Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | çekici kılmak | render something appealing v. |
General | çekici kılmak | make attractive v. |
General | çekici kılmak | endear v. |
General | çekici kılmak | gild v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | birşeyi çekici kılmak | make something appeal v. |
General | dikkat çekici şekilde belli etmek: ayırt edilir kılmak | remark [obsolete] v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (kendini, birini, bir şeyi birine/bir şeye) çekici kılmak | endear (oneself, someone, or something) to (someone or something) v. |
Phrasals | -e çekici kılmak | endear to v. |
Idioms | ||
Idioms | bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak | sweeten (up) the kitty v. |
Idioms | koşulları çekici kılmak | sweeten (up) the kitty v. |
Idioms | bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak | sweeten the kitty v. |
Idioms | koşulları çekici kılmak | sweeten the kitty v. |
Idioms | (birini ya da bir şeyi) ilgi çekici kılmak | bring (someone or something) alive v. |
Idioms | birini ya da bir şeyi ilgi çekici kılmak | bring something alive v. |
Advertising | ||
Advertising | ürünü daha çekici kılmak için teşvik sunma | incentivization n. |
Advertising | ürünü daha çekici kılmak için teşvik sunma | incentivisation n. |