Verlauf

ön plana

Bedeutungen von dem Begriff "ön plana" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Idioms
1	Idioms	ön plana	on a front burner expr.

Bedeutungen, die der Begriff "ön plana" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	tarihsel miras boyutu ön plana çıkarılan atraksiyon	heritage attraction n.
2	General	ön plana alma	foregrounding n.
3	General	(aktör) tanıtımlarda ön plana çıkarmak	billing n.
4	General	gösterişli benzetmelerin ön plana çıktığı yazı	concettism n.
5	General	yıldız oyuncuyu ön plana çıkaran performans	star turn n.
6	General	ön plana çıkarmak	feature v.
7	General	ön plana çıkmak	come into prominence v.
8	General	bir şeyi ön plana çıkarmak	give something prominence v.
9	General	ön plana çıkartmak	bring something to forefront v.
10	General	ön plana çıkartmak	place something to forefront v.
11	General	ön plana çıkartmak	push something to forefront v.
12	General	ön plana çıkartmak	put something to forefront v.
13	General	ön plana geçmek	come to the forefront v.
14	General	ön plana geçmek	come into the forefront v.
15	General	ön plana gelmek	come to the forefront v.
16	General	ön plana gelmek	come into the forefront v.
17	General	ön plana almak	push something to forefront v.
18	General	ön plana almak	take something to forefront v.
19	General	ön plana almak	put something at forefront v.
20	General	ön plana almak	thrust something to forefront v.
21	General	ön plana almak	bring something to forefront v.
22	General	ön plana almak	place something to forefront v.
23	General	-i ön plana çıkarmak	feature v.
24	General	ön plana çıkartmak	bring into prominence v.
25	General	ön plana çıkmak	come to the forefront v.
26	General	kendini ön plana çıkarmak	show oneself up v.
27	General	kendini ön plana çıkarmak	thrust (oneself) to the forefront v.
28	General	kendini ön plana çıkarmak	thrust to the forefront v.
29	General	ön plana çıkmak	burst into prominence v.
30	General	ön plana almak	foreground v.
31	General	ön plana çıkarmak	bring something into the forefront v.
32	General	ön plana çıkmak	rise to prominence: v.
33	General	ön plana çıkarmak	etch v.
34	General	ön plana çıkmak	bubble v.
35	General	bunaltıcı şekilde ön plana çıkmak	glare v.
36	General	ön plana çıkarmak	heighten v.
37	General	ön plana çıkarmak	italicize v.
38	General	ön plana çıkarmak	italicise v.
39	General	ön plana çıkan	prominent adj.
40	General	iyi özellikleri ön plana çıkarmaya meyilli	flattering adj.
41	General	iyi özellikleri ön plana çıkarmaya meyilli	flatterous [obsolete] adj.
42	General	penisi ön plana çıkaran	priapic adj.
43	General	ön plana çıkarak	staringly adv.
Phrasals
44	Phrasals	ön plana çıkmak	stand out v.
45	Phrasals	ön plana çıkmak	blow up v.
Colloquial
46	Colloquial	takım çalışmasında sadece kendini düşünmek/ön plana çıkarmak yoktur	there's no I in team expr.
Idioms
47	Idioms	olumlu/pozitif bir ortam yaratmak için bir araya gelinerek iyi tarafların ön plana çıkarılması	a love-in n.
48	Idioms	ön plana çıkartmak	bring something to the fore v.
49	Idioms	ön plana çıkmak	come into prominence v.
50	Idioms	ön plana almak	put something on the front burner v.
51	Idioms	ön plana çıkartmak	bring to the fore v.
52	Idioms	sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)	take centre stage v.
53	Idioms	sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)	take center stage v.
54	Idioms	sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)	be center stage v.
55	Idioms	sahneyi kapmak (ön plana çıkmak)	be centre stage v.
56	Idioms	(birini/bir şeyi) ön plana çıkartmak	bring (someone or something) into prominence v.
57	Idioms	(bir şeyi) ön plana koymak	err on the side of (something) v.
58	Idioms	bir şeyi ön plana koymak	err on the side of something v.
59	Idioms	yeteneklerini, kişiliğini ön plana çıkaran bir yer bulmak	find (one's) place v.
60	Idioms	ön planda/plana	at/in/to the forefront expr.
61	Idioms	ön planda/plana	in the forefront expr.
Industry
62	Industry	(büyük parçaların renkleri ile ön plana çıktığı) doğal reçine türü	sorts n.
Informatics
63	Informatics	ön plana çıkartma	spotlighting n.
Furniture
64	Furniture	sadeliği ön plana çıkarıp seri üretime uygun tasarıma önem veren bir ingiliz mobilya akımı	art furniture movement n.
Psychology
65	Psychology	ön plana çekme	foregrounding n.
Zoology
66	Zoology	çevikliği ile ön plana çıkan, güney amerika'ya özgü bir maymun	onappo (callithrix discolor) n.
Botanic
67	Botanic	çiçekleri ile ön plana çıkan çalı	flowering shrub n.
Geography
68	Geography	şeffaflığı, koyuluğu ve dayanıklılığı ile ön plana çıkan ve boya kökünden hazırlanan kırmızı bir boya maddesi	maroon lake n.
Art
69	Art	sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran sanat akımı	minimalism n.
70	Art	sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran sanat akımı	abc art n.
71	Art	17. ve 19. yy. arasında gelişmiş, günlük hayatı yansıtan tablolar ile ön plana çıkan japon sanat akımı	ukiyo-e n.
72	Art	eserleri çağdaşlarınınki arasında ayrışan, tarz veya kalitesi ile ön plana çıkmış parmakla gösterilen anonim sanatçı	master n.
Archaic
73	Archaic	ön plana çıkarılma	illustration n.
74	Archaic	ön plana çıkarmak	illustrate v.