| Türkisch | Englisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | önleyici tedbirler | preventive measures n. | ||
|
On this basis, preventive measures would be possible to improve safety. Bu temelde güvenliği artırmak için önleyici tedbirler almak mümkün olacaktır. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | önleyici tedbirler | preventive measures n. | ||
|
Instead of obliging employers to introduce preventive measures, it would be preferable to encourage employers to do so. İşverenleri önleyici tedbirler almaya zorlamak yerine işverenleri bunu yapmaya teşvik etmek tercih edilir. More Sentences |
||||
| Law | ||||
| Law | önleyici tedbirler | preventive measures n. | ||
|
Our group also wishes to draw attention to a new raft of preventive measures. Grubumuz ayrıca yeni bir dizi önleyici tedbire de dikkat çekmek istemektedir. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | önleyici tedbirler | preventive measures n. | ||
|
Banning hazardous substances is the best preventive measure we can take. Tehlikeli maddelerin yasaklanması, alabileceğimiz en iyi önleyici tedbirdir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | önleyici tedbirler | precautionary warnings n. | ||
| General | önleyici tedbirler | proactive measures n. | ||
| Türkisch | Englisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | intihar ve önleyici tedbirler üzerine yapılan çalışmalar | suicidology n. |
| Military | ||
| Military | (uzay kullanımında) düşmanın abd'ye veya üçüncü bir tarafa ait uzay sistemleri ve hizmetlerini kendi avantajına kullanmasını önleyici tedbirler | prevention n. |