şaka yollu - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

şaka yollu



Bedeutungen von dem Begriff "şaka yollu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
şaka yollu waggish adj.
şaka yollu jocular adj.
şaka yollu tongue-in-cheek adj.
şaka yollu jokey adj.
şaka yollu joky adj.
şaka yollu jestingly adv.
şaka yollu jokingly adv.
şaka yollu triflingly adv.
şaka yollu jokily adv.
şaka yollu quibblingly adv.
şaka yollu humorously adv.
şaka yollu humorsomely adv.
şaka yollu drollingly adv.
Colloquial
şaka yollu spoofy adj.
Idioms
şaka yollu tongue-in-cheek advice expr.
şaka yollu tongue-in-cheek expr.
şaka yollu a bantering tone expr.
şaka yollu facetious remarks expr.

Bedeutungen, die der Begriff "şaka yollu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 107 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(şaka yollu) beden cezalarında sopa kullanımının savunulması caneology n.
şaka yollu takılma trifling n.
(şaka yollu) şair hazretleri poetship n.
mutasyon geçirmiş hal (şaka yollu) mutant n.
şaka yollu takılmak tease v.
(birine) (şaka yollu) takılmak rally v.
şaka yollu sataşmak badinage v.
şaka yollu söylemek bejape v.
şaka yollu sataşmak chiack [australia] v.
şaka yollu sataşmak chyack [australia] v.
şaka yollu iğneleyen pawky adj.
şaka yollu iğneleyici narquois adj.
son dönemde ortaya çıkan şey anlamındaki, şaka yollu veya aşağılayıcı sıfat nouveau adj.
son dönemde ortaya çıkan şey anlamındaki, şaka yollu veya aşağılayıcı sıfat nouveaux adj.
şaka yollu söylenen pleasant [obsolete] adj.
Phrasals
birine şaka yollu takılmak josh around v.
birine şaka yollu sataşmak josh around v.
Colloquial
(orta atlantik aksanıyla şaka yollu) charity charidee n.
kuru meyveli kek (kuru ve lezzetsiz olduğundan şaka yollu göndermelerde de kullanılır) fruitcake n.
cehennem (çoğunlukla yazı dilinde kullanılmayan, farklı şekillerde hecelenebilen şaka yollu bir hüsnütabir) h-e-double-toothpicks n.
şaka yollu laf dalaşı the dozens n.
şaka yollu laf dalaşı the dirty dozens n.
(şaka yollu) vasıfsız işçilere yüksek unvanlar verme uptitling n.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı strugglebus n.
(şaka yollu) sinir harbi strugglebus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi strugglebus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası strugglebus n.
(şaka yollu) yaygın bir köpek ismi fido n.
şaka yollu laf dalaşı yapmak play the dozens v.
şaka yollu laf dalaşı yapmak play the dozens v.
şaka yollu laf dalaşına girmek play the dozens v.
şaka yollu laf dalaşı yapmak shoot the dozens v.
şaka yollu laf dalaşına girmek shoot the dozens v.
(birine/bir şeye) şaka yollu takılmak goof on (someone or something) v.
birine şaka yollu takılmak goof on someone v.
şaka yollu takılmak goof on v.
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü how now brown cow expr.
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü how now, brown cow? expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek I could tell you but then I’d have to kill you expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir I could tell you but then I’d have to kill you expr.
(şaka yollu) yepyeni latest and greatest expr.
ses egzersizi olarak doğan şaka yollu selamlama (how are you ne var yu) how now brown cow expr.
ses egzersizi olarak doğan şaka yollu selamlama "how are you ne var yu" how now, brown cow? expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir ictybtihtky (I could tell you, but then I'd have to kill you) expr.
Idioms
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı struggle bus n.
(şaka yollu) sinir harbi struggle bus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi struggle bus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası struggle bus n.
gardiyan (şaka yollu eşinden veya sevgilisinden bahsederken kullanılır) the old ball and chain n.
(şaka yollu) tuvalet chamber of commerce n.
(şaka yollu) ayakyolu chamber of commerce n.
yaşlılıktan kaynaklanan unutkanlık (genelde şaka yollu söylenir) senior moment n.
(şaka yollu) evlilik kaynaklı mutluluk wedded bliss n.
(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak sit below the salt v.
(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak sit beneath the salt v.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) sinir harbi vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) birine takılmak mess about with v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have one's wicked way with somebody v.
(şaka yollu) birisini öldürmek cancel someone's christmas v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have one's wicked way with somebody v.
(birinden) şaka yollu fırça yemek get a ribbing (from someone) v.
(biri tarafından) şaka yollu kızdırılmak get a ribbing (from someone) v.
(biri tarafından) şaka yollu sataşılmak get a ribbing (from someone) v.
pek akıllıca olmayan bir seçim için söylenen şaka yollu uyarı be (someone's) funeral v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini yatağa atmak have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini yatağa atmak have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) tamamen ayık jober as a sudge adj.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı veren on the struggle bus adv.
(şaka yollu) sinir harbi veren on the struggle bus adv.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi veren on the struggle bus adv.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası veren on the struggle bus adv.
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim said the actress to the bishop expr.
(şaka yollu) tamamen ayık as jober as a sudge expr.
günahlarımı affettirmek için (şaka yollu) for my sins expr.
kabahatlerimi affettirmek için (şaka yollu) for my sins expr.
şaka yollu olarak (with) tongue in cheek expr.
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim as the actress said to the bishop expr.
History
(şaka yollu) plinius, herodot ve incil'de adı geçen bir antilop pygarg n.
Archaic
şaka yollu reddetmek droll v.
Slang
barack obama ile joe biden arasındaki yakın arkadaşlık için sözcük kaynaşması yoluyla oluşturulan ve şaka yollu kullanılan bir söz brotus n.
şaka yollu birini hırsızlıkla/soygunculukla suçlama dick turpin n.
şaka yollu birini dick turpin gibi hırsız olmakla suçlama dick turpin n.
(şaka yollu) ayık jober n.
sarhoj değil (şaka yollu) jober n.
şaka yollu takılmak rag about v.
şaka yollu hakaret etmek rip on [us] v.
şaka yollu eleştirmek rip on [us] v.
(bir şeyle) ilgili şaka yollu takılmak rag about (something) v.
(şaka yollu) tamamen ayık sudge adj.
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "Etiyopyalıların bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali meals rejected by ethiopians expr.
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "düşmanın (enemy) bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali meals rejected by the enemy expr.
önce gençler (şaka yollu) age before beauty expr.
uygunsuz bir sözcük yerine kullanılan şaka yollu bir ifade nfbsk (not for british school kids) expr.
küfür yerine kullanılan şaka yollu bir ifade nfbsk (not for british school kids) expr.
Modern Slang
ben çince mi konuşuyorum? (biri söylediklerini anlamadığında şaka yollu sorulan bir soru) am I speaking chinese? expr.
Paleontology
(şaka yollu) aşırı dinozor merakı dinomania n.