(bir şey) nedeniyle - Türkisch Englisch Wörterbuch

(bir şey) nedeniyle

Bedeutungen von dem Begriff "(bir şey) nedeniyle" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrases
(bir şey) nedeniyle out of consideration of (something) expr.
(bir şey) nedeniyle as a result of (something) expr.
(bir şey) nedeniyle in virtue of (something) expr.
Idioms
(bir şey) nedeniyle by virtue of (something) expr.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şey) nedeniyle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(bir şey) nedeniyle olmak arise out of (something) v.
Moral injury arises out of trauma caused by a sense of betrayal.
Ahlaki yaralanma, ihanet duygusunun neden olduğu travmadan kaynaklanır.

More Sentences
General
havadaki bir şey nedeniyle büzüşme blastment n.
açlık nedeniyle bir şey yapmak zorunda kalmak hunger v.
Phrasals
(birini bir şey) nedeniyle göz ardı etmek place behind (someone or something) v.
(birine bir şey) nedeniyle gereken önemi vermemek place behind (someone or something) v.
(birini bir şey) nedeniyle ihmal etmek place behind (someone or something) v.
(birine bir şey) nedeniyle gereken ilgiyi göstermemek place behind (someone or something) v.
(bir şey) nedeniyle çok sevinmek exult over (something) v.
(bir şey nedeniyle) kaçmak run at (someone or something) v.
(bir şey nedeniyle) suratını ekşitmek wince at (something) v.
(bir şey) nedeniyle yumruk atmak punch out of (something) v.
(bir şey) nedeniyle aniden borsanın değeri artmak surge off (of) (something) v.
(bir şey) nedeniyle aniden hissenin fiyatı artmak surge off (of) (something) v.
(bir şey) nedeniyle piyasa aniden yükselmek surge off (of) (something) v.
bir şey nedeniyle olmak arise from something v.
bir şey nedeniyle olmak arise out of something v.
(bir şey) nedeniyle ölmek perish from (something) v.
(bir şey) için/nedeniyle seyahate çıkmak travel for (something) v.
(bir şey) nedeniyle uyanmak waken to (something) v.
(bir şey) nedeniyle uyanmak wake (up) to (something) v.
Phrases
(biri/bir şey) nedeniyle due to (someone or something) expr.
(biri/bir şey) nedeniyle on account of (someone or something) expr.
Colloquial
(bir şey) nedeniyle olmak be down to something v.
(bir şey) nedeniyle kafası güzel/sarhoş hepped up on (something) adj.
(biri/bir şey) nedeniyle in (someone's or something's) name expr.
biri/bir şey nedeniyle thanks to somebody/something expr.
Idioms
(bir şey nedeniyle) duygulanmak be touched with (something) v.
(bir şey) nedeniyle (birine) sıkıntı vermek/rahatsızlık vermek burden someone or something with someone or something v.
(bir şey) nedeniyle (birine) zahmet vermek/zahmet çektirmek burden someone or something with someone or something v.
(bir şey nedeniyle) kirlenmek/bozulmak be tainted by (something) v.
(bir şey nedeniyle) sağlık için tehlikeli hale gelmek be tainted by (something) v.
(biri/bir şey) nedeniyle huzuru kaçmak put off by someone or something v.
(bir şey nedeniyle) mahvolmak be tainted by (something) v.
bir şey nedeniyle by virtue of something expr.
bir şey nedeniyle by/in virtue of something expr.