Verlauf

(bir şeye) atmak

Bedeutungen von dem Begriff "(bir şeye) atmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeye) atmak	toss into (something) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şeye) atmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 155 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir şeye el atmak	lay hands on something v.
2	General	bir şeye tekme atmak	spurn [obsolete] v.
Phrasals
3	Phrasals	(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) göz atmak	browse over v.
4	Phrasals	(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) göz atmak	browse over something v.
5	Phrasals	(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) göz atmak	browse through something v.
6	Phrasals	birine veya bir şeye tekme atmak	kick someone or something around v.
7	Phrasals	bir şeye can atmak	ache for someone or something v.
8	Phrasals	bir şeye can atmak	hurt for someone or something v.
9	Phrasals	bir şeye tekme atmak	kick against something v.
10	Phrasals	birine/bir şeye çamur atmak	smear someone or something with something v.
11	Phrasals	birine/bir şeye yumruk atmak	thump on someone or something v.
12	Phrasals	(birine/bir şeye) atmak	toss at (someone or something) v.
13	Phrasals	(birine/bir şeye) göz atmak	peek in on (someone or something) v.
14	Phrasals	gidip (birine/bir şeye) bir göz atmak	peek in on (someone or something) v.
15	Phrasals	(bir şeye) el atmak	step into (something) v.
16	Phrasals	(bir şeye) adım atmak	step into (something) v.
17	Phrasals	birine/bir şeye çamur atmak	piss on someone/something v.
18	Phrasals	bir şeye bir şeyi yem olarak koymak/atmak	salt something with something v.
19	Phrasals	bir şeye tuzak olarak bir şey atmak/koymak	salt something with something v.
20	Phrasals	(birini/bir şeyi) birden (bir şeye/yere) atmak	knock (someone or something) to (something) v.
21	Phrasals	(bir şeye) tekrar adım atmak	step back on (something) v.
22	Phrasals	(birine/bir şeye) göz atmak	peer out at (someone or something) v.
23	Phrasals	(birine/bir şeye) çimdikler atmak	pinch at (someone or something) v.
24	Phrasals	bir şeye olta atmak	angle for something v.
25	Phrasals	(birine/bir şeye bir şeyle) çamur atmak	besmirch (someone or something) with (something) v.
26	Phrasals	listedeki birine/bir şeye tik atmak	check someone or something off v.
27	Phrasals	listeden birine/bir şeye tik atmak	check someone or something off v.
28	Phrasals	birine/bir şeye göz atmak	check someone or something out v.
29	Phrasals	birini bir yere/bir şeye (hapse, kodese) atmak	clap (one) into (something or some place) v.
30	Phrasals	birini bir yere/bir şeye (hapse, kodese) atmak	clap (one) in (something or some place) v.
31	Phrasals	(bir şeye/bir şeyin içine) kendini atmak	collapse into (something) v.
32	Phrasals	(birine/bir şeye) taş atmak	dig at (someone or something) v.
33	Phrasals	(birine/bir şeye) iftira atmak	dish on (someone or something) v.
34	Phrasals	(birine/bir şeye) çamur atmak	dish on (someone or something) v.
35	Phrasals	(birine/bir şeye) bok atmak	dish on (someone or something) v.
36	Phrasals	(bir şeye/yere) göz atmak	ferret around v.
37	Phrasals	(bir şeye) hızlıca/hızlı hızlı göz atmak	flick through (something) v.
38	Phrasals	(bir şeye) şöyle bir göz atmak	flick through (something) v.
39	Phrasals	(bir şeye/yere) hızlıca göz atmak	glance around (some thing or place) v.
40	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak	glance at (someone or something) v.
41	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak/göz gezdirmek	glance at (someone or something) v.
42	Phrasals	arkasındaki (birine/bir şeye) bir göz atmak	glance back at (someone or something) v.
43	Phrasals	(birine/bir şeye) göz atmak	glance over (someone or something) v.
44	Phrasals	(birine/bir şeye) hızla göz atmak	glance over (someone or something) v.
45	Phrasals	(birine/bir şeye) göz atmak	glance over at (someone or something) v.
46	Phrasals	(birine/bir şeye) hızla göz atmak	glance over at (someone or something) v.
47	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak	glance over at (someone or something) v.
48	Phrasals	(bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek/atmak	glance through (something) v.
49	Phrasals	(bir şeye) hızlıca göz atmak	glance through (something) v.
50	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye atmak/fırlatmak	heave something at someone or something v.
51	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) fırlatmak/atmak	hurl (someone or something) at (someone or something) v.
52	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) fırlatmak/atmak/tıkmak	hurl (someone or something) into (something) v.
53	Phrasals	bir şeyi ayağıyla vurarak/tekmeleyerek (birinden/bir şeyden) sektirmek/(birine/bir şeye) atmak	kick at (someone or something) v.
54	Phrasals	(birine/bir şeye) dayak atmak	lam into (someone or something) v.
55	Phrasals	(bir şeye) can atmak	look forward to (something) v.
56	Phrasals	(birine/bir şeye) bir göz atmak	peek at (someone or something) v.
57	Phrasals	(birine/bir şeye) bir göz atmak	peep at (someone or something) v.
58	Phrasals	(bir şeye) dikkatlice göz atmak	peer into (something) v.
59	Phrasals	(bir şeye) dikkatlice göz atmak	peer in (something) v.
60	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey için/bir şey yaptığı için) fırça atmak	reprimand (someone or something) for (doing) (something) v.
61	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) güvenerek riske atmak	risk (something) on (someone or something) v.
62	Phrasals	(birine/bir şeye) gol atmak	score against (someone or something) v.
63	Phrasals	(bir şeye) girerken imza atmak	sign into (something) v.
64	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) atmak	sling (something) at (someone or something) v.
65	Phrasals	(bir şeye) adım atmak	step out into (something) v.
66	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) atmak	throw (someone or something) into (something) v.
67	Phrasals	(birine/bir şeye) atmak	throw to (someone or something) v.
68	Phrasals	yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru atmak/fırlatmak	throw up to (someone or something) v.
69	Phrasals	yüksekte (bir şeye/yere) atmak/fırlatmak	throw up to (something) v.
70	Phrasals	(birine/bir şeye) ıslık çalmak (beğendiğini göstermek/laf atmak için)	whistle at (someone or something) v.
Colloquial
71	Colloquial	(bir şeye) kapağı atmak	land (something) v.
Idioms
72	Idioms	bir şeye el atmak	dip one's toe in the water v.
73	Idioms	bir şeye göz atmak	take a gander at something v.
74	Idioms	(birine/bir şeye) çamur atmak	give (someone or something) a black eye v.
75	Idioms	bir şeye başlamaya can atmak	get itchy fingers v.
76	Idioms	bir şeye başlamaya can atmak	have itchy fingers v.
77	Idioms	(bir şeye) adım atmak	dip (one's) toe into (something) v.
78	Idioms	yeni yeni (bir şeye) adım atmak	dip (one's) toe into (something) v.
79	Idioms	(bir şeye) el atmak	dip (one's) toe into (something) v.
80	Idioms	bir şeye el atmak	dip one's toes into v.
81	Idioms	birine/bir şeye doğru bir şey atmak	direct something to(ward) someone or something v.
82	Idioms	birine/bir şeye çamur atmak	drag someone or something through the dirt v.
83	Idioms	birine/bir şeye suç atmak	drag someone or something through the dirt v.
84	Idioms	birine/bir şeye çamur atmak	drag someone or something through the mud v.
85	Idioms	birine/bir şeye suç atmak	drag someone or something through the mud v.
86	Idioms	(birine veya bir şeye) yumruk atmak/indirmek/sallamak	have a pop at (someone or something) [uk] v.
87	Idioms	(birine veya bir şeye) bir bakış atmak	steal a look (at someone or something) v.
88	Idioms	(birine veya bir şeye) göz atmak	take one look (at someone or something) v.
89	Idioms	(birine/bir şeye) çamur atmak	give a black eye to (someone or something) v.
90	Idioms	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak	steal a glance (at somebody/something) v.
91	Idioms	(birine/bir şeye) çaktırmadan bir bakış atmak	steal a glance (at somebody/something) v.
92	Idioms	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak	steal a look (at somebody/something) v.
93	Idioms	(birine/bir şeye) çaktırmadan bir bakış atmak	steal a look (at somebody/something) v.
94	Idioms	(birine/bir şeye) yumruk atmak	take a pop at (someone or something) [uk] v.
95	Idioms	(bir şeye) adım atmak	put (one's) hand to (something) v.
96	Idioms	(bir şeye) el atmak	put (one's) hand to (something) v.
97	Idioms	(bir şeye) imza atmak	put (one's) seal to (something) v.
98	Idioms	(bir şeye/işe) imzasını atmak	put (one's) seal to (something) v.
99	Idioms	(birine/bir şeye) yumruk atmak	take a poke at (someone or something) v.
100	Idioms	(bir şeye) imzasını atmak	put (one's) seal on (something) v.
101	Idioms	(bir şeye) imzasını atmak	set (one's) seal to (something) v.
102	Idioms	bir şeye el atmak	put (one's) toe in the water v.
103	Idioms	(bir şeye) göz atmak	throw an eye on (something) v.
104	Idioms	(bir şeye) göz atmak	throw an eye over (something) v.
105	Idioms	(bir şeye) tepesi atmak	be (all) steamed up (about/over something) [us] v.
106	Idioms	(bir şeye) tepesi atmak	get (all) steamed up (about/over something) [us] v.
107	Idioms	(bir şeye) tepesi atmak	be steamed (about something) [uk] v.
108	Idioms	(bir şeye) tepesi atmak	be (all) steamed up (about/over something) v.
109	Idioms	(bir şeye) tepesinin tası atmak	be (all) steamed up (about/over something) v.
110	Idioms	(bir şeye) tepesi atmak	get (all) steamed up (about/over something) v.
111	Idioms	(bir şeye) tepesinin tası atmak	get (all) steamed up (about/over something) v.
112	Idioms	(bir şeye) hızlıca göz atmak	cast an eye over (something) v.
113	Idioms	(bir şeye) hızlıca göz atmak	cast one's eye over (something) v.
114	Idioms	(birine/bir şeye) iftira atmak	cast aspersions on (someone or something) v.
115	Idioms	(birine/bir şeye) çamur atmak	cast aspersions on (someone or something) v.
116	Idioms	birine/bir şeye anlık bir bakış atmak	cut one's eyes at someone or something v.
117	Idioms	(birine/bir şeye) anlık bir bakış atmak	cut eyes at (someone or something) v.
118	Idioms	(birine/bir şeye) hızlı bir bakış atmak	dart a glance at (someone or something) v.
119	Idioms	(birine/bir şeye) anlık bir bakış atmak	dart a glance at (someone or something) v.
120	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak	dart a glance at (someone or something) v.
121	Idioms	birine/bir şeye bir şey atmak/atıvermek	fling something at someone or something v.
122	Idioms	(bir şeye) ilk adımı atmak	get a start in (something) v.
123	Idioms	(bir şeye) tepesi atmak	get (all) steamed up (about/over something) v.
124	Idioms	(bir şeye) hızlıca göz atmak	give (something) a once-over v.
125	Idioms	birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak	give somebody/something the once-over v.
126	Idioms	birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak	give somebody/something a once-over v.
127	Idioms	birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak	give someone/something the once-over v.
128	Idioms	birine/bir şeye hızlıca bir göz atmak	give someone/something a once-over v.
129	Idioms	(birine/bir şeye) taş atmak	have a dig at (someone or something) v.
130	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak	have a shufti (at somebody/something) [uk] v.
131	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak	take a shufti (at somebody/something) [uk] v.
132	Idioms	(bir şeye) bir göz atmak	have/take a gander (at something) v.
133	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak	have/take a shufti (at somebody/something) [uk] v.
134	Idioms	(bir şeyin) suçunu (birine/bir şeye) atmak	place the blame for (something) on (someone or something) v.
135	Idioms	suçu (birine/bir şeye) atmak	place the blame on (someone or something) v.
136	Idioms	(bir şeyin) suçunu (birine/bir şeye) atmak	place the blame on (someone or something) for (something) v.
137	Idioms	(bir şeye) imzasını atmak	put (one's) stamp on (something) v.
138	Idioms	bir şeye imzasını atmak	put your stamp on something v.
139	Idioms	bir şeye/bir yere adımını atmak	set foot in/on something v.
140	Idioms	(bir şeye/bir yere) adımını atmak	set foot on (something or some place) v.
141	Idioms	(birine/bir şeye) çalım atmak	stack the deck (against) (someone or something) v.
142	Idioms	(birine/bir şeye) çalım atmak	stack the odds against (someone or something) v.
143	Idioms	(birine/bir şeye) bir göz atmak	take a gander (at someone or something) v.
144	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak	take a gander (at someone or something) v.
145	Idioms	(birine/bir şeye) bir göz atmak	take a look (at someone or something) v.
146	Idioms	(birine/bir şeye) bir göz atmak	take a peek at (someone or something) v.
147	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak	take a peek at (someone or something) v.
148	Idioms	(birine/bir şeye) yumruk atmak	take a punch at (someone or something) v.
149	Idioms	(birine/bir şeye) bakış atmak	throw a glance at (someone or something) v.
150	Idioms	bir şeye el atmak	try your hand at something v.
151	Idioms	bir şeye el atmak	turn your hand to something v.
152	Idioms	yavaş yavaş (bir şeye/bir yere) adım atmak	work (one's) way into (something or some place) v.
Slang
153	Slang	(bir şeye) can atmak	be jonesing for (something) v.
154	Slang	(birine/bir şeye) bok atmak	shit all over (someone or something) v.
155	Slang	(birine/bir şeye) bok atmak	shit on (someone or something) v.