(bir şeyi) sürüklemek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(bir şeyi) sürüklemek



Bedeutungen von dem Begriff "(bir şeyi) sürüklemek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Idioms
(bir şeyi) sürüklemek take (something) in tow v.

Bedeutungen, die der Begriff "(bir şeyi) sürüklemek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something (from some place) to some place v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak drag something from one place to another v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something from some place (to some place) v.
birini/bir şeyi bir şeyin altına çekmek/sürüklemek pull someone or something under v.
birini/bir şeyi bir şeyin dışına sürüklemek sweep someone or something out of something v.
birini/bir şeyi bir şeyin dışına sürüklemek sweep someone or something out v.
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek carry (someone or something) along with (someone or something) v.
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek carry someone along v.
birini/bir şeyi sürüklemek blow someone or something away v.
(bilgisayar ekranında bir şeyi) bir şeyin içine sürüklemek drag in v.
(bir şeyi bir yerden) sürüklemek/taşımak haul (something) from (something or some place) v.
(bir şeyi bir yere) sürüklemek/taşımak haul (something) to (some place) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak haul (something) to (some place) from (some place) v.
(birini/bir şeyi bir yere) sürüklemek nudge (someone or something) (somewhere) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine itmek/sürüklemek/sokmak push (someone or something) into (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) itmek/sürmek/sürüklemek push (someone or something) into (something) v.
Idioms
bir şeyi akıntıya bırakmak/sürüklemek cast adrift v.
bir şeyi sürüklemek have something in tow v.
bir şeyi çıkmaza sürüklemek bring something to a dead end v.
(birini/bir şeyi) başarısızlığa sürüklemek drive a nail in (someone's or something's) coffin v.
(birini/bir şeyi) başarısızlığa sürüklemek drive another nail in (someone's or something's) coffin v.
(birini/bir şeyi) son bir darbe daha vurarak başarısızlığa sürüklemek drive the final nail in (someone's or something's) coffin v.
(birini/bir şeyi) başarısızlığa sürüklemek put a nail in (someone's or something's) coffin v.
(birini/bir şeyi) başarısızlığa sürüklemek put another nail in (someone's or something's) coffin v.
(birini/bir şeyi) son bir darbe daha vurarak başarısızlığa sürüklemek put the final nail in (someone's or something's) coffin v.