Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (birine bir şey) hakkında akıl vermek | advise (one) of (something) v. |
Phrasals | (birine bir şey) hakkında akıl vermek | advise (one) on (something) v. |
Phrasals | (birine bir şey) hakkında akıl vermek | advise (one) of (something) v. |
Phrasals | (birine bir şey) hakkında akıl vermek | advise (one) on (something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | birine biri/bir şey hakkında akıl vermek | advise someone on someone or something v. |
Phrasals | birine biri/bir şey hakkında akıl vermek | advise someone on someone or something v. |