Verlauf

(birine) çekmek

Bedeutungen von dem Begriff "(birine) çekmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	(birine) çekmek	braid (of) [dialect] [uk] v.

Bedeutungen, die der Begriff "(birine) çekmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 141 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	birine çekmek	take after someone v.
2	Phrasals	çekmek (birine)	take after v.
3	Phrasals	birine silah çekmek	draw down v.
4	Phrasals	(birini başka birine, eski sevgilisine) tekrar itmek/çekmek	drive (one) back to (someone) v.
5	Phrasals	birini başka birine (eski sevgilisi, annesi, babası) tekrar itmek/çekmek	drive someone back to someone v.
6	Phrasals	birine hareket çekmek	make something at someone v.
7	Phrasals	(birine) fırça çekmek/atmak	sling off at (someone) [australia/new zealand] v.
8	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) v.
9	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) v.
10	Phrasals	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek	interest someone in someone or something v.
11	Phrasals	(birine) fırça çekmek	jump on (someone) v.
12	Phrasals	(birine bir şeyle) ziyafet çekmek/vermek	regale (one) with (something) v.
13	Phrasals	birine bir şeyle ziyafet çekmek/vermek	regale someone with something v.
14	Phrasals	(birine) ihbar göndermek/çekmek	slap (one) with (something) v.
15	Phrasals	birine ihbar göndermek/çekmek	slap something on someone v.
16	Phrasals	birine bir numara çekmek	spring something on someone v.
17	Phrasals	(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak	admonish (one) for (something) v.
18	Phrasals	(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak	admonish (one) for (something) v.
19	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
20	Phrasals	(birinin bir şeyin) dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
21	Phrasals	(birinin bir şeyin) ilgisini (birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
22	Phrasals	(bir yönden/bir konuda birine) çekmek	inherit (something) from (someone) v.
23	Phrasals	(birine) nutuk çekmek	jaw at (one) v.
24	Phrasals	(birine bir şey) için nutuk çekmek	lecture (one) for (something) v.
25	Phrasals	(birine bir şey) için fırça çekmek	lecture (one) for (something) v.
26	Phrasals	(birine) nutuk çekmek	lecture at (one) v.
27	Phrasals	(birine) fırça çekmek	lecture at (one) v.
28	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) v.
29	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) doğru çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) v.
30	Phrasals	(birine/bir şeye) çekmek	pull up to (someone or something) v.
31	Phrasals	(birine/bir şeye) doğru çekmek	pull up to (someone or something) v.
32	Phrasals	(birine) fırça çekmek	rag on (one) v.
33	Phrasals	(birine) fırça çekmek	rail at (one) v.
34	Phrasals	(birine) fırça çekmek	rake on (one) v.
35	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey/bir şey yaptığı) için fırça çekmek	rebuke (someone or something) for (doing) (something) v.
36	Phrasals	(birine) fırça çekmek	talk to (one) v.
37	Phrasals	(birine) fırça çekmek	talk with (someone) v.
38	Phrasals	(birine/bir şeye bıçak) çekmek	thrust at (someone or something) v.
Colloquial
39	Colloquial	birine yağ çekmek	butter someone up v.
40	Colloquial	birine silah çekmek	pull a gun on someone v.
41	Colloquial	birine silah çekmek	put a gun on someone v.
42	Colloquial	birine çok fena fırça çekmek	give it to somebody [uk] v.
43	Colloquial	(birine) fırça çekmek	thrash on (one) v.
44	Colloquial	birine fırça çekmek	thrash on someone v.
45	Colloquial	(birine) ayar çekmek/vermek	fix (someone) v.
46	Colloquial	(birine) el hareketi çekmek	flip (one) the bird v.
47	Colloquial	(birine) hareket çekmek	flip (one) the bird v.
48	Colloquial	(birine) orta parmağıyla hareket çekmek	flip (one) the bird v.
49	Colloquial	(birine) yağ çekmek	suck up to (one) v.
50	Colloquial	birine yağ çekmek	suck up to someone v.
51	Colloquial	dünyadan birine (ilgilenmeyen/dalgın birinin dikkatini çekmek için kullanılan bir ifade)	earth to someone expr.
Idioms
52	Idioms	birine yağ çekmek	flatter someone v.
53	Idioms	birine yağ çekmek	butter up to someone v.
54	Idioms	birine yağ çekmek	scratch someone's back v.
55	Idioms	birine bıçak çekmek	pull a knife on someone v.
56	Idioms	birine yağ çekmek	butter someone up v.
57	Idioms	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	get a bead on (someone or something) v.
58	Idioms	birine çok fena fırça çekmek	give someone what for v.
59	Idioms	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak	be down on somebody like a ton of ˈbricks v.
60	Idioms	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak	come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
61	Idioms	birine fırça çekmek	give someone an earful v.
62	Idioms	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to pieces v.
63	Idioms	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to shreds v.
64	Idioms	birine yağ çekmek	kiss someone’s hind tit v.
65	Idioms	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	shine a spotlight on (someone or something) v.
66	Idioms	birine bir ton fırça çekmek/atmak	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
67	Idioms	birine yağ çekmek	blow smoke up someone's ass [us] v.
68	Idioms	(birine) nutuk çekmek	bring (one) to task v.
69	Idioms	birine/bir şeye birinin dikkatini çekmek	bring someone or something to someone's attention v.
70	Idioms	(birine) yağ çekmek	butter up to (one) v.
71	Idioms	(birine) nutuk çekmek	call (one) to task v.
72	Idioms	(birinin) tüm dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	call (someone or something) to (one's) attention v.
73	Idioms	dikkati/dikkatleri (birine/bir şeye) çekmek	call attention to (someone or something) v.
74	Idioms	dikkati/dikkatleri birine/bir şeye çekmek	call attention to someone or something v.
75	Idioms	birinin dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	direct someone's attention to someone or something v.
76	Idioms	birine/bir şeye silah çekmek	draw a bead on someone/something v.
77	Idioms	birine/bir şeye silah çekmek	take a bead on someone/something [us] v.
78	Idioms	birinin dikkatini birine/bir şeye çekmek	draw someone's attention to someone or something v.
79	Idioms	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek/yöneltmek	draw someone's attention to someone or something v.
80	Idioms	(kendine/birine/bir şeye) dikkat çekmek	draw attention to (oneself, someone, or something) v.
81	Idioms	dikkatleri/dikkati (kendine/birine/bir şeye) çekmek	draw attention to (oneself, someone, or something) v.
82	Idioms	(birine) yağ çekmek	fawn (all) over (one) v.
83	Idioms	(birine) çok fena fırça çekmek	give (one) (the) what for v.
84	Idioms	(birine bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give (one) a (good) bawling out v.
85	Idioms	(birine bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give (one) a (good) talking to v.
86	Idioms	birine (bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give someone a (good) talking to v.
87	Idioms	(birine) fırça çekmek	give (one) an earful v.
88	Idioms	(birine) hareket çekmek	give (one) the finger v.
89	Idioms	(birine) el hareketi çekmek	give (one) the finger v.
90	Idioms	(birine) orta parmak hareketi çekmek	give (one) the finger v.
91	Idioms	birine hareket çekmek	give somebody the finger [us] v.
92	Idioms	birine el hareketi çekmek	give somebody the finger [us] v.
93	Idioms	birine orta parmak hareketi çekmek	give somebody the finger [us] v.
94	Idioms	birine çok fena fırça çekmek	give somebody what for [uk] v.
95	Idioms	birine fırça çekmek	give someone a talking to v.
96	Idioms	birine fırça çekmek	give someone a working over v.
97	Idioms	birine fırça çekmek	give someone beans v.
98	Idioms	birine hareket çekmek	give someone the finger v.
99	Idioms	birine el hareketi çekmek	give someone the finger v.
100	Idioms	birine orta parmak hareketi çekmek	give someone the finger v.
101	Idioms	birine/bir şeye hareket çekmek	give someone/something the finger v.
102	Idioms	birine/bir şeye el hareketi çekmek	give someone/something the finger v.
103	Idioms	birine/bir şeye orta parmak hareketi çekmek	give someone/something the finger v.
104	Idioms	birine fırça çekmek	have words with v.
105	Idioms	(birine) sağlam bir sopa çekmek	knock seven bells out of (one) v.
106	Idioms	(birine/bir şeye) önemle dikkat çekmek	make much of (someone or something) v.
107	Idioms	(birine) silah çekmek	pull a gun on (one) v.
108	Idioms	(birine) bıçak çekmek	pull a knife on (one) v.
109	Idioms	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	put a spotlight on (someone or something) v.
110	Idioms	(birine/bir şeye) el hareketi yapmak/çekmek	put two fingers up at (someone or something) v.
111	Idioms	(birine) fırça atmak/çekmek	read (one) a lecture v.
112	Idioms	(birine) fırça atmak/çekmek	read (one) a lesson v.
113	Idioms	(birine/bir şeye) el hareketi çekmek	stick two fingers up at (someone or something) [uk] v.
Latin
114	Latin	haksız yere işkence edilen birine dikkati çekmek için kullanılan bir ifade	ecce interj.
Slang
115	Slang	birine sakso çekmek	give somebody head v.
116	Slang	birine oral çekmek	give somebody head v.
117	Slang	(birine) sakso çekmek	go down on (one) v.
118	Slang	(birine) sağlam bir sopa çekmek	lick the stuffing out of (one) v.
119	Slang	(birine) fırça çekmek	tear (one) a new one v.
120	Slang	(birine) sağlam bir sopa çekmek	kick the shit out of (one) v.
121	Slang	(birine) sağlam bir sopa çekmek	kick the shit out of someone v.
122	Slang	(birine) sağlam bir sopa çekmek	knock the shit out of someone v.
123	Slang	(birine) sağlam bir sopa çekmek	kick the stuffing out of (one) v.
124	Slang	(birine) yağ çekmek	blow smoke up (one's) ass v.
125	Slang	(birine) yağ çekmek	blow sunshine up (one's) ass v.
126	Slang	(birine) bir ton fırça çekmek/atmak	come down on (one) like a ton of bricks v.
127	Slang	birine bir ton fırça çekmek/atmak	come down on someone like a ton of bricks v.
128	Slang	(birine) oral çekmek	give (one) head v.
129	Slang	(birine) sakso çekmek	give (one) head v.
130	Slang	(birine) yağ çekmek/yapmak	kiss (one's) arse [uk/ireland] v.
131	Slang	(birine) yağ çekmek/yapmak	kiss (one's) ass [us] v.
132	Slang	birine yağ çekmek/yapmak	kiss someone's ass v.
133	Slang	birine yağ çekmek/yapmak	kiss someone's arse [uk] v.
134	Slang	birine yağ çekmek/yapmak	kiss someone's ass [us] v.
135	Slang	(birine) yağ çekmek	kiss up to (one) v.
British Slang
136	British Slang	birine sağlam bir sopa çekmek	beat seven shades of shit out of someone v.
137	British Slang	birine sağlam bir sopa çekmek	kick seven shades of shit out of someone v.
138	British Slang	birine sağlam bir sopa çekmek	kick seven bells out of someone v.
139	British Slang	birine hareket çekmek	flash the v's v.
140	British Slang	birine sağlam bir sopa çekmek	kick the stuffing out of someone v.
141	British Slang	birine sağlam bir sopa çekmek	kick ten bells out of someone v.