(birine) sıkıntı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(birine) sıkıntı



Bedeutungen von dem Begriff "(birine) sıkıntı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
(birine) sıkıntı a drag (on someone) n.

Bedeutungen, die der Begriff "(birine) sıkıntı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
birine sıkıntı vermek yank someone around v.
birine sıkıntı vermek get on someone v.
birine sıkıntı vermek pull someone about v.
(birine) sürekli sıkıntı vermek pinch at (someone) v.
biriyle birine sıkıntı vermek afflict someone with someone v.
birine bir şeyle sıkıntı vermek afflict someone with something v.
(birine) sıkıntı yaşatmak/vermek afflict (one) with (something) v.
biriyle birine sıkıntı vermek afflict someone with someone v.
birine bir şeyle sıkıntı vermek afflict someone with something v.
(birine) sıkıntı yaşatmak/vermek afflict (one) with (something) v.
birine bir şeyle sıkıntı vermek beset someone with something v.
birine/bir şeye biriyle/bir şeyle sıkıntı vermek encumber someone or something with someone or something v.
(birine/bir şeye bir şeyle) sıkıntı vermek encumber (someone or something) with (something) v.
birine/bir şeye sıkıntı vermek fuss at someone or something v.
(birine) sıkıntı vermek fuss at (one) v.
(birine/bir şeye) sıkıntı vermek get on (someone or something) v.
Idioms
(bir şey) nedeniyle (birine) sıkıntı vermek/rahatsızlık vermek burden someone or something with someone or something v.
birine sıkıntı vermek give someone a rough time v.
birine sıkıntı vermek give someone a hard time v.
birine sıkıntı vermek give somebody grief v.
birine sıkıntı vermek give someone a bad time v.
birine sıkıntı vermek gripe one's soul v.
(birine) herhangi bir sıkıntı yok demek give (one) the all-clear v.
(birine) sıkıntı vermek/yaşatmak give (one) a rough ride v.
birine sıkıntı vermek give somebody a rough ride v.
birine sıkıntı vermemek give somebody an easy ride v.
(birine) sıkıntı olmak be a drag on (one) v.
birine sıkıntı vermek give somebody a rough time (of it) v.
birine sıkıntı vermek give somebody a hard time (of it) v.
birine sıkıntı vermek give somebody a bad time (of it) v.
(birine) sıkıntı vermek give (one) a pain v.
(birine) sıkıntı vermek give (one) grief v.
(birine bir konuda) sıkıntı vermek give somebody grief (about/over something) v.
birine herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek give somebody the all-clear v.
birine sıkıntı vermek give someone grief v.
birine sıkıntı vermek make it hot for somebody v.
(birine) sıkıntı vermek make it warm for (one) v.
(birine bir şeyle) sıkıntı vermek plague (one) with (something) v.
Slang
(birine) sıkıntı vermek have got a monkey on (one's) back v.
(birine) sıkıntı vermek bust (one's) ass v.
birine rahatsızlık/sıkıntı vermek kick-ass on someone v.
(birine) sıkıntı yaratmak give (one) hell v.