Verlauf

(birine) ulaşmak

Bedeutungen von dem Begriff "(birine) ulaşmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(birine) ulaşmak	get through to (someone) v.
Idioms
2	Idioms	(birine) ulaşmak	be in contact with (one) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(birine) ulaşmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 32 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	birine ulaşmak	reach someone v.
Phrasals
2	Phrasals	(bir şeye/birine) ulaşmak	get to (someone or something) v.
3	Phrasals	sıçrayarak/sekerek (birine veya bir şeye) ulaşmak	hop up to (someone or something) v.
4	Phrasals	engeli aşıp (birine/bir şeye) ulaşmak	break through (to someone or something) v.
5	Phrasals	yarıp geçerek (birine/bir şeye) ulaşmak	break through (to someone or something) v.
6	Phrasals	bir şeyi kırıp (birine/bir şeye) ulaşmak	break through (to someone or something) v.
7	Phrasals	hattı kırıp geçerek (birine/bir şeye) ulaşmak	break through (to someone or something) v.
8	Phrasals	delip geçip (birine/bir şeye) ulaşmak	break through (to someone or something) v.
9	Phrasals	bilgi, kaynak, iletişim azalarak daha alt kademedeki birine, gruba, kuruma ulaşmak	filter down v.
10	Phrasals	(birine/bir şeye) ulaşmak	get at (someone or something) v.
11	Phrasals	(birine) telefonla ulaşmak	get on to (someone) [uk/ireland] v.
12	Phrasals	(bir şeyi) geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across (something) to (someone or something) v.
13	Phrasals	(bir şeyi) boydan boya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across (something) to (someone or something) v.
14	Phrasals	(bir şeyden) karşıya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across (something) to (someone or something) v.
15	Phrasals	(bir şeyin) karşısına geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across (something) to (someone or something) v.
16	Phrasals	(bir şeyi) baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across (something) to (someone or something) v.
17	Phrasals	geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across to v.
18	Phrasals	boydan boya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across to v.
19	Phrasals	(karşıya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across to v.
20	Phrasals	karşısına geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across to v.
21	Phrasals	baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak	go across to v.
22	Phrasals	yardım almak için (birine) ulaşmak	reach out for (someone) v.
23	Phrasals	hızla (birine/bir şeye) kadar gelmek/ulaşmak	rush up (to someone or something) v.
Colloquial
24	Colloquial	yüksek bir mevkideki (birine) ulaşmak	get an in with (someone) v.
25	Colloquial	yetkili bir pozisyondaki (birine) ulaşmak	get an in with (someone) v.
26	Colloquial	yetkili bir pozisyondaki birine ulaşmak	get an in with v.
Idioms
27	Idioms	birine ulaşmak ve etkilemek	have someone's ear v.
28	Idioms	(birine) iyi bir şekilde ulaşmak	go down well (with somebody) v.
29	Idioms	(birine) iyi bir şekilde ulaşmak	go off well (with somebody) v.
30	Idioms	(birine) kötü bir şekilde ulaşmak	go down badly (with somebody) v.
31	Idioms	birine ulaşmak ve etkilemek	have somebody's ear v.
32	Idioms	birine ulaşmak ve etkilemek	have the ear of somebody v.