Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (birini bir yanlışıyla, eleştiriyle, kanıtlarla) yüzleştirmek/karşı karşıya getirmek | confront (one) with (something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | birini bir yanlışıyla, eleştiriyle, kanıtlarla yüzleştirmek/karşı karşıya getirmek | confront someone with something v. |