Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (birini biri/bir şey) karşısında müdafaa etmek | intercede (for someone) (with someone or something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (birini/bir şeyi biri/bir şey) karşısında müdafaa etmek | defend (someone or something) against (someone or something) v. |