(birini) kendi haline bırakmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(birini) kendi haline bırakmak



Bedeutungen von dem Begriff "(birini) kendi haline bırakmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(birini) kendi haline bırakmak leave to one's self v.
Colloquial
(birini) kendi haline bırakmak let (one) have (one's) head v.
Idioms
(birini) kendi haline bırakmak leave (one) to stew in (one's) own juice v.
(birini) kendi haline bırakmak leave (one) to stew in (one's) own juices v.
(birini) kendi haline bırakmak leave to someone's own devices v.
(birini) kendi haline bırakmak let somebody loose v.

Bedeutungen, die der Begriff "(birini) kendi haline bırakmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
birini kendi haline bırakmak leave someone to his own devices v.
birini kendi haline bırakmak give someone rope v.
birini kendi haline bırakmak leave somebody be v.
Idioms
birini kendi haline bırakmak leave someone to stew in their own juice v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his own devices v.
(birini bir konuda) kendi haline bırakmak let (someone) loose (on something) v.
(birini) tamamen kendi haline bırakmak allow (one) full rein v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak leave (someone, something, or some creature) alone v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak let (someone, something, or some creature) alone v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak leave (someone, something, or some creature) be v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak let (someone, something, or some creature) be v.
(birini) biraz kendi haline bırakmak cut (one) some slack v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his or her resources v.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew v.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew in (one's) own juice v.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew in (one's) own juices v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to one's own devices v.