(biriyle) çalışmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(biriyle) çalışmak



Bedeutungen von dem Begriff "(biriyle) çalışmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(biriyle) çalışmak work with (someone) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(biriyle) çalışmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 60 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(biriyle) hava atmaya çalışmak parade in front of (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) için çalışmak join (someone or something) to (something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) yapmak için çalışmak join (someone or something) to (something) v.
(biriyle/bir şeyle) başa çıkmaya çalışmak jostle with (someone or something) v.
(biriyle/ bir şeyle) ortak çalışmak collaborate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) beraber çalışmak collaborate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) birlikte hareket etmek/çalışmak confederate with (someone or something) v.
biriyle (bir şey üstünde) beraber çalışmak cooperate with someone (on something) v.
biriyle (bir şey üstünde) beraber çalışmak cooperate (with someone) on something v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde beraber çalışmak cooperate on (something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde ortak çalışmak cooperate on (something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) beraber çalışmak cooperate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ortak çalışmak cooperate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde beraber çalışmak cooperate with (someone or something) on (something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şey) üstünde ortak çalışmak cooperate with (someone or something) on (something) v.
(biriyle/bir şeyle) sıkı fıkı olmaya çalışmak cozy up (to someone or something) v.
(biriyle/bir şeyde) çalışmak involve with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) senkronize işlemek/ilerlemek/çalışmak synchronize with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu/birlikte çalışmak synchronize with (someone or something) v.
(biriyle) anlaşmaya varmaya çalışmak treat with (someone) v.
(biriyle) iş birliği içerisinde çalışmak work with (someone) v.
(biriyle) birlikte çalışmak work with (someone) v.
Colloquial
biriyle ortak olmak/çalışmak hook up with someone v.
biriyle tartışıp/konuşup durumu çözüme ulaştırmaya çalışmak have it out with someone v.
Idioms
(biriyle) arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle) tanışmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance v.
biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance v.
biriyle arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
biriyle tanışmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
biriyle çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
(biriyle) birlikte çalışmak/ilerlemek join forces (with one) v.
bir uğurda (biriyle/bir şeyle) birlikte çalışmak make common cause with (someone or something) v.
(biriyle) cinsel ilişki kurmaya çalışmak try it on [uk] v.
(biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle) yatmaya çalışmak try it on with (one) [uk]
(biriyle) cinsel ilişkiye girmeye çalışmak try it on with (one) [uk]
Slang
biriyle ortak çalışmak get into bed with someone v.
(biriyle) birlikte çalışmak hook up with (someone) v.