(biriyle) yakın - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(biriyle) yakın



Bedeutungen von dem Begriff "(biriyle) yakın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
(biriyle) yakın close with (someone) adj.

Bedeutungen, die der Begriff "(biriyle) yakın" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 20 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yakın olduğu biriyle ilişkisini kesen kimse cutter n.
Phrases
(biriyle) yakın arkadaş on a first-name basis (with someone) expr.
(biriyle/bir şeyle) yakın in with (someone or something) expr.
Colloquial
(biriyle) yakın ilişki içerisinde olmak be in with (someone) v.
(güç sahibi biriyle) yakın olmak be in with (someone) v.
(biriyle) cinsel olarak yakın intimate with (someone) adj.
Idioms
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak live in someone's pocket v.
biriyle/bir şeyle yakın ilişkide olmak (uygunsuz şekilde) be in bed with somebody/something v.
(biriyle) yakın ilişki kurmak become friends with (someone) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın ilişki içinde hand and glove with (someone or something) v.
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak live in (one's) pocket v.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak work hand and glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak work hand in glove with (someone or something) v.
(biriyle) yakın temasta çalışan in harness (with somebody) [uk] adj.
Archaic
(biriyle) yakın ilişki kurmak communicate (to) v.
Slang
biriyle yakın iş ilişkisine girmek get into bed with someone v.
biriyle yakın ilişki içine girmek get into bed with v.
Modern Slang
biriyle arkadaşlıkla romantik bir ilişki arasında yakın olma isteği uyandıran bir duygu alterous attraction n.