Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | açık hale getirmek | clear v. |
General | açık hale getirmek | disambiguate v. |
General | açık hale getirmek | dilucidate [obsolete] v. |
Colloquial | ||
Colloquial | açık hale getirmek | lay open v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | halka açık hale getirmek | make public v. |
General | şifreli metni açık hale getirmek | decrypto v. |
General | saldırıya açık hale getirmek | unguard v. |
General | görüşe açık hale getirmek | vision v. |
Phrasals | ||
Phrasals | bir bitkiyi açık hava şartlarına dayanıklı hale getirmek | harden off v. |
Idioms | ||
Idioms | (sahip olduğu şeyleri) çalınmaya/istismara/soyguna açık hale getirmek | make a present of (something) v. |
Idioms | sahip olduğu şeyleri (birinin) çalınmasına/istismarına/soygununa açık hale getirmek | make a present of something (to somebody) v. |
Politics | ||
Politics | (bir yeri) ruhban sınıfından olmayanlara açık hale getirmek | laicise v. |
Politics | (bir yeri) ruhban sınıfından olmayanlara açık hale getirmek | laicize v. |
Chess | ||
Chess | rakip taşın yemesine açık hale getirmek | hang v. |