Verlauf

a-hole

Bedeutungen von dem Begriff "a-hole" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Slang
1	Slang	a-hole n.	rezil insan
2	Slang	a-hole n.	göt
3	Slang	a-hole n.	alçak
4	Slang	a-hole n.	kıç deliği
5	Slang	a-hole n.	anüs
6	Slang	a-hole n.	iğrenç kişi

Bedeutungen, die der Begriff "a-hole" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 238 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	oven made in a hole in the earth n.	tandır
2	General	bore a hole in v.	azıcık çürütmek (bir fikri)
3	General	make a hole v.	delik açmak
4	General	dig a hole v.	çukur kazmak
5	General	make a hole in v.	delmek
6	General	make a hole in v.	delik açmak
7	General	bore a hole in v.	delik açmak
8	General	fall into a hole v.	çukura düşmek
9	General	make a hole v.	delik delmek
10	General	bore a hole in something with a nail v.	çivi ile delmek
11	General	drill a hole v.	delik delmek
12	General	go down into a hole v.	çukura inmek
13	General	pierce a hole in something with a nail v.	çivi ile delmek
14	General	pierce a hole v.	delik delmek
15	General	cover a hole v.	delik kapatmak
16	General	make a hole in something with a nail v.	çivi ile delmek
17	General	bore a hole v.	delik delmek
18	General	drill a hole on the surface v.	yüzeye delik açmak
19	General	have a hole in one's budget of v.	bütçesinde ...'lık açık olmak
20	General	dig a hole v.	çukur açmak
21	General	dig a hole v.	delik açmak
22	General	without a hole adj.	deliksiz
Proverb
23	Proverb	if you're in a hole, stop digging	eğer kötü bir duruma düştüysen durumu daha da kötüleştirecek hamlelerden kaçın
24	Proverb	if you're in a hole, stop digging	çukura düştüysen kazmayı bırakacaksın
Colloquial
25	Colloquial	be in a hole v.	açmazda olmak
26	Colloquial	make a hole in v.	başarıya atılan ilk adımı atmak
27	Colloquial	be in a hole v.	çıkmazda olmak
28	Colloquial	be in a hole v.	zor durumda olmak
29	Colloquial	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	bir bok bilmez
30	Colloquial	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	hiçbir şey bilmez
31	Colloquial	make a hole expr.	(polis anonsu vs. için) yolu açın!
Idioms
32	Idioms	a hole card n.	gizli koz/avantaj
33	Idioms	a hole in the wall n.	küçük/karanlı dükkan veya lokanta
34	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	hiç ihtiyacı/gereği olmamak
35	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
36	Idioms	have money burning a hole in (one's) pocket v.	para harcama isteği duymak
37	Idioms	have money burning a hole in (one's) pocket v.	cebindeki/elindeki parayı tutamamak
38	Idioms	have money burning a hole in (one's) pocket v.	cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
39	Idioms	have money burning a hole in (one's) pocket v.	cebinde para durmamak
40	Idioms	have money burning a hole in (one's) pocket v.	har vurup harman savurmak
41	Idioms	have money burning a hole in (one's) pocket v.	cebi delik olmak
42	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
43	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
44	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
45	Idioms	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head v.	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
46	Idioms	put somebody in a hole v.	birini sıkıntıya sokmak
47	Idioms	put somebody in a hole v.	birini zor/güç bir duruma sokmak
48	Idioms	poke a hole through something v.	bir yerde bir delik açmak
49	Idioms	poke a hole in something v.	bir yerde bir delik açmak
50	Idioms	punch a hole in something v.	bir yerde bir delik açmak
51	Idioms	money burns a hole in someone's pocket v.	cebi delik olmak
52	Idioms	have something burning a hole in your pocket v.	cebi delik olmak
53	Idioms	make a hole in v.	gedik açmak
54	Idioms	make a hole in v.	havasını söndürmek
55	Idioms	need like a hole in the head v.	hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
56	Idioms	money burns a hole in someone's pocket v.	eline geçen parayı hemen harcayan birisi olmak
57	Idioms	be in a hole v.	kapana kısılmak
58	Idioms	burn a hole in the pocket v.	para suyunu çekmek
59	Idioms	be in a hole v.	zor durumda olmak
60	Idioms	blow a hole in something v.	(fikirlerini/iddialarını) çürütmek
61	Idioms	blow a hole in something v.	(bütçede) delik açmak
62	Idioms	make a hole in something v.	(bütçede) delik açmak
63	Idioms	dig (oneself) in a hole v.	kendi kuyusunu kendi kazmak
64	Idioms	dig (oneself) in a hole v.	kendini zor duruma düşürmek
65	Idioms	dig (oneself) in a hole v.	kendini zora sokmak
66	Idioms	dig (oneself) in a hole v.	kendini zarara sokmak
67	Idioms	dig (oneself) in a hole v.	kendini istenmeyen bir duruma sokmak
68	Idioms	dig (oneself) into a hole v.	kendi kuyusunu kendi kazmak
69	Idioms	dig (oneself) into a hole v.	kendini zor duruma düşürmek
70	Idioms	dig (oneself) into a hole v.	kendini zora sokmak
71	Idioms	dig (oneself) into a hole v.	kendini zarara sokmak
72	Idioms	dig (oneself) into a hole v.	kendini istenmeyen bir duruma sokmak
73	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendini utanç verici bir duruma düşürmek
74	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendi kendini sıkıntıya sokmak
75	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendi kendini dara sokmak
76	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendi başına çorap örmek
77	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendi başına iş açmak
78	Idioms	dig a hole for yourself v.	kendi kendini sıkıntıya sokmak
79	Idioms	dig a hole for yourself v.	kendi kendini dara sokmak
80	Idioms	dig a hole for yourself v.	kendi başına çorap örmek
81	Idioms	dig a hole for yourself v.	kendi başına iş açmak
82	Idioms	dig yourself a hole v.	kendini kötü bir duruma sokmak
83	Idioms	dig yourself a hole v.	kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
84	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendini kötü bir duruma sokmak
85	Idioms	dig yourself into a hole v.	kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
86	Idioms	dig (someone) out of a hole v.	(birinin) zor bir durumdan çıkmasına yardım etmek
87	Idioms	dig (someone) out of a hole v.	(birinin) sıkıntılı bir durumdan kurtulmasına yardım etmek
88	Idioms	dig (someone) out of a hole v.	(birini) kötü bir durumun içinden çıkarmak
89	Idioms	dig (someone) out of a hole v.	(birini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak
90	Idioms	dig (oneself) out of a hole v.	(kendini) zor bir durumdan kurtarmak
91	Idioms	dig (oneself) out of a hole v.	(kendini) sıkıntılı bir durumdan kurtarmak
92	Idioms	dig (oneself) out of a hole v.	(kendini) kötü bir durumun içinden çıkarmak
93	Idioms	dig (oneself) out of a hole v.	(kendini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak
94	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
95	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
96	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeyi) zerre kadar istememek
97	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
98	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
99	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
100	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeye) karşı hiç istek duymamak
101	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şeyi) hiç ama hiç istememek
102	Idioms	want (something) like (one wants) a hole in the head v.	(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
103	Idioms	make a hole in the water v.	kendini suda boğmak
104	Idioms	make a hole in the water v.	kendini suda boğarak öldürmek
105	Idioms	make a hole in the water v.	suda intihar etmek
106	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyi) delmek
107	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir yere/şeye) delik açmak
108	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyde) bir hata tespit etmek
109	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyin) zayıf noktasını bulmak
110	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyin) çürük noktasını bulmak
111	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyde) bir kusur tespit etmek
112	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek
113	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyde) bir çatlak tespit etmek
114	Idioms	poke a hole in (something) v.	(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek
115	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	cebi delik olmak
116	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	cebinde durmamak
117	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	çarçur olmak
118	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	elinden/cebinden akıp gitmek
119	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	elinden/cebinden uçup gitmek
120	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	suyunu çekmek
121	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	nereye harcayacağını şaşırmak
122	Idioms	be burning a hole in (one's) pocket v.	harcamak için yanıp tutuşmak
123	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	cebi delik olmak
124	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	cebinde durmamak
125	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	çarçur olmak
126	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	elinden/cebinden akıp gitmek
127	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	elinden/cebinden uçup gitmek
128	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	suyunu çekmek
129	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	nereye harcayacağını şaşırmak
130	Idioms	be burning a hole in your pocket v.	harcamak için yanıp tutuşmak
131	Idioms	blow a hole in v.	-i çürütmek
132	Idioms	blow a hole in v.	-in etkisini azaltmak
133	Idioms	blow a hole in something v.	sistemde delik açmak
134	Idioms	blow a hole in something v.	sistemi bozmak
135	Idioms	blow a hole in something v.	bir şeyin etkinliğini azaltmak
136	Idioms	blow a hole in something v.	bir şeyi sömürmek
137	Idioms	blow a hole in something v.	bir şeyi azaltmak
138	Idioms	blow a hole in something v.	bir şeyde sızıntı yaratmak
139	Idioms	burn a hole in (one's) pocket v.	(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
140	Idioms	burn a hole in (one's) pocket v.	(birinin) ceplerini boşatmak
141	Idioms	burn a hole in (one's) pocket v.	(birinin) parasının suyunu çektirmek
142	Idioms	dig (someone) out of a hole v.	(birini) zor bir durumdan kurtarmak
143	Idioms	dig (someone) out of a hole v.	(birini) zor bir durumdan çıkaracak bir yol bulmak
144	Idioms	dig (oneself) out of a hole v.	durumunu kurtarmak
145	Idioms	dig (oneself) out of a hole v.	yeniden ayağa kalkmak/kaldırmak
146	Idioms	money burns a hole in (one's) pocket v.	cebi delik olmak
147	Idioms	money burns a hole in (one's) pocket v.	eline geçen parayı hemen harcamak
148	Idioms	money burns a hole in (one's) pocket v.	para cebinde durmamak
149	Idioms	money burns a hole in (one's) pocket v.	para geldiği gibi gitmek
150	Idioms	money burns a hole in (one's) pocket v.	parasının suyunu çektirmek
151	Idioms	money burns a hole in (one's) pocket v.	eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
152	Idioms	money burns a hole in pocket v.	cebi delik olmak
153	Idioms	money burns a hole in pocket v.	eline geçen parayı hemen harcamak
154	Idioms	money burns a hole in pocket v.	para cebinde durmamak
155	Idioms	money burns a hole in pocket v.	para geldiği gibi gitmek
156	Idioms	money burns a hole in pocket v.	parasının suyunu çektirmek
157	Idioms	money burns a hole in pocket v.	eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
158	Idioms	money burns a hole in your pocket v.	cebi delik olmak
159	Idioms	money burns a hole in your pocket v.	eline geçen parayı hemen harcamak
160	Idioms	money burns a hole in your pocket v.	para cebinde durmamak
161	Idioms	money burns a hole in your pocket v.	para geldiği gibi gitmek
162	Idioms	money burns a hole in your pocket v.	parasının suyunu çektirmek
163	Idioms	money burns a hole in your pocket v.	eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
164	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
165	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeyin) hiç gereği olmamak
166	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
167	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
168	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
169	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
170	Idioms	need (something) like (one) needs a hole in the head v.	(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
171	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
172	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeyin hiç gereği olmamak
173	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
174	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
175	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
176	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
177	Idioms	need something like a hole in the head v.	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
178	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
179	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeyin hiç gereği olmamak
180	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
181	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
182	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
183	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
184	Idioms	need something like you need a hole in the head v.	bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
185	Idioms	poke a hole in v.	-i delmek
186	Idioms	poke a hole in v.	-e delik açmak
187	Idioms	poke a hole in v.	-de bir hata tespit etmek
188	Idioms	poke a hole in v.	-in zayıf noktasını bulmak
189	Idioms	poke a hole in v.	-in çürük noktasını bulmak
190	Idioms	poke a hole in v.	-de bir kusur tespit etmek
191	Idioms	poke a hole in v.	-de bir eksiklik tespit etmek
192	Idioms	poke a hole in v.	-in açığını bulmak/tespit etmek
193	Idioms	poke a hole in v.	-de bir aksaklık tespit etmek
194	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyi) delmek
195	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyde) bir delik açmak
196	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyde) bir hata tespit etmek
197	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyin) zayıf noktasını bulmak
198	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyin) çürük noktasını bulmak
199	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyde) bir kusur tespit etmek
200	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek
201	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyin) açığını bulmak/tespit etmek
202	Idioms	poke a hole through (something) v.	(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek
203	Idioms	punch a hole in v.	-de bir delik açmak
204	Idioms	put (someone or something) in a hole v.	(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak
205	Idioms	put (someone or something) in a hole v.	(birini/bir şeyi) sıkıntıya sokmak
206	Idioms	pick a hole in v.	kusur bulmak
207	Idioms	pick a hole in v.	lekelemek
208	Idioms	pick a hole in v.	şaibeli hale getirmek
209	Idioms	pick a hole in v.	açığını bulmak
210	Idioms	can't see a hole in a ladder expr.	aptal
211	Idioms	have something burning a hole in your pocket expr.	harcanacak para cepte durmaz
212	Idioms	can't see a hole in a ladder expr.	önünü göremeyecek kadar sarhoş
213	Idioms	can't see a hole in a ladder expr.	sarhoş
Speaking
214	Speaking	there's a hole in the wall to the next room expr.	duvarda yan odaya bakan bir delik var
Technical
215	Technical	axis of a hole n.	bir deliğin ekseni
Automotive
216	Automotive	making a hole n.	delik açma
Slang
217	Slang	be in a hole v.	kötü durumda olmak
218	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	her boku bilmek
219	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	bilgili olmak
220	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	uyanık olmak
221	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	gözü açık olmak
222	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	neyin ne olduğunu bilmek
223	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	her şeyin farkında olmak
224	Slang	know one's ass from a hole in the ground v.	her boktan haberi olmak/anlamak
225	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	bir bok bilmemek
226	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	hiçbir şey bilmemek
227	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	bir boktan anlamamak
228	Slang	not know (one's) ass from a hole in the ground v.	kafası basmamak
229	Slang	in a hole [uk/australia] expr.	açmazda
230	Slang	in a hole [uk/australia] expr.	çıkmazda
231	Slang	in a hole [uk/australia] expr.	zor durumda
232	Slang	in a hole [uk/australia] expr.	kapana kısılmış
233	Slang	in a hole [uk/australia] expr.	kötü durumda
Modern Slang
234	Modern Slang	a hole n.	hergele
235	Modern Slang	a hole n.	hıyar
236	Modern Slang	a hole n.	salak
237	Modern Slang	a hole n.	lavuk
238	Modern Slang	a hole n.	göt