airborne - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

airborne

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "airborne" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
airborne adj. havadan nakledilen
airborne adj. uçmakta olan
airborne adj. havadan gelen (mikrop, toz vb)
airborne adj. hava kökenli
airborne adj. havalanmış
airborne adj. havayla gelen
airborne adj. uçuşan
Trade/Economic
airborne adj. havadan taşınan
airborne adj. uçakla taşınan
Technical
airborne adj. havadan atılan
airborne adj. havada
airborne adj. havada uçan
airborne adj. havadan taşınan
airborne adj. havadan gelen
airborne adj. uçan
Food Engineering
airborne adj. hava kaynaklı
airborne adj. hava kökenli
Military
airborne n. hava indirme
airborne n. uçakla taşınan kara kuvvetleri

Bedeutungen, die der Begriff "airborne" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 152 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
airborne radar n. hava radarı
mad (magnetic airborne detector) n. manyetik hava detektörü
Technical
airborne dust n. asılı toz
airborne sound insulation against outdoor sound n. dışarıdaki sese karşı havada yayılan sesin yalıtımı
airborne noise emitted by household appliances n. ev aletlerinden çevreye yayılan gürültü
determination of airborne acoustical noise emitted by household and similar electrical appliances n. ev ve benzeri yerlerde kullanılan elektrikli cihazlar tarafından havada yayılan gürültünün belirlenmesi
airborne radioactivity n. hava radyoaktivitesi
assessment of the performance of instruments used for the measurement of airborne particle concentrations n. havadaki tanecik derişimlerinin ölçülmesinde kullanılan cihazların performanslarının değerlendirilmesi
airborne-sound insulation n. hava kaynaklı ses yalıtımı
airborne acoustical noise n. havada yayılan akustik gürültü
airborne concentration n. hava ile taşınabilir konsantrasyon
concentration of airborne inorganic fibre n. havadaki inorganik lif derişimi
airborne early warning n. havadan erken uyarı
airborne sound insulation n. hava ile taşınan ses yalıtımı
airborne sound n. hava etkili ses
sampling of airborne particles n. havadaki parçacıklardan numune alma
airborne radar n. hava radarı
measurement of airborne noise by the enveloping surface method n. havayla yayılan gürültünün yüzey kaplama metodu ile ölçülmesi
airborne particles n. havadaki partiküller
airborne particles n. hava ile birlikte taşınan parçalar
airborne acoustical noise n. hava yolu ile oluşan akustik gürültü
airborne acoustical noise n. havaki akustik gürültü
airborne microorganisms n. hava kaynaklı mikroorganizmalar
airborne sound insulation n. hava ile yayılan sesin yalıtımı
airborne particles n. hava ile birlikte taşman parçalar
airborne troops n. hava indirme kıtaları
airborne noise n. havada oluşan ses
airborne hazardous substances n. hava ile taşınan zararlı maddeler
measurement of airborne noise n. hava ile taşınan gürültünün ölçülmesi
airborne sound n. havada yayılan ses
airborne noise emitted by compressor n. kompresörden yayılan gürültü
airborne sound insulation between rooms n. odalar arasında havada yayılan sesinin yalıtımı
airborne particles and gases in the operators breathing zone n. operatörün solunum bölgesinde bulunan havadaki parçacıklar ve gazlar
room-to-room airborne sound insulation n. odalararası yayılan ses yalıtımı
airborne sound insulation between rooms n. odalar arasında hava ile yayılan ses yalıtımı
airborne particles n. partiküller
airborne noise emitted by machine tool n. takım tezgahı tarafından yayılan hava ile taşınan gürültü
airborne equipment n. uçakla taşınan teçhizat
Informatics
airborne remote sensing n. havadan gözlem
airborne remote sensing n. havadan algılama
Telecom
airborne remote sensing n. havadan algılama
Automotive
airborne particles n. hava içinde asılı parçacıklar
Aeronautic
advance warning aircraft/airborne system (awas) n. erken hava taşıtı uyarıcısı/radarı sistemi
airborne time n. gerçek uçuş zamanı
airborne operation n. hava ulaştırma harekatı
airborne collision avoidance system n. havada iken çarpışmayı önleyici sistem
airborne early warning n. havadan erken uyarı
airborne radioactivity n. hava radyoaktivitesi
airborne fire control radar set n. havadan gelen ateş kontrol radar seti
airborne early warning n. havadan erken uyarı sistemi
airborne troop n. hava indirme kıtası
airborne warning and control system n. havadan erken uyarı ve kontrol sistemi
airborne collision avoidance system n. havada uçaklar arasında çarpışmayı önleyici sistem
airborne inertial navigation system n. hava eylemsizliği seyrüsefer sistemi
airborne satellite communication n. havada uydu haberleşmesi
airborne target n. hava hedefi
airborne equipment n. uçakla taşınan techizat
Medical
airborne transmission n. hava yoluyla bulaşma
viable airborne microorganisms n. hava kaynaklı canlı mikroorganizma
airborne infection n. havayolu infeksiyonu
airborne infection n. havayolu enfeksiyonu
Chemistry
airborne toxic material n. havadaki toksik meddeler
airborne pollutant n. havadaki kirletici
Biology
airborne precautions n. hava bulaşımı tedbirleri
airborne precautions n. hava bulaşımı tedbiri
Environment
airborne microorganisms n. hava kaynaklı mikroorganizmalar
airborne radioactivity n. havadaki radyoaktivite
airborne residuals n. havayla taşınan kalıntılar
airborne pollutants n. hava kaynaklı kirleticiler
airborne particles n. hava kaynaklı tanecikler
evaluation of the emission of airborne hazardous substances n. havayla taşınan tehlikeli maddelerin emisyon değerlendirmesi
measurement of airborne sound n. hava ile taşınan sesin ölçülmesi
airborne radioactivity area n. havadaki radyoaktivite alanı
airborne exposure limits n. havadaki radyasyona maruz kalma limiti
airborne pollution n. hava yoluyla taşınan kirlilik
airborne radioactive material n. havadaki radyoaktif materyal
determination of airborne endotoxins n. havadaki endotoksinlerin tayini
airborne acoustical noise n. hava ile yayılan gürültü
airborne residuals n. havadaki duman ve toz
emission of airborne hazardous substances n. hava ile taşınan tehlikeli maddelerin emisyonu
measures against airborne micro-organisms in the workplace n. hava ile taşınan mikroorganizmalara karşı iş yerlerinde alınması gerekli tedbirler
inhalable airborne mass concentration of particle/vapor mixture n. tanecik/buhar karışımının solunabilir hava kaynaklı kütle derişimi
Geology
airborne residuals n. hava ile taşınan kalıntılar
Military
tactical air coordinator (airborne) n. taktik hava kontrolörü (hava indirme)
airborne alert n. havada alarm durumu
airborne mission commander n. hava indirme görev komutanı
airborne patrol n. hava devriyesi
airborne vehicle n. elektronik haber uydusu
airborne alarm n. havada bekleme alarmı
airborne troops n. hava indirme birlikleri
airborne stand off radar n. hava stand off radarı
airborne command n. hava indirme komutanlığı
airborne direct air support centre n. hava indirme direkt hava destek merkezi
airborne sensor operator n. hava elektronik hedef saptama cihazı operatörü
airborne operations n. hava indirme harekatı
airborne beacon n. hava indirme biykını
airborne invasion n. havadan işgal
airborne infantry n. hava indirme piyadesi
airborne units n. hava indirme birlikleri
airborne force liaison officer n. hava indirme kuvveti irtibat subayı
airborne equipment n. havada taşınan teçhizat
airborne warning and control aircraft n. havadan ihbar ve kontrol uçağı
airborne division n. hava indirme tümeni
airborne troops n. hava yoluyla nakledilen birlikler
armoured reconnaissance airborne assault vehicle n. hava indirme zırhlı keşif hücum aracı
airborne brigade n. hava indirme tugayı
airborne warning and control n. havadan ihbar ve kontrol
airborne operation n. hava indirme harekatı
airborne warning and control system n. havadan ihbar ve kontrol sistemi
airborne command post n. hava indirme komuta yeri
airborne radio n. hava telsizi
airborne radio transmitters and receivers n. hava muhabere sistemleri
airborne command and control centre n. havadan komuta kontrol merkezi
airborne electronic warfare equipment n. hava elektronik harp teçhizatı
airborne fire fighting system n. havadan yangın söndürme sistemi
airborne early warning n. havadan erken ihbar
airborne assault n. hava indirme taarruzu
airborne early warning and control aircraft n. havadan erken ihbar ve kontrol uçağı
airborne early warning set n. havadan ikaz radarı
airborne interception equipment n. havadan önleme teçhizatı
airborne combat team n. hava indirme muharebe timi
airborne lift n. havadan taşıma kapasitesi
airborne battlefield command and control centre n. hava muharebe komuta ve kontrol merkezi
airborne beacon n. hava indirme radyofarı
airborne operations centre n. hava indirme harekat merkezi
airborne early warning and control system n. havadan erken ihbar ve kontrol sistemi
airborne intercept n. havadan önleme
airborne early warning and control n. havadan erken ihbar ve kontrol
airborne order n. havalanma emri
airborne assault weapon n. havadan taşınan taarruz silahı
airborne force n. hava indirme kuvveti
ranger airborne school n. komando hava indirme okulu
hydrographic airborne n. lazer sinyallerinin deniz yüzeyi ve deniz dibi yansımaları arasındaki zaman farkı prensibine dayalı çalışan uçaktan ölçme yapmaya yarayan bir sistem
joint airborne training n. müşterek hava indirme eğitimi
nato airborne early warning and control force command n. nato havadan erken ihbar ve kontrol kuvvet komutanlığı
nato airborne early warning n. nato havadan erken ihbar
commander nato airborne early warning and control force command (naew&c fc) n. nato havadan erken ihbar ve kontrol kuvvet komutanı
nato airborne early warning and control programme management agency n. nato havadan erken ihbar kontrol programı yönetim ajanslığı
airborne sensor operator n. uçak elektronik hedef saptama cihazı operatörü
airborne radio relay n. uçak telsiz rölesi
airborne radar n. uçak radarı
airborne warning and control system n. uçağa monte edilmiş ikaz ve kontrol sistemi
side-looking airborne radar n. yana tevcihli hava radarı
side-looking airborne radar n. yan taramalı uçak radarı
awacs (airborne warning and control system) n. havadan erken uyarı ve kontrol sistemi
joint airborne advance party (jaap) n. müşterek hava indirme öncü kuvveti
high value airborne asset protection n. yüksek değerli hava tesisi koruma görevi
direct air support center (airborne) n. hava indirme direkt hava destek merkezi
direct air support center (airborne) n. direkt hava destek merkezi işlevi görebilmesi için gerekli personel, haberleşme ve harekat olanakları ile teçhiz edilmiş hava taşıtı
forward air controller (airborne) n. ileri hava kontrolörü (havada)
forward air controller (airborne) n. kara kuvvetlerine hava desteği sağlayan uzman hava personeli
Modern Slang
airborne shuffle n. askerin üzerinde ekipman varken hafif hafif/çok yavaş şekilde koşması