Verlauf

allow into a place

Bedeutungen von dem Begriff "allow into a place" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	allow into a place v.	bir yere girmesine izin vermek
2	Phrasals	allow into a place v.	bir yere almak
3	Phrasals	allow into a place v.	bir yerden içeri almak
4	Phrasals	allow into a place v.	bir yere kabul etmek
5	Phrasals	allow into a place v.	bir yerden içeri kabul etmek
6	Phrasals	allow into a place v.	bir yere girmesine müsaade etmek
7	Phrasals	allow into a place v.	bir yerden içeri geçmesine izin vermek
8	Phrasals	allow into a place v.	bir yere girmesine izin vermek
9	Phrasals	allow into a place v.	bir yere almak
10	Phrasals	allow into a place v.	bir yerden içeri almak
11	Phrasals	allow into a place v.	bir yere kabul etmek
12	Phrasals	allow into a place v.	bir yerden içeri kabul etmek
13	Phrasals	allow into a place v.	bir yere girmesine müsaade etmek
14	Phrasals	allow into a place v.	bir yerden içeri geçmesine izin vermek

Bedeutungen, die der Begriff "allow into a place" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	allow someone into a place v.	birisini içeri almak
2	General	allow someone into a place v.	içeri girmesine müsaade etmek
Phrasals
3	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
4	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi bir yere almak
5	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi içeri almak
6	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
7	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi içeri kabul etmek
8	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
9	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
10	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
11	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi bir yere almak
12	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi içeri almak
13	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
14	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birini/bir şeyi içeri kabul etmek
15	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
16	Phrasals	allow someone or something into a place v.	birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek