allow someone in - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

allow someone in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "allow someone in" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
allow someone in v. içeri girmesine müsaade etmek
allow someone in v. birisini içeri almak

Bedeutungen, die der Begriff "allow someone in" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Phrasals
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri kabul etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri kabul etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek