Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
anlaşma ile
Bedeutungen von dem Begriff
"anlaşma ile"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
anlaşma ile
by a pledge
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"anlaşma ile"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kilise ile devlet arasındaki anlaşma
concordat
n.
2
General
(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi
demise and redemise
n.
3
General
anlaşma paketi ile sağlanan hizmet ve ürünler
package deal
n.
4
General
tek bir faaliyetin gerçekleştirilmesi ile sona eren kısa süreli uluslararası anlaşma
paction
n.
5
General
antlaşma veya anlaşma ile başka ülkede kurulan askeri üs
outpost
n.
6
General
ön anlaşma ile bağlamak
precontract
v.
7
General
ön anlaşma ile söz vermek
precontract
v.
8
General
gizli anlaşma ile ilgili
collusive
adj.
9
General
anlaşma ile ilgili
pactional
adj.
10
General
karşılıklı anlaşma ile
by common consent
adv.
11
General
genel kabul/anlaşma ile
by convention
adv.
Phrasals
12
Phrasals
(sözleşme/anlaşma vb) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek
provide something under something
v.
13
Phrasals
ile anlaşma yapmak
contract with
v.
14
Phrasals
(sözleşme/anlaşma) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek
provide under
v.
Idioms
15
Idioms
tam anlaşma ile
on the dotted line
adv.
Trade/Economic
16
Trade/Economic
alınan bir borcun geri ödenmeye başlanılmadan önce karşılıklı anlaşma ile geçmesi kabul edilen süre
grace
n.
17
Trade/Economic
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma
noncompete agreement
n.
18
Trade/Economic
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma
non-compete agreement
n.
19
Trade/Economic
işveren ile işçi sendikası arasında varılan toplu sözleşmenin koşullarını belirten anlaşma
abdication
n.
20
Trade/Economic
karşılıklı anlaşma ile iş akdini sonlandırma
mutual rescission
n.
21
Trade/Economic
sendika ile işveren arasındaki bir anlaşma
hot cargo clause
n.
22
Trade/Economic
türkiye ile avrupa ekonomik topluluğu arasında bir ortaklık yaratan anlaşma
Agreement Establishing An Association Between Turkey and the European Economic Community
n.
23
Trade/Economic
toplu pazarlık görüşmeleri için bir işçi örgütünün temsil ettiği ve anlaşma ile bir araya gelmiş işçiler grubu
appropriate bargaining unit
n.
24
Trade/Economic
zararın ödenmesi için zararı yapan ile zarara uğrayan arasında varılan anlaşma
accord and satisfaction
n.
25
Trade/Economic
ürünün belirlenen fiyatın altında satılmayacağı yönünde üretici ile perakendeci arasında imzalanan anlaşma
fair-trade agreement
n.
Law
26
Law
arazi sahibi ile papaz veya papaz yardımcısı arasında yapılan bir tür anlaşma
real composition
n.
27
Law
haksız fiilden doğan tazminat hakkı ile ilgili taraflar arasında varılan anlaşma hükümlerinin yerine getirilmesi
accord and satisfaction
n.
28
Law
konut derneği gibi devlet onaylı bir makam ile kiracı arasında yapılan anlaşma
assured tenancy [brit]
n.
29
Law
(sirkte performans öncesi yetkililer ile anlaşma yapan) arabulucu
fixer
n.
30
Law
karşılıklı anlaşma ile eski yükümlülüğün yerine yenisini koymak
novate
v.
31
Law
hatır için yapılan anlaşma ile ilgili
accommodational
adj.
Politics
32
Politics
her iki tarafın rızası ile anlaşma
amicable arrangement
n.
33
Politics
hükümetler arasında veya hükümet ile muharip komutan arasında neticeye vardırılan temel anlaşma
host-nation support agreement
n.
Industry
34
Industry
işveren ile çalışanlar veya sendikaları arasında yapılan, enflasyon artışına paralel ücret artışı yapılmasını ön gören anlaşma
threshold agreement
n.
35
Industry
(iade hakkının uygulanması için) ambalaj açmama şartı sunan resmi anlaşma ile ilgili
shrink-wrap
adj.
History
36
History
(kanada'da) federal hükümet ile anlaşma imzalayan yerli grup
treaty indian [canadian]
n.
37
History
(kanada'da) federal hükümet ile anlaşma imzalayan yerli grup
status indian
n.
38
History
abd'deki kölelik savunucuları ile kölelik karşıtları arasında 1820'de imzalanan bir anlaşma
missouri compromise
n.
Military
39
Military
anlaşma ile sınırlandırılmış teçhizat
treaty limited items
n.
40
Military
kraliyet ile ordu arasındaki yükümlülüklere atıf yapan yazısız bir anlaşma
military covenant [uk]
n.
Mythology
41
Mythology
şeytan ile yapılan anlaşma
pact with the devil
n.
Archaic
42
Archaic
anlaşma ile ortaya sunulan
pactitious
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of anlaşma ile
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy