anlamsal - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

anlamsal



Bedeutungen von dem Begriff "anlamsal" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
anlamsal lexical adj.
anlamsal semantic adj.
anlamsal related to meaning adj.
Informatics
anlamsal semantic adj.
Linguistics
anlamsal notional adj.
anlamsal semantic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "anlamsal" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
anlamsal kodlama semantic coding n.
anlamsal olarak ayrık olan birimler arasındaki bağlantı disjunctive conjunction n.
yan anlamsal connotational adj.
anlamsal olarak semantically adv.
Computer
anlamsal arama semantic search n.
Medical
anlamsal bunama semantic dementia n.
Psychology
anlamsal hazırlama semantic priming n.
anlamsal ağ teorisi semantic network theory n.
anlamsal bellek semantic memory n.
anlamsal farklandırma semantic differential n.
anlamsal karışıklık semantic confusion n.
anlamsal kategoriler semantic categories n.
anlamsal kod semantic code n.
anlamsal mekan semantic space n.
anlamsal pragmatik rahatsızlık semantic pragmatic disorder n.
anlamsal şartlandırma semantic conditioning n.
anlamsal tepki semantic reaction n.
(anlamsal ilişki bulunmayan) birbiri ile kafiyeli sözcük veya ifade clang n.
anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi synchronicity n.
anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi synchronism n.
Linguistics
sözdizim çalışmalarında dilde bulunan öğelerin anlamsal olarak gruplanıp modellendiği dilbilgisi türü categorial grammar n.
biçimsel yapıdan ziyade dilin anlamsal içeriği ile ilgilenen dilbilimci notionalist n.
isim cümlesinin anlamsal (semantik) rolü temporal role n.
anlamsal hata semantic error n.
anlamsal alan semantic field n.
anlamsal bileşen semantic component n.
anlamsal çok değerlilik polyvalance n.
anlamsal hafıza semantic memory n.
anlamsal ilişki semantic relation n.
anlamsal yanlış semantic error n.
anlamsal yoğunlaşma semantic saturation n.
belirlenen nesneyi karakterize eden bilgileri içeren bir dil biriminin anlamsal içerik alanı significatum n.
sözdizimsel-anlamsal belirsizlik syntactic-semantic ambiguity n.
anlamsal yerine geçme yoluyla meydana getirilen değişmece allegory n.
eponimler arasındaki anlamsal ilişki eponymy n.
anlamsal olarak daha kapsayıcı bir sınıfın parçası olma hypernymy n.
durum veya eylemin yerini belirten anlamsal rol locative role n.
anlamsal ilişki semantic role n.
ögenin esas fiil ile anlamsal ilişkisi semantic role n.
anlamsal ilişki participant role n.
ögenin esas fiil ile anlamsal ilişkisi participant role n.
(sözcük veya ifadenin) anlamsal özelliklerine veya sesbilimsel biçimine etki etmek contaminate v.
anlamsal olarak ayırt edilemeyen nondistinctive adj.
anlamsal olarak ayırt edilemeyen non-distinctive adj.
ses tonu ve diğer sesler açısından anlamsal olarak ayırt edilebilir (kelime) tonetic adj.
anlamsal olmayan asemantic [rare] adj.
durum değişimi geçiren bir isim tamlamasının anlamsal rolü ile ilgili objective adj.
fiil ile nötr ilişkisi olan bir isim tamlamasının anlamsal rolü ile ilgili objective adj.
anlamsal olarak notionally adv.