|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
anyone pron.
|
hiç kimse |
|
Anyone who was present at the peace talks in Japan can no longer safely enter Indonesia.
Japonya'daki barış görüşmelerine katılan hiç kimse artık Endonezya'ya güvenli bir şekilde giremiyor.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
anyone pron.
|
herhangi bir kimse |
|
Is there anyone you can trust in this cold place?
Bu soğuk yerde güvenebileceğin herhangi bir kimse var mı?
More Sentences
|
3 |
General |
anyone pron.
|
kimse |
|
This is quite important because it is said that Saddam Hussein does not want anyone to go into his palaces.
Bu oldukça önemli çünkü Saddam Hüseyin'in saraylarına kimsenin girmesini istemediği söyleniyor.
More Sentences
|
4 |
General |
anyone pron.
|
herhangi biri |
|
On this basis I do not see how anyone could consent to the discharge of these accounts.
Bu temelde, herhangi birinin bu hesapların ibra edilmesine nasıl rıza gösterebileceğini anlamıyorum.
More Sentences
|
5 |
General |
anyone pron.
|
biri |
|
What I want to know is if anyone is actually taking an interest in whether the fish they catch are large or small.
Bilmek istediğim, yakaladıkları balıkların büyük ya da küçük olmasıyla gerçekten ilgilenen biri olup olmadığıdır.
More Sentences
|
6 |
General |
anyone pron.
|
herkes |
|
Anyone visiting Lebanon has the distinct impression that it is still in search of cohesion and an identity.
Lübnan'ı ziyaret eden herkes, ülkenin hala bir bütünlük ve kimlik arayışı içinde olduğu izlenimini edinir.
More Sentences
|
7 |
General |
anyone else pron.
|
diğer herkes |
|
In other words, when you are outside this House, you are just the same as anyone else.
Başka bir deyişle bu Meclisin dışında olduğunuzda siz de diğer herkes gibisiniz.
More Sentences
|
Phrases |
|
8 |
Phrases |
more than anyone expr.
|
herkesten daha fazla |
|
I must point out that you are a fishing power, since you fish more than anyone else in the Community.
Topluluktaki herkesten daha fazla balık tuttuğunuz için bir balıkçılık gücü olduğunuzu belirtmeliyim.
More Sentences
|
Speaking |
|
9 |
Speaking |
don't trust anyone expr.
|
kimseye güvenme |
|
Don't trust anyone here.
Buradaki kimseye güvenme.
More Sentences
|
10 |
Speaking |
don't harm anyone expr.
|
kimseye zarar verme |
|
Don't harm anyone.
Kimseye zarar vermeyin.
More Sentences
|
11 |
Speaking |
don't tell anyone expr.
|
kimseye söyleme |
|
Don't tell anyone that I'm here.
Burada olduğumu kimseye söyleme.
More Sentences
|
12 |
Speaking |
don't tell anyone expr.
|
kimseye anlatma |
|
Don't tell anybody.
Kimseye anlatma.
More Sentences
|
General |
|
13 |
General |
stop someone from hurting anyone else v.
|
başkasına zarar vermesini önlemek |
|
14 |
General |
not trust anyone v.
|
kimseye güvenmemek |
|
15 |
General |
anyone pron.
|
birisi |
|
16 |
General |
anyone pron.
|
herhangi birisi |
|
17 |
General |
anyone pron.
|
kim olsa |
|
18 |
General |
anyone pron.
|
birileri |
|
19 |
General |
anyone expr.
|
ne dersiniz |
|
Phrases |
|
20 |
Phrases |
we were so close not any more than anyone else expr.
|
hiç kimsenin olmadığı kadar yakındık birbirimize |
|
|
21 |
Phrases |
without implicating anyone expr.
|
kimseyi karıştırmadan |
|
22 |
Phrases |
anyone who is anyone expr.
|
önemli kişiler |
|
23 |
Phrases |
to care about anyone but themselves expr.
|
kendilerinden başka kimseyi düşünemeyecek kadar |
|
24 |
Phrases |
to care about anyone but themselves expr.
|
kendilerinden başka kimseyi umursamayacak kadar |
|
Proverb |
|
25 |
Proverb |
little work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
26 |
Proverb |
little hard work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
27 |
Proverb |
little hard work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
28 |
Proverb |
little work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
29 |
Proverb |
little (hard) work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
30 |
Proverb |
anyone can hold the helm when the sea is calm
|
deniz sakinken dümeni herkes tutar |
|
31 |
Proverb |
anyone can hold the helm when the sea is calm
|
sakin denizde herkes kaptan kesilir |
|
32 |
Proverb |
a little (hard) work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
33 |
Proverb |
a little (hard) work never hurt anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
|
34 |
Proverb |
a little (hard) work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
|
35 |
Proverb |
a little (hard) work never killed anyone
|
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
|
Colloquial |
|
36 |
Colloquial |
so far as anyone knows expr.
|
bilindiği kadarıyla |
|
37 |
Colloquial |
anyone would think (something) expr.
|
güya (bir şey) |
|
38 |
Colloquial |
anyone would think (something) expr.
|
(bir şeymiş) gibi |
|
39 |
Colloquial |
anyone would think (something) expr.
|
gören de (bir şey) zannedecek/zanneder |
|
40 |
Colloquial |
anyone would think (that)... expr.
|
güya |
|
|
41 |
Colloquial |
anyone would think (that)... expr.
|
'-mış gibi |
|
42 |
Colloquial |
anyone would think (that)... expr.
|
gören de … zannedecek/zanneder |
|
43 |
Colloquial |
anyone would think… expr.
|
güya |
|
44 |
Colloquial |
anyone would think… expr.
|
'-mış gibi |
|
45 |
Colloquial |
anyone would think… expr.
|
gören de … zannedecek/zanneder |
|
46 |
Colloquial |
dae (does/did anyone/anybody else) abrev.
|
aranızdan biri |
|
47 |
Colloquial |
dae (does/did anyone/anybody else) abrev.
|
herhangi biriniz |
|
48 |
Colloquial |
dae (does/did anyone/anybody else) abrev.
|
aranızda başka |
|
Idioms |
|
49 |
Idioms |
anyone who is anybody n.
|
toplumdaki önemli kişiler |
|
50 |
Idioms |
anyone who is anybody n.
|
en ünlü kişiler |
|
51 |
Idioms |
anyone who is anybody n.
|
en önemli kişiler |
|
52 |
Idioms |
anyone who is anybody n.
|
en bilinen kişiler |
|
53 |
Idioms |
anyone who is anybody n.
|
tüm ünlüler |
|
54 |
Idioms |
anyone who is anybody n.
|
tüm önemli kişiler |
|
55 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
aklı başında herkes/herhangi biri |
|
56 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
kendini bilen herkes/herhangi biri |
|
57 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
aklı başında herkes/herhangi biri |
|
58 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
kafası yerinde olan herkes/herhangi biri |
|
59 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
mantıklı olan herkes/herhangi biri |
|
60 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
mantığını kullanabilen herkes/herhangi biri |
|
61 |
Idioms |
anyone in their right mind n.
|
sağduyusu olan herkes/herhangi biri |
|
62 |
Idioms |
be no good to anyone v.
|
gözü kimseyi görmemek |
|
63 |
Idioms |
be no good to anyone v.
|
kimseyi gözü görmemek |
|
64 |
Idioms |
not give anyone the time of day v.
|
(hoşlanmadığımız birine) aldırış etmemek |
|
65 |
Idioms |
not give anyone the time of day v.
|
(hoşlanmadığımız birine) ilgi göstermemek |
|
66 |
Idioms |
take on a life of its own (no longer be controlled by anyone) v.
|
(artık) kontrol edilemeyecek düzeye/duruma gelmek |
|
67 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
utangaç olmak |
|
68 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
çekingen olmak |
|
69 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
pısırık olmak |
|
70 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
sıkılgan olmak |
|
71 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
ürkek olmak |
|
72 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
ağzı sıkı olmak |
|
73 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
kimseye bir şey söylememek |
|
74 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
tek kelime etmemek |
|
75 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
sessiz kalmak |
|
76 |
Idioms |
not say boo (to anyone) [us] v.
|
ağzını bıçak açmamak |
|
77 |
Idioms |
as far as anyone knows expr.
|
bilindiği kadarıyla |
|
78 |
Idioms |
everyone who is anyone expr.
|
tüm önemli kişiler |
|
79 |
Idioms |
everyone who is anyone expr.
|
tüm ünlüler |
|
80 |
Idioms |
everyone who is anyone expr.
|
en ünlü/önemli kişiler |
|
|
81 |
Idioms |
tennis, anyone? [dated] expr.
|
kimin umurunda? |
|
82 |
Idioms |
tennis, anyone? [dated] expr.
|
boşver |
|
83 |
Idioms |
tennis, anyone? [dated] expr.
|
çok da umurumdaydı |
|
84 |
Idioms |
tennis, anyone? [dated] expr.
|
kim takar? |
|
Speaking |
|
85 |
Speaking |
anyone can make mistakes n.
|
herkes hata yapabilir |
|
86 |
Speaking |
you know me better than anyone expr.
|
beni herkesten daha iyi tanıyorsun |
|
87 |
Speaking |
does anyone here have any medical experience? expr.
|
burada tıbbi tecrübesi olan var mı? |
|
88 |
Speaking |
don't breathe a word of this to anyone expr.
|
bunu kimseye söyleme |
|
89 |
Speaking |
I haven't told it to anyone expr.
|
bunu kimseye söylememiştim |
|
90 |
Speaking |
I don't want anyone overhearing expr.
|
birilerinin kulak misafiri olmasını istemiyorum |
|
91 |
Speaking |
did you tell anyone you were coming here? expr.
|
buraya geldiğini kimseye söyledin mi? |
|
92 |
Speaking |
I haven't told it to anyone expr.
|
bunu kimseye anlatmamıştım |
|
93 |
Speaking |
does anyone here have any medical experience? expr.
|
burada tıp tecrübesi olan var mı? |
|
94 |
Speaking |
does anyone here have any medical experience? expr.
|
burada tıp deneyimi olan var mı? |
|
95 |
Speaking |
do you have anyone in mind for this job? expr.
|
bu iş için aklında biri var mı? |
|
96 |
Speaking |
did you see anyone else in the area? expr.
|
bölgede başkasını gördünüz mü? |
|
97 |
Speaking |
would anyone like to add something? expr.
|
bir şey eklemek isteyen var mı? |
|
98 |
Speaking |
don't tell this to anyone expr.
|
bunu kimseye söyleme |
|
99 |
Speaking |
are we talking about anyone specific? expr.
|
belli birinden mi bahsediyoruz? |
|
100 |
Speaking |
I don't know anyone else expr.
|
başka kimseyi bilmiyorum |
|
101 |
Speaking |
anyone I know? expr.
|
ben tanıyor muyum? |
|
102 |
Speaking |
you don't care about anyone in this world except yourself expr.
|
bu dünyada kendinden başka kimseyi önemsemiyorsun |
|
103 |
Speaking |
I wouldn't wish it on anyone expr.
|
bunun, kimsenin başına gelmesini istemem |
|
104 |
Speaking |
don't tell this to anyone expr.
|
bunu kimseye anlatma |
|
105 |
Speaking |
anyone i know? expr.
|
bildiğim biri mi? |
|
106 |
Speaking |
anyone i know? expr.
|
bildiğim birisi mi? |
|
107 |
Speaking |
does anyone here have any medical experience? expr.
|
burada tıbbi deneyimi olan var mı? |
|
108 |
Speaking |
I've never felt that way about anyone expr.
|
daha önce kimseye karşı böyle hissetmemiştim |
|
109 |
Speaking |
did you see anyone leave the house last night? expr.
|
dün gece evden ayrılan birini gördün mü? |
|
110 |
Speaking |
is she going out with anyone? expr.
|
çıktığı birisi var mı? |
|
111 |
Speaking |
I never shot anyone before expr.
|
daha önce kimseyi vurmamıştım |
|
112 |
Speaking |
have you seen me do anything to anyone? expr.
|
herhangi birine bir şey yaptığımı gördün mü? |
|
113 |
Speaking |
has anyone ever told you that you have a beautiful smile? expr.
|
hiç kimse size çok güzel bir gülüşünüz olduğunu söyledi mi? |
|
114 |
Speaking |
anyone can do that expr.
|
herhangi biri bunu yapabilir |
|
115 |
Speaking |
if anyone should ask expr.
|
eğer birisi soracak olursa |
|
116 |
Speaking |
did anyone contact you? expr.
|
herhangi biri sizinle irtibata geçti mi? |
|
117 |
Speaking |
did anyone contact you? expr.
|
herhangi biri sizinle temasa geçti mi? |
|
118 |
Speaking |
does anyone speak french? expr.
|
fransızca bilen var mı? |
|
119 |
Speaking |
let's run it up the flagpole and see if anyone salutes it expr.
|
fikrimizi/düşüncemizi ortaya koyalım bakalım kabul görecek mi? |
|
120 |
Speaking |
does anyone speak english? expr.
|
ingilizce konuşabilen var mı? |
|
121 |
Speaking |
does anyone speak english? expr.
|
ingilizce bilen var mı? |
|
122 |
Speaking |
I won't tell anyone expr.
|
kimseye söylemeyeceğim |
|
123 |
Speaking |
you can't tell anyone it's our secret expr.
|
kimseye söyleyemezsin bu bizim sırrımız |
|
124 |
Speaking |
did you see anyone? expr.
|
kimseyi gördünüz mü? |
|
125 |
Speaking |
has anyone seen him/her? expr.
|
onu gören oldu mu? |
|
126 |
Speaking |
I didn't tell anyone except him expr.
|
onun dışında kimseye söylemedim |
|
127 |
Speaking |
did you see anyone? expr.
|
kimseyi gördün mü? |
|
128 |
Speaking |
has anyone seen the cat? expr.
|
kediyi gören oldu mu? |
|
129 |
Speaking |
anyone see what happened? expr.
|
ne olduğunu gören oldu mu? |
|
130 |
Speaking |
do not let anyone see it expr.
|
kimse görmesin |
|
131 |
Speaking |
do not tell anyone expr.
|
kimseye söyleme |
|
132 |
Speaking |
that man has never loved anyone but himself expr.
|
o adam hayatta kendisinden başka kimseyi sevmedi |
|
133 |
Speaking |
you can be anyone you want expr.
|
kim istersen olabilirsin |
|
134 |
Speaking |
I don't mind anyone expr.
|
kimseyi takmıyorum |
|
135 |
Speaking |
I don't mind anyone expr.
|
kimseyi umursamıyorum |
|
136 |
Speaking |
don't let anyone take your light expr.
|
kimsenin ışığınızı almasına izin vermeyin |
|
137 |
Speaking |
don't touch anyone expr.
|
kimseye dokunma |
|
138 |
Speaking |
I won't tell anyone expr.
|
kimseye söylemem |
|
139 |
Speaking |
I don't want anyone to fight expr.
|
kimsenin kavga etmesini istemiyorum |
|
140 |
Speaking |
I didn't think anyone noticed me expr.
|
kimsenin beni farkedeceğini sanmıyordum |
|
141 |
Speaking |
don't talk to anyone expr.
|
kimseyle konuşma |
|
142 |
Speaking |
I didn't mean to offend anyone expr.
|
kimseyi incitmek istememiştim |
|
143 |
Speaking |
I don't know anyone by that name expr.
|
o isimde kimseyi tanımıyorum |
|
144 |
Speaking |
did anyone contact you? expr.
|
sizinle irtibata geçildi mi? |
|
145 |
Speaking |
did anyone contact you? expr.
|
sizinle temasa geçildi mi? |
|
146 |
Speaking |
did anyone ever tell you’re so beautiful? expr.
|
size çok güzel olduğunuzu söyleyen oldu mu hiç? |
|
147 |
Speaking |
I'm not seeing anyone other than you expr.
|
senden başkasıyla görüşmüyorum |
|
148 |
Speaking |
anyone I know? expr.
|
tanıdığım biri mi? |
|
149 |
Speaking |
anyone who doesn't make payment or get the change? expr.
|
ücretini gönderemeyen, parasının üstünü almayan var mı? |
|
150 |
Speaking |
is there anyone else coming? expr.
|
başka gelen var mı? |
|
Physics |
|
151 |
Physics |
no matter what anyone says n.
|
kim ne derse desin |
|