Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
ayakta duran
Bedeutungen von dem Begriff
"ayakta duran"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
ayakta duran
erect
adj.
2
General
ayakta duran
standing
adj.
3
General
ayakta duran
stickup
adj.
4
General
ayakta duran
stiff-backed
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"ayakta duran"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kilisede ayakta duran kimsenin yaslanabilmesi için açılır kapanır oturağın alt kısmına eklenmiş destek
miserere
n.
2
General
kilisede ayakta duran kimsenin yaslanabilmesi için açılır kapanır oturağın alt kısmına eklenmiş destek
misericord
n.
3
General
kilisede ayakta duran kimsenin yaslanabilmesi için açılır kapanır oturağın alt kısmına eklenmiş destek
misericorde
n.
4
General
ayakta duran şey
stander
n.
5
General
kendi kendine ayakta duran
self-pitying
adj.
6
General
kendi kendine ayakta duran
self-poised
adj.
7
General
(nesne veya yapı) desteksiz ayakta duran
self-standing
adj.
8
General
kendi başına ayakta duran
free-standing
adj.
9
General
yardımlar ile ayakta duran
sportulary
adj.
Colloquial
10
Colloquial
ayakta zor duran sarhoş
falling down drunk
adj.
11
Colloquial
ayakta zor duran sarhoş
falling-down drunk
adj.
12
Colloquial
ayakta zor duran sarhoş
a fall-down drunk
expr.
Idioms
13
Idioms
zor ayakta duran
on last legs
expr.
14
Idioms
ayakta zor duran
out on (one's) feet
expr.
15
Idioms
zar zor ayakta duran
out on (one's) feet
expr.
Speaking
16
Speaking
otur ve dinlen (özellikle uzun süre ayakta duran ve dolaşanlar için söylenir)
take the weight off your feet
expr.
17
Speaking
otur ve dinlen (özellikle uzun süre ayakta duran ve dolaşanlar için söylenir)
take the weight off your legs
expr.
Trade/Economic
18
Trade/Economic
özsermayesi sıfırın altında olmasına rağmen hükümetin açıktan veya örtülü olarak desteğiyle ayakta duran finansal kurum
zombie bank
n.
Advertising
19
Advertising
(eskiden puro dükkanlarının önüne reklam olarak yerleştirilen) ayakta duran ahşap kızılderili heykeli
wooden indian
n.
Archaeology
20
Archaeology
neolitik veya bronz çağı'na ait, ayakta duran taşlardan oluşan halka
circle
n.
21
Archaeology
neolitik veya bronz çağı'na ait, ayakta duran taşlardan oluşan halka
cirque [obsolete]
n.
Sport
22
Sport
serbest olarak ayakta duran halter askısı
free-standing barbell rack
n.
Art
23
Art
arkaik dönem yunan sanatında ayakta duran çıplak genç erkek heykeli
kouros
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ayakta duran
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy