Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | büyükler | the powers that be n. |
General | büyükler | elders n. |
Idioms | ||
Idioms | büyükler | elders and betters n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | büyükler okulu | adult school n. |
Proverb | ||
Proverb | büyükler dururken küçüğe söz düşmez | children should be seen and not heard |
Colloquial | ||
Colloquial | büyükler veya yöneticiler | big boys n. |
Colloquial | (güç ve etki açısından bir gruptaki) büyükler/büyük adamlar | big boy n. |
Idioms | ||
Idioms | (güç ve etki açısından bir gruptaki) büyükler/büyük adamlar | big brass n. |
Idioms | kendinden büyükler | elders and betters n. |
Idioms | büyükler liginde oynamak | play in the big leagues v. |
Idioms | büyükler önden | age before beauty expr. |
Idioms | büyükler önden | age before beauty expr. |
Technical | ||
Technical | küçük ametal atom veya iyonlarının daha büyükler arasına yerleşik bulunduğu (katı yapısı) | interstitial adj. |
Technical | küçük ametal atom veya iyonlarının daha büyükler arasına yerleşik bulunduğu (katı yapısı) | intersticial adj. |
Automotive | ||
Automotive | büyükler ve küçükler | bigs and littles n. |
Automotive | üç büyükler | big three n. |