bahar - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bahar



Bedeutungen von dem Begriff "bahar" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
bahar n. doğu hint adaları'nda kullanılan bir ağırlık

Bedeutungen von dem Begriff "bahar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bahar spring n.
General
bahar blossom n.
bahar may n.
bahar youth n.
bahar spring n.
bahar seasoning n.
bahar springtide n.
bahar verdure n.
bahar springtime n.
bahar voar [dialect] n.
bahar grass [dialectal] n.
bahar prime n.

Bedeutungen, die der Begriff "bahar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 135 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bahar dalı spray n.
bahar dalı sprig n.
israiloğullarının mısırlılardan kurtuluşunu kutlayan musevi bahar bayramı passover n.
bahar temizliği spring cleaning n.
bahar nezlesi hay fever n.
bahar noktası vernal equinox n.
bahar bayramı çiçekli direği maypole n.
bahar noktası spring equinox n.
bahar dansı morris n.
bahar mevsimi springtime n.
yaprakları bahar olarak kullanılan bir geyikotu türü winter savory n.
yaprakları bahar olarak kullanılan sater summer savory n.
bahar şenliği spring fest n.
bahar yorgunluğu spring fatigue n.
geleneksel bahar şenlikleri traditional spring festivals n.
bahar temizliği spring-clean n.
bahar nezlesi hayfever n.
bahar şenliği spring festival n.
bahar festivali spring festival n.
bahar yağmuru spring rain n.
bahar havası spring weather n.
erken bahar early spring n.
bahar çiçekleri spring flowers n.
bahar çiçeği spring flower n.
pakistan'da kutlanan bir bahar bayramı basant n.
bahar tomurcukları spring buds n.
mayıs ayındaki bahar kutlamalar kapsamında düzenlenen eğlence may game n.
genellikle bahar şenliği olarak ve bazı ülkelerde ise işçi bayramı olarak kutlanan mayıs ayının ilk günü mayday n.
bahar dansını andıran hareketli ve ritmik bir hareket morris n.
bahar dansını andıran hareketli ve ritmik bir hareket morris dance n.
bahar gelgiti spring n.
bahar mevsiminde ekilen çavdar spring rye n.
bahar temizliği spring-cleaning n.
bahar gelgiti springtide n.
bahar açmak blossom v.
bahar katmak spice v.
bahar temizliği yapmak spring-clean v.
bahar mevsimine özgü spring adj.
bahar mevsimi ile ilgili spring adj.
bahar mevsimine ait spring adj.
bahar mevsimine uygun spring adj.
Proverb
bir çiçekle bahar olmaz one swallow does not make a summer
kış olmadan bahar olmaz there is no spring without a winter
bir çiçekle bahar gelmez one swallow does not a spring make
bir çiçekle bahar gelmez one swallow does not make a spring
Colloquial
yalancı bahar false spring n.
ikinci bahar second spring n.
Idioms
güzel günlerin/bahar havasının bitmesi the bubble bursts n.
ikinci bahar may and december n.
Marine
bahar gel-gitiyle oluşan minimum su seviyesi low water of ordinary spring tides n.
bahar gel-giti spring tide n.
bahar dönemi gel-git aralığı spring range n.
bahar gel-gitleri ile denizin yükseldiği seviye high water of ordinary spring tides n.
ekinoksal bahar gelgiti equinoctial spring tide n.
ay yerberiyi geçtikten sonra meydana gelen bahar gelgitleri perigean tides n.
bahar gelgiti yüksekliğinde bir sonraki gelgite kadar yüzmeyecek şekilde karaya oturtulmuş beneaped adj.
Medical
bahar nezlesi pollinosis n.
rusya bahar-yaz ensefalitisi russian spring summer encephalitis n.
bahar nezlesi pollenosis n.
Gastronomy
bahar salatası spring salad n.
Marine Biology
bahar döneminde tatlı sulara geri dönen bir atlantik somonu springer n.
Astronomy
bahar açısı right ascension n.
yıllık bahar devinimi annual precession n.
Zoology
bahar köpüğü cuckoo spit n.
Botanic
bahar dalı maule's quince (chaenomeles japonica) n.
bahar dalı maule's quince (chaenomeles japonica) n.
bahar yıldızı gypsophila n.
bahar yıldızı gypsophylla paniculata n.
bahar yıldızı gypsophilla n.
bahar yıldızı chalk plant n.
bahar yıldızı baby's breath n.
sater (ballıbabagillerden yaprakları bahar olarak kullanılan) savory n.
sater (ballıbabagillerden yaprakları bahar olarak kullanılan) savoury n.
avrupa'da ilk bahar mevsiminde açan, beyaz-menekşe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir bitki anemone pulsatilla n.
avrupa'da ilk bahar mevsiminde açan, beyaz-menekşe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir bitki european pasqueflower (pulsatilla vulgaris) n.
avrupa'da ilk bahar mevsiminde açan, beyaz-menekşe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir bitki pasqueflower n.
avrupa'da ilk bahar mevsiminde açan, beyaz-menekşe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir bitki common pasqueflower n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi jack in the pulpit (arisaema triphyllum) n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi arisaema atrorubens n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi wake-robin n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi jack-in-the-pulpit n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi indian turnip n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi bog onion n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi brown dragon n.
bahar dalı japan quince (cydonia japonica) n.
kuzey amerika bahar kır çiçekleri cinsi besseya n.
kuzey amerika bahar kır çiçekleri cinsi genus besseya n.
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi virginia cowslip (mertensia virginica) n.
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi lungwort oysterleaf n.
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi roanoke bells n.
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi virginia bluebell n.
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi virginia bluebells n.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi cowslip (mertensia virginica) n.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi virginia cowslip n.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi virginia bluebell n.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi mertensia virginica n.
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi cowslip n.
bahar dalı chaenomeles japonica n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi lords and ladies n.
bir tür bahar bitkisi lungwort n.
bahar bitkisi buphthalmum n.
bahar bitkisi genus buphthalmum n.
bahar yıldızı gypsophila paniculata n.
bahar yıldızı babies'-breath n.
amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi oneberry n.
bahar dalı flowering quince n.
düğünçiçeğigillere özgü bir bahar çiçeği prairie crocus [canada] n.
bahar mevsiminde ekilen buğday spring wheat n.
Forestry
bahar kerestesi spring wood n.
Education
bahar dönemi spring semester n.
bahar dönemi spring term n.
bahar tatili spring break n.
bahar yarıyılı spring term n.
bahar tatili march break n.
güz-bahar arasında yapılan sınav midyear n.
güz-bahar arasında yapılan sınavlar midyears n.
Literature
revnak-ı bahar reverdie n.
Religious
bahar ekinoksunu (21 mart) takip eden ilk dolunaydan sonraki pazar günü easter n.
sih bahar festivali baisakhi n.
krişna'yı anmak için iki ila beş gün boyunca kutlanan bir hindu bahar festivali holi n.
Geography
dağlık bölgelerde bahar zamanı karın erimesiyle meydana gelen yüzey akışı melt n.
ilk bahar fırtınası peesweep [uk] n.
bahar gel-gitleri sırasında denizin altında kalan arazi sea green n.
bir sonraki bahar gelgitine kadar yüzmeyecek olan neaped adj.
bahar gelgitinin yüksekliğinde olacak şekilde karaya oturmuş neaped adj.
Meteorology
bahar gel giti spring tide n.
bahar gündönümü vernal equinox n.
bahar gelgiti ost (ordinary spring tides) abrev.
Military
bahar kalkanı operasyonu operation spring shield n.
bahar kalkanı spring shield n.
Archaic
erken bahar opetide n.
Entomology
bahar köpüğü toad spit n.
bahar köpüğü toad spittle n.
bahar köpüğü frog spit n.
bahar köpüğü snake spit n.