batık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

batık



Bedeutungen von dem Begriff "batık" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Technical
batik n. batik
Textile
batik n. batik
batik n. batik boyama tasarımı
batik n. batik boyama kumaş
batik v. (kumaş) batik yöntemiyle boyamak
batik mumlu kumaş boyama
Art
batik n. batik yumurta boyama

Bedeutungen von dem Begriff "batık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
batık lagan n.
batık logan n.
batık sunk adj.
batık wracked adj.
batık aground adj.
batık ingrown adj.
batık submerged adj.
batık submersed adj.
batık sunken adj.
batık hollow adj.
batık incestuous adj.
Technical
batık submerged adj.
batık sunken adj.
Marine
batık sunken rocks n.
batık unsurfaced adj.

Bedeutungen, die der Begriff "batık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
batık kredi uncollectible account n.
batık kıyı submerged shoreline n.
batık savak drowned weir n.
batık kredi sunk credit n.
batık enkaz sunken wreck n.
batık leş sunken wreck n.
batık avcısı wreck hunter n.
batık avcısı shipwreck hunter n.
tanımlanamayan batık cisim unidentified submerged object n.
batık bent submerged embankment n.
kıyı veya nehir boyunca görülen batık çamurdan sahil mudbank n.
batık bir alana sahip olan hollow adj.
batık şekilde aslosh adv.
Colloquial
batık çıkarıcı spoon n.
Trade/Economic
batık maliyetler sunk costs n.
batık fonlar sinking funds n.
batık kredi dead loan n.
batık kredi non-performing loan n.
batık krediler non-performing loans n.
batık masraflar sunk cost n.
batık masraf yanlışı sunk cost fallacy n.
batık kredi non-paying loan n.
batık alacaklar non-paying receivables n.
batık kredi bad loan n.
batık krediler uncollectible loans n.
batık maliyetler sunk costs n.
batık maliyet yanılgısı sunk cost fallacy n.
batık krediler uncollectible account n.
batık kredi bad debt n.
batık banka a bankrupt bank n.
batık maliyet sunk cost n.
batık iş sinkhole n.
Politics
batık devlet failed state n.
Technical
batık orifis submerged orifice n.
batık giriş yapısı submerged intake n.
batık savak submerged weir n.
batık camp submerged jump n.
batık kum immersed sand n.
batık su alma yapısı submerged intake n.
batık şüt submerged drop n.
batık ağız submerged orifice n.
batık kuyu sunk well n.
batık şüt drowned drop n.
batık dolu savak submerged spillway n.
batık çevriler submerged roller n.
batık kum submerged sand n.
batık jet difüzyon havuzu submerged jet diffusion stilling n.
batık boru drowning pipe n.
batık dalga kırıcı submerged breakwater n.
batık birim ağırlık immersed unit weight n.
batık pompa sinking pump n.
batık yoğunluk immersed unit weight n.
batık dalışı/dalıcılığı wreck diving n.
batık ağırlık submerged weight n.
batık birim ağırlık submerged unit weight n.
batık yoğunluk immersed density n.
batık menfez drowned culvert n.
Construction
derinliğe ve zemin türüne bağlı çamur hattı altında kalan batık yoğunluk submerged density n.
Railway
batık yol sunken track n.
Marine
akım sirkülasyonu batık dalgakıranı submerged breakwater for circulating flow n.
batık vadi submerged valley n.
batık dalgakıran tipi çıkış submerged breakwater type outlet n.
batık boşaltma deliği submerged outfall n.
batık kanyon submerged canyon n.
batık dalgakıran işleri submerged breakwater works n.
batık tekne sunken vessel n.
batık gemi dalgakıranı sunken-ship breakwater n.
batık tünel submerged tunnel n.
batık tüp submerged tube n.
batık dalgakıran submerged breakwater n.
batık yatay levha submerged horizontal plate n.
batık taş dolgu submerged mound n.
batık set submerged weir n.
batık bitkiler submerged vegetation n.
batık kaynak drowned spring n.
batık vadi drowned valley n.
batık çıkarma balonu caisson n.
blok tip batık dalgakıran block-type submerged breakwater n.
esnek yarı batık dalgakıran flexible submerged breakwater n.
geniş tepeli batık dolgu wide crown submerged mound n.
geniş kronmanlı batık dalgakıran submerged breakwater with wide crown n.
kronman batık derinliği submerged depth of crown n.
yarı-batık sal semi-submerged catamaran n.
yarı batık platform submersible platform n.
kullanım dışı olan batık veya demonte edilmiş gemi gövdesi hull [obsolete] n.
batık gemi ile kıyı arasındaki hattı izleyen su sızdırmaz tekne veya kutu life car n.
Medical
batık tırnak ingrown toenail n.
Pathology
(özellikle ayak tırnağı) batık ingrowing adj.
Chemistry
batık ve katı faz fermentasyonu submerged and solid state fermentation n.
Biochemistry
batık kültür fermentasyonu submerged fermentation process n.
batık kültür fermantasyon submerged fermentatio n.
Marine Biology
batık şamandırası wreck buoy n.
Botanic
batık meşe bog oak n.
utricularia ve benzeri bitki cinslerinde batık kısımlara bağlı küçük mesaneler ampulla n.
Environment
batık membran sistemi submerged membrane system n.
batık membran biyoreaktör submerged membrane bioreactor n.
Geography
batık koyak submerged valley n.
batık kıyı submerged shoreline n.
batık vadi submerged valley n.
batık resif boiler n.
batık resif bombora n.
batık bir resifin üzerindeki çalkantılı deniz alanı bombora n.
ingiltere'nin kuzeyinde bir batık kumsal dogger bank n.
Geology
batık koyak drowned valley n.
batık vadi drowned valley n.
batık menders ingrown meander n.
batık göl sag pond n.
Military
tehlikeli batık dangerous wreck n.