| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | be a model v. | model olmak | ||
|
I should've known you were a model. Senin bir model olduğunu bilmeliydim. More Sentences |
||||
| General | be a model v. | örnek olmak | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | be shown as a model v. | örnek gösterilmek |
| General | be a model to v. | model olmak |
| General | be a role model v. | örnek sergilemek |
| Idioms | ||
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) kusursuz bir örneği olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) ideal bir örneği olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) ideal bir numunesi olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) modeli olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) ideal bir biçimi/versiyonu olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) ideal bir numunesi olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) ideal bir biçimi/versiyonu olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) ideal bir örneği olmak |
| Idioms | be a model of (something) v. | (bir şeyin) modeli olmak |