be born - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

be born

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "be born" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
be born v. doğmak
General
be born v. dünyaya gelmek
be born v. gözlerini açmak
be born v. dünyaya gözlerini açmak
be born v. gözlerini dünyaya açmak

Bedeutungen, die der Begriff "be born" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be born by caesarean section v. sezaryenla doğmak
be born under a lucky star v. kadir gecesi doğmak
be born abroad v. ülke dışında doğmak
be born dead v. ölü doğmak
be born deaf v. sağır doğmak
be born in a city v. şehirde doğmak
be born into the purple v. varlıklı bir aileye doğmak
be born in the purple v. soylu bir aileye doğmak
be born into the purple v. soylu bir aileye doğmak
be born in the purple v. varlıklı bir aileye doğmak
be born for stage v. sahne için yaratılmak
be born out of the ashes v. küllerinden doğmak
be born abroad v. yurt dışında doğmak
be born a citizen of v. ....vatandaşı olarak doğmak
be born for stage v. sahne için doğmuş olmak
be born for stage v. sahne için doğmak
Phrases
it must be born in mind that expr. hatırlanmalıdır ki
Proverb
if you're born to be hanged then you'll never be drowned kişinin alnına ne yazılmışsa o olur
it is better to be born lucky than rich şanslı doğmak zengin doğmaktan daha iyidir
Idioms
be born that way v. o/bu şekilde yaratılmak
be born that way v. huyu suyu böyle olmak
be born that way v. doğuştan/karakteri öyle olmak
be born that way v. yaradılışında/karakterinde olmak
be not born yesterday v. dünkü çocuk olmamak
be born under a lucky star v. hayata 1-0 önde başlamak
be born on the wrong side of the blanket v. evli olmayan ana babadan dünyaya gelmek
be born with a silver spoon in one's mouth v. kadir gecesi doğmuş olmak
be born under a lucky star v. şanslı doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth v. varlıklı bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth v. zengin bir ailede doğmuş olmak
be born yesterday v. dünkü çocuk olmak
be born yesterday v. saf olmak
be born yesterday v. kolayca kanmak
be born with a silver spoon in your mouth v. zengin bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth v. varlıklı bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth v. zenginliğin içine doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth v. ağzında gümüş kaşıkla doğmak
be born that way v. o/bu şekilde yaratılmış olmak
be born that way v. öyle/böyle doğmuş olmak
be born that way v. huyu suyu böyle olmak
be born that way v. doğuştan öyle/böyle olmak
be born that way v. karakteri öyle/böyle olmak
be born that way v. yaradılışında/karakterinde olmak
be born under a lucky star v. doğuştan şanslı olmak
born to (be or do something) adj. bir şey olmak/yapmak için doğmuş
born to (be or do something) adj. bir şey olmak/yapmak için yaratılmış
born to (be or do something) adj. doğuştan bir şey