be left - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

be left

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "be left" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
be left n. bırakılmak
General
be left v. artmak
be left v. bıraktırmak
be left v. kalmak
be left v. terk edilmek
be left v. bırakılmak

Bedeutungen, die der Begriff "be left" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 112 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be left out in the cold v. cascavlak kalmak
be left only with the shame of an intended misdeed v. ettiğiyle kalmak
be left half finished v. yarıda kalmak
be left homeless v. aç açık kalmak
be left alone v. düdük gibi kalmak
be left open v. açık kalmak
be left unconfined v. başıboş kalmak
be left helpless v. cascavlak kalmak
be left over v. artmak
be left half open v. aralık kalmak
be left all by oneself v. ortalıkta kalmak
be left ajar v. aralık kalmak
be left half finished v. yarım kalmak
be left over v. artakalmak
be left to one's fate v. kendi kaderine terk edilmek
be left empty handed v. avucunu yalamak
be left over v. elde kalmak
be left destitute v. dımdızlak kalmak
be way out in left field v. fena halde yanılmak
be left to somebody to decide v. takdirine kalmak
be way out in left field v. ıskalamak
be left over v. kalmak
be left in the dark v. karanlıkta kalmak
be left in the dark v. bir şeyden haberdar edilmemek
be left homeless v. meydanda kalmak
be left jobless v. meydanda kalmak
be left around v. çevreye bırakılmak
be left an orphan v. öksüz kalmak
be left an orphan v. yetim kalmak
be left helpless v. çaresiz bırakılmak
be left naked v. çıplak bırakılmak
be left unanswered v. cevaplanmamak
be left unanswered v. yanıtsız bırakılmak
be left an orphan v. yetim bırakılmak
be left an orphan v. öksüz bırakılmak
for there to be no room left for v. mahal kalmamak
be left standing v. ayakta kalmak
be left empty-handed v. ağzını havaya açmak
be left to the discretion of v. takdirine bırakılmak
be left behind v. geride bırakılmak/kalmak
be left alone v. tek başına kalmak
be left alone v. yapayalnız kalmak
be left out in the cold v. soğukta sokakta kalmak
be left homeless v. evsiz kalmak
be left alone v. yalnız kalmak
Idioms
be left hanging in the air v. askıda olmak
be left hanging in midair v. askıda olmak
be left out in the cold v. ayazda kalmak
be left out in the cold v. dımdızlak kalmak
be left on the shelf v. evde kalmak
be left holding the baby v. kabak başına patlamak
be left for dead v. ölüme terkedilmek
be left for dead v. ölü sanılıp bırakılmak
be left on one's tod v. kuru başına kalmak
be left on the shelf v. kocaya varamamak
be left holding the bag v. kabak başına patlamak
be left in the lurch v. sipsivri kalmak
be left hanging in the air v. (sorun vb) çözülmemiş olmak
be left hanging in midair v. (sorun vb) çözülmemiş olmak
be (way out/over) in left field [us] v. fena halde yanılmak
be (way out/over) in left field [us] v. hiçbir şeyden haberi olmamak
be (way out/over) in left field [us] v. olan bitenden bihaber olmak
be left at the post v. yenileceği baştan belli olmak
be left at the post v. baştan beri kazanma şansı olmamak
be left at the post v. daha en baştan geride kalmak
be left in the lurch v. yarı yolda bırakılmak
be left in the lurch v. dımdızlak bırakılmak
be left in the lurch v. yüz üstü bırakılmak
be left in the lurch v. zor durumda bırakılmak
be left in the lurch v. zor bir durumda tek başına bırakılmak
be left in the lurch v. ortada bırakılmak
be left in the lurch v. kendi kaderine bırakılmak/terk edilmek
be (out) in left field v. popüler olmamak
be (out) in left field v. tuhaf olmak
be (out) in left field v. alışılmışın dışında olmak
be in left field v. sıra dışı olmak
be in left field v. tuhaf olmak
be in left field v. garip olmak
be left hanging (in the air) v. askıda olmak/kalmak
be left hanging (in the air) v. havada kalmak
be left hanging (in the air) v. çözümlenmemiş olmak
be left hanging (in the air) v. değinilmemiş olmak
be left hanging (in the air) v. çözümsüz kalmak
be left hanging (in midair) v. askıda olmak/kalmak
be left hanging (in midair) v. havada kalmak
be left hanging (in midair) v. çözümlenmemiş olmak
be left hanging (in midair) v. değinilmemiş olmak
be left hanging (in midair) v. çözümsüz kalmak
be left in the dark (about something) v. (bir konuda/bir şey hakkında) bilgilendirilmemek
be left in the dark (about something) v. (bir konuda/bir şey hakkında) kendisine bilgi verilmemek
be left in the dark (about something) v. (bir konudan/bir şeyden) haberdar edilmemek
be left to (one's) own devices v. kendi haline bırakılmak
be left to (one's) own devices v. kendi başına bırakılmak
be left to (one's) own devices v. istediğini yapmasına/istediği gibi davranmasına izin verilmek
be left to (one's) own devices v. kontrol edilmemek
be left to (one's) own devices v. gözetim altında tutulmamak
be left to (one's) own resources v. kendi haline bırakılmak
be left to (one's) own resources v. kendi başına bırakılmak
be left to (one's) own resources v. istediğini yapmasına/istediği gibi davranmasına izin verilmek
be left to (one's) own resources v. kontrol edilmemek
be left to (one's) own resources v. gözetim altında tutulmamak
be left to twist in the wind v. sorunlarla/zorluklarla baş başa kalmak
be left to twist in the wind v. yüz üstü bırakılmak
be left to twist in the wind v. müşkül durumda kalmak
be left to twist in the wind v. ortada kalmak
be left to twist in the wind v. zor durumda kalmak
be left holding the baby expr. ihalenin birine kalması
be left holding the bag expr. işin üzerine yıkılması
be left holding the baby expr. işin üzerine yıkılması
be left holding the bag expr. ihalenin birine kalması
Speaking
the earth shall be left to no one expr. dünya kimseye kalmaz
Sport
be left on the bench v. forma şansı bulamamak