bindirme - Türkisch Englisch Wörterbuch

bindirme

Bedeutungen von dem Begriff "bindirme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 44 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bindirme embarkment n.
bindirme embarking n.
bindirme weatherboard n.
bindirme corbel n.
bindirme joint n.
bindirme overlap n.
bindirme embarkation n.
bindirme imbrication n.
bindirme lap n.
bindirme overthrust n.
bindirme overlapping n.
bindirme superposition n.
Trade/Economic
bindirme embarkation n.
Technical
bindirme thrust n.
bindirme overlapping n.
bindirme lap joint n.
bindirme lapping n.
bindirme superimposition n.
bindirme lapped adj.
Computer
bindirme overlay n.
Informatics
bindirme piggybacking n.
bindirme superposition n.
Telecom
bindirme overlay n.
Construction
bindirme overlap n.
bindirme imbicate n.
bindirme clapboard n.
bindirme weatherboard n.
bindirme weatherboarding n.
Automotive
bindirme lapping n.
bindirme lapping n.
bindirme embarking n.
bindirme overlapping n.
Transportation
bindirme embarquement n.
Marine
bindirme embarkation n.
bindirme lapstrake adj.
bindirme lap-strake adj.
bindirme lap-straked adj.
bindirme lapstreak adj.
bindirme lap-streak adj.
bindirme lap-streaked adj.
Geology
bindirme overthrust n.
Military
bindirme embarkation n.
Photography
bindirme montage n.
bindirme superimposition n.

Bedeutungen, die der Begriff "bindirme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 194 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
askerleri trene bindirme entraining n.
trene bindirme entraining n.
gemiye bindirme embarking n.
uçağa bindirme embarking n.
üst üste bindirme superpozition n.
birbirine bindirme imbrication n.
uçağa bindirme embarkment n.
gemiye bindirme embarkation n.
bindirme kaynak fillet weld n.
bindirme boyu lap length n.
bindirme boyu passings n.
göğüslü bindirme scarf n.
yolcu indirme/bindirme alanı kiss and ride zone n.
yolcu indirme/bindirme alanı drop-off and pick-up area n.
öğrenci indirme/bindirme alanı kiss and ride zone n.
üst üste bindirme superfetation n.
fazla ücret bindirme surchargement [obsolete] n.
bindirme ekli lap-jointed adj.
Trade/Economic
bindirme limanı port of embarkation n.
indirme bindirme masrafları handling charge n.
ek ücret bindirme surcharge n.
Advertising
araç bindirme on-car advertising n.
Technical
bindirme kaplamalı gemi lapstrake n.
indirip bindirme handling n.
bindirme sargı lap winding n.
bindirme boyu overlap length n.
bindirme ek lapped splice n.
bindirme kaynak lap weld n.
bindirme limanı embarkation port n.
çapraz bindirme intermodulation n.
yan bindirme sidelap n.
bindirme kaplama drop siding n.
uç uca bindirme end lap n.
bindirme kırlangıç kuyruğu geçme dovetail lap-joint n.
bindirme kaynaklı boru lap-welded tube n.
bindirme ek lapped seam n.
bindirme kırlangıçkuyruğu geçme lapped dovetail n.
bindirme zıvana dilleri lapped tenons n.
bindirme ek lapped joint n.
bindirme kaynaklama lap welding n.
bindirme geçme lapped scarf n.
bindirme ekleme lapped splice n.
bindirme ek lap joint n.
bindirme kiremit dere laced valley n.
bindirme kaynağı lap-welding n.
bindirme kama saddle key n.
boltzmann bindirme kuralı boltzmann superposition principle n.
bindirme kaynağı yapma lap welding n.
bindirme kaynaklı bağlantı lap-welded joint n.
bindirme kaynaklı boru lap-welded pipe n.
bindirme kaynaklaması lap welding n.
görüngesel bindirme spectral overlap n.
yüzey bindirme teknolojisi surface-mount technology n.
yüzey bindirme aygıtları surface-mount devices n.
bindirme bağlantı lap joint n.
geçmeli bindirme scarfing n.
göğüslü bindirme scarfing n.
göğüslü bindirme scarf n.
piston bindirme piston overlap n.
bindirme kaynağı overlap welding n.
lehimli bindirme plumb joint n.
bindirme kaplamalı clinker built adj.
bindirme olmayan lapless adj.
bindirme kaynaklı lap-welded adj.
Informatics
bindirme özelliği superposition principle n.
üst üste bindirme tekniği superposition technique n.
Electric
bindirme yoğunluğu packing density n.
bindirme sargı lap winding n.
Mechanic
bindirme kaynağı lap-welding n.
Architecture
bindirme kemer overhung arch n.
bindirme taşı corbelling stone n.
bindirme kemer corbelling arch n.
bindirme kiriş tailpiece n.
bindirme kiriş tail joist n.
düzenli küçük bindirmeliklerin kullanıldığı bir bindirme kemer türü mayan arch n.
bindirme kiriş lookout n.
bindirme kiriş look-out n.
bindirme kolonlu mimari eser supercolumniation n.
Construction
bindirme boyu overlapping length n.
bindirme tahtalı lap streak n.
bindirme rampası loading ramp n.
bindirme kiriş tail piece n.
bindirme kiriş tail beam n.
yarım bindirme geçme half-lap scarf n.
yarım bindirme halving n.
bindirme kaplama weatherboarding n.
pahlı keresteleri bindirme syphering n.
Woodworking
yatay bindirme metodu horizontal lap-joint method n.
bindirme (ek) foliated adj.
Automotive
yandan bindirme t-bone n.
yolcu indirme ve bindirme şeridi loading lane n.
tur bindirme lapping n.
bindirme kesimli (ağızlı) segman lap joint ring n.
eş bindirme split overlap n.
pimli ve bindirme kesimli (ağızlı) segman pinned and thrust cut ring n.
bindirme kesimli (ağızlı) segman thrust cut ring n.
radyal bindirme kesimli (ağızlı) piston segmanı radial box lap ring n.
Transportation
gemiye/uçağa yeniden bindirme re-embarkation n.
gemiye/uçağa yeniden bindirme reembarkation n.
Aeronautic
yolcu bindirme passenger loading n.
doğrudan üst kattan bindirme direct upper level loading n.
yolcu bindirme köprüsü passenger loading bridge n.
Marine
gemiye bindirme embarcation n.
gemiye bindirme embarkment n.
bindirme kaplama clinker planking n.
gemiye bindirme embarkation n.
bindirme kaplamalı gemi lapstrake n.
bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış ve gemilerin indirme bindirme veya yükleme yaptıkları liman quay n.
bindirme merdiveni embarkation ladder n.
bindirme merdiveni pilot ladder n.
bindirmeli geminin levhalarının bindirme kısımları land n.
demir gemilerdeki levhaların bindirme kısımları land n.
bindirme kaplamalı clinker-built adj.
bindirme kaplamalı lapstrake adj.
bindirme kaplamalı lap-strake adj.
bindirme kaplamalı lap-straked adj.
bindirme kaplamalı lapstreak adj.
bindirme kaplamalı lap-streaked adj.
bindirme kaplamalı lap-streak adj.
Psychology
üst üste bindirme yöntemi superimposition method n.
Food Engineering
üstüste bindirme superposition n.
Environment
bindirme fayı thrust fault n.
Geology
kıvrım ve bindirme kuşağı fold and thrust belt n.
bindirme napı thrust nappe n.
alttan bindirme underthrust n.
bindirme fayları thrust faults n.
bindirme kuşağı thrust belt n.
güneydoğu anadolu bindirme hattı southeast anatolian thrust belt n.
bindirme hattı thrust belt n.
bindirme fayı thrust n.
bindirme fayı overthrust n.
Military
yan bindirme sidelap n.
trene bindirme çizelgesi entraining table n.
trene bindirme sahası entraining area n.
trene bindirme subayı entraining officer n.
muharebe bindirme hazırlık meydanı marshalling airfield n.
muharebe bindirme hazırlık kampı marshalling camp n.
muharebe bindirme araç hazırlık alanı marshalling yard n.
muharebe bindirme hazırlığı marshalling n.
muharebe bindirme hazırlık bölgesi marshalling area n.
düz bir hat üzerinde bindirme line overlap n.
ileri ambülans bindirme yeri advance ambulance loading post n.
kamyona bindirme çizelgesi entrucking table n.
kıtaca bindirme organizational unit loading n.
ambülans bindirme durağı ambulance loading post n.
arazi şekline uygun bindirme feature line overlap n.
ambülans bindirme yeri ambulance loading post n.
arazi şekline göre bindirme feature line overlap n.
araca bindirme noktası entrucking point n.
araca bindirme sahası entrucking area n.
bindirme ve yükleme noktası embarkation and loading point n.
bindirme ve yükleme noktası loading point n.
bindirme grubu embarkation group n.
bindirme limanı embarkation port n.
bindirme emri embarkation order n.
bindirme teşkilatı embarkation organization n.
bindirme istasyonu entraining station n.
bindirme ve yükleme subayı loading officer n.
bindirme perçin bağlantısı riveted lap joint n.
bindirme limanı seaport of embarkation n.
bindirme sahası embarkation area n.
bindirme ve yükleme istasyonu embarkation and loading point n.
bindirme yönetmeliği embarkation regulations n.
bindirme timi embarkation team n.
bindirme subayı embarkation officer n.
bindirme ve indirme limanları seaports of embarkation and disembarkation n.
bindirme bölgesi overlap zone n.
bindirme limanı ikmal isteği port extract requisition n.
bindirme istasyonu embarkation point n.
bindirme için tertiplenme organization for embarkation n.
bindirme istasyonu entraining point n.
bindirme limanı port of embarkation n.
bindirme birliği embarkation unit n.
bindirme ve yükleme subayı embarkation and loading officer n.
bindirme kısmı embarkation element n.
bindirme subayı transport quarter master n.
bindirme çizelgesi embarkation table n.
bindirme mevzuatı embarkation regulations n.
birlik bindirme ve yükleme subayı unit loading officer n.
bindirme ve tonaj çizelgesi embarkation and tonnage table n.
bindirme düzeni organization for embarkation n.
muharebe bindirme hazırlığı marshaling n.
bindirme sırası embarkation order n.
bindirme birliği embarkation element (unit) (group) n.
bindirme evresi embarkation phase n.
bindirme planları embarkation plans n.
bindirme safhası embarkation phase n.
bindirme noktalarının bulunduğu kıyı sahası embarkation area n.
bindirme grubu embarkation element (unit) (group) n.
bindirme usulü kriptolamak superimpose v.
bindirme limanı poe (port of embarkation) abrev.
Cinema
alt yazı bindirme closed captioning n.
Photography
düz bir hat üzerinde bindirme line overlap n.
Abbreviation
bindirme subayı tqm (transport quartermaster) n.