| Türkisch | Englisch | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Idioms | bir şey yapmak için can atmak | be bursting to do something v. |
| Türkisch | Englisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Colloquial | ||||
| Colloquial | (bir şey yapmak) için can atmak | be dying to (do something) v. | ||
|
I've been dying to see Tom. Tom'u görmek için can atıyorum. More Sentences |
||||
| Colloquial | (bir şey yapmak) için can atmak | be down to (do something) v. | ||
| Colloquial | bir şey/bir şey yapmak için can atmak | be dying for something/to do something v. | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | aptalca, tehlikeli bir şey/bir şey yapmak için can atmak | be hell-bent on something/on doing something v. | ||