bir şeyi yapabilmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir şeyi yapabilmek



Bedeutungen von dem Begriff "bir şeyi yapabilmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Idioms
bir şeyi yapabilmek able to do it v.
bir şeyi yapabilmek able to do something v.

Bedeutungen, die der Begriff "bir şeyi yapabilmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
sonunda (bir şeyi) yapabilmek get around to (doing something) v.
vakit ayırıp/bulup (bir şeyi) yapabilmek get around to (doing something) v.
(bir şeyi yapabilmek) için zaman/vakit bulmak get around to (doing something) v.
onunda (bir şeyi) yapabilmek get around to (something) v.
vakit ayırıp/bulup (bir şeyi) yapabilmek get around to (something) v.
(bir şeyi yapabilmek) için zaman/vakit bulmak get around to (something) v.
devam edebilmek/bir şey yapabilmek için (birini/bir şeyi) beklemek wait on (someone or something) v.
devam edebilmek/bir şey yapabilmek için (birini/bir şeyi) beklemek wait upon (someone or something) v.
Proverb
bir şeyi yapabilmek/bir işi yürütebilmek için önce gereken hazırlıkları yapmalısın you need to bait the hook to catch the fish
Idioms
bir şeyi gözü kapalı yapabilmek be able to (do something) in (one's) sleep v.
bir şeyi büyük kolaylıkla-hiç zorlanmadan yapabilmek be able to (do something) in (one's) sleep v.
bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek see your way clear to doing something v.
bir şeyi çok iyi yapabilmek have something at one's fingertips v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek able to do something standing on one's head v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek be able to do something blindfolded v.
(bir yeri bulabilmek/bir şeyi yapabilmek için) akla karayı seçmek have the devil's own job to do something v.
(bir yeri bulabilmek/bir şeyi yapabilmek için) akla karayı seçmek have the devil's own job doing something v.
bir şeyi çok rahat yapabilmek be able to do something in your sleep v.
(bir şeyi) gözü kapalı (yapabilmek) able to (do something) blindfolded v.
(bir şeyi) gözü kapalı (yapabilmek) able to (do something) with (one's) eyes closed v.
bir şeyi yapabilmek/gerçekleştirebilmek able to cut something v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) in (one's) sleep v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) in (one's) sleep v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek could (do something) in (one's) sleep v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) standing on (one's) head v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) standing on (one's) head v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek could (do something) standing on (one's) head v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) with (one's) eyes closed v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with (one's) eyes closed v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek could (do something) with (one's) eyes closed v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek could (do something) with (one's) eyes shut v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with (one's) eyes shut v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek could (do something) with (one's) eyes shut v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with one arm tied behind (one's) back v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek could (do something) with one arm tied behind (one's) back v.
(bir şeyi) tek eliyle bile yapabilmek could (do something) with one arm tied behind (one's) back v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with one hand tied behind (one's) back v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek could (do something) with one hand tied behind (one's) back v.
(bir şeyi) tek eliyle bile yapabilmek could (do something) with one hand tied behind (one's) back v.
bir şeyi gözün kapalı yapabilmek could do something with your eyes closed v.
bir şeyi kolayca/rahatça yapabilmek could do something with your eyes closed v.
bir şeyi hiç zorlanmadan yapabilmek could do something with your eyes closed v.
bir şeyi gözün kapalı yapabilmek could do something with your eyes shut v.
bir şeyi kolayca/rahatça yapabilmek could do something with your eyes shut v.
bir şeyi hiç zorlanmadan yapabilmek could do something with your eyes shut v.
bir şeyi çok iyi yapabilmek have something at your fingertips v.
bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek see your way to doing something v.