bir şeyle ilgili olmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

bir şeyle ilgili olmak

Bedeutungen von dem Begriff "bir şeyle ilgili olmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
bir şeyle ilgili olmak bear upon something v.
bir şeyle ilgili olmak bear on something v.
Colloquial
bir şeyle ilgili olmak have something to do with something v.
bir şeyle ilgili olmak not have anything to do with something v.
bir şeyle ilgili olmak have to do with something v.
Idioms
bir şeyle ilgili olmak have a bearing upon v.
bir şeyle ilgili olmak have a bearing on v.

Bedeutungen, die der Begriff "bir şeyle ilgili olmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
biriyle/bir şeyle ilgili bir sıkıntısı olmak have something against someone or something v.
birine biriyle/bir şeyle ilgili yardımcı olmak assist someone with someone or something v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) çok katı/sert olmak clamp down (on someone or something) v.
(biriyle bir şeyle) ilgili/alakalı olmak pertain to (someone or something) v.
Colloquial
biriyle/bir şeyle ilgili olmak be/have to do with somebody/something v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) bir sorun olmak be up (with somebody/something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili ters giden şey olmak be the matter (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) işler yolunda olmak/gitmek go well with (someone or something) v.
Idioms
bir şeyle ilgili iyi bir bakış açısına/görüşe/anlayışa sahip olmak have a good perspective on something v.
(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası bozuk olmak be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası açık olmak be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili ikilemde olmak be of two minds about something/about doing something) [us] v.
(bir şeyle) ilgili duyarlı olmak be in touch with (something) v.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili ikilemde olmak be in two minds about something/about doing something [uk] v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili çok hevesli olmak be keen on (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili çok hevesli olmak be keen about (someone or something) v.
(bir şeyle) yakından ilgili olmak be plugged into (something) v.
(bir şeyle) ilgili çok hevesli/heyecanlı olmak be potty about (something) [uk] v.
bir şeyle ilgili bilgisi olmak be well aware of something v.
(bir şeyle) ilgili mutsuz olmak feel bad about (something) v.
(bir şeyle) ilgili üzgün olmak feel bad about (something) v.
(bir şeyle) ilgili keyifsiz olmak feel bad about (something) v.
(bir şeyle) ilgili hassas olmak get in touch with (something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak have a hard time with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili şikayeti olmak have a beef with (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle ilgili planları olmak have designs on someone or something v.
bir şeyle ilgili planları olmak have designs on something v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili olmak take an interest in (someone or something) v.