Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
bir ağızdan
Bedeutungen von dem Begriff
"bir ağızdan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
bir ağızdan
in unison
adv.
Idioms
2
Idioms
bir ağızdan
with one voice
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"bir ağızdan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
bir nesnenin ağızdan alınması
ingestion
n.
2
General
aniden ağızdan çıkan bir ifade
blirt [scotland]
n.
3
General
aniden ağızdan çıkan bir ifade
blurt
n.
4
General
(diğer konuşmacıları bastırarak) hep bir ağızdan konuşma
overtalk
n.
5
General
hep bir ağızdan
all together
adv.
6
General
hep bir ağızdan
in unison
adv.
7
General
birlikte bir ağızdan
in unison
adv.
8
General
ağızdan uzak bir şekilde
aborally
adv.
9
General
hep bir ağızdan
at once
adv.
10
General
hep bir ağızdan
una voce
adv.
11
General
hep bir ağızdan
infere
adv.
Phrasals
12
Phrasals
(bir şeyde/yerde) ağızdan ağıza yayılmak/dolaşmak
resound throughout (something or some place)
v.
Phrases
13
Phrases
hep bir ağızdan
as one
expr.
Proverb
14
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
word spoken is past recalling
15
Proverb
söz ağızdan bir kere çıkar
word spoken is past recalling
16
Proverb
laf ağızdan bir kere çıkar
word once spoken is past recalling
17
Proverb
laf ağızdan bir kere çıkar
word spoken is past recalling
18
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
word once spoken is past recalling
19
Proverb
söz ağızdan bir kere çıkar
word once spoken is past recalling
20
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
word spoken is past recalling
21
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
word once spoken is past recalling
22
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken cannot be recalled
23
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken cannot be recalled
24
Proverb
söz ağızdan bir kere çıkar
a word (once) spoken cannot be recalled
25
Proverb
laf ağızdan bir kere çıkar
a word (once) spoken cannot be recalled
26
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken is past recalling
27
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken is past recalling
28
Proverb
söz ağızdan bir kere çıkar
a word (once) spoken is past recalling
29
Proverb
laf ağızdan bir kere çıkar
a word (once) spoken is past recalling
Colloquial
30
Colloquial
hep bir ağızdan
at one time
expr.
Idioms
31
Idioms
tek bir ağızdan konuşmak
speak with a single voice
v.
32
Idioms
(bir bilgiyi vb) en yetkili ağızdan öğrenmek
get something straight from the horse's mouth
v.
33
Idioms
(bir bilgiyi, haberi) en yetkili ağızdan öğrenmek
hear (something) straight from the horse's mouth
v.
34
Idioms
hep bir ağızdan
with one voice
expr.
35
Idioms
tek bir ağızdan
with a single voice
expr.
Medical
36
Medical
ağızdan verilen bir çocuk felci aşısı
trivalent live oral poliomyelitis vaccine (topv)
n.
37
Medical
ağızdan verilen bir çocuk felci aşısı
sabin vaccine
n.
38
Medical
ağızdan verilen bir çocuk felci aşısı
oral poliovirus vaccine (opv)
n.
39
Medical
ödem akciğer ödemi ve hipertansiyon tedavisinde ağızdan ya da parenteral kullanılan bir diüretik
furosemide
n.
Physiology
40
Physiology
(ağızdan veya burundan) bir kez nefes alma veya verme
whiff
n.
Pharmaceutics
41
Pharmaceutics
yüksek tansiyon ve boğaz yangısı tedavisinde kullanılan, ağızdan alınan bir beta bloker ilaç
tenormin®
n.
42
Pharmaceutics
yüksek tansiyon ve boğaz yangısı tedavisinde kullanılan, ağızdan alınan bir beta bloker ilaç
atenolol
n.
43
Pharmaceutics
lösemi gibi kötü huylu tümörlerin tedavisinde ağızdan alınan, nitrojen mustard grubu alkilleyici bir ilaç
chlorambucil
n.
44
Pharmaceutics
ağızdan alınan bir antikoagülan ilaç
rivaroxaban
n.
45
Pharmaceutics
ağızdan alınan bir kanser ilacı
imatinib
n.
46
Pharmaceutics
ağızdan alınan bir kanser ilacı
imatinib mesylate
n.
47
Pharmaceutics
kan kolesterol düzeyini düşürmek için ağızdan alınan bir ilaç
baycol®
n.
48
Pharmaceutics
yalnızca ağızdan alınan bir nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç
diclofenac sodium
n.
49
Pharmaceutics
ağızdan alınan antiviral bir ilaç
sofosbuvir
n.
Military
50
Military
ağızdan doldurmalı bir tür top
mortar
n.
51
Military
ağır, uzun namlulu ve ağızdan doldurulan eski bir tür silah
columbiad
n.
Hunting
52
Hunting
ağızdan dolma eski bir tür silah
muzzle loader
n.
53
Hunting
ağızdan doldurulan küçük bir tüfek çeşidi
pea rifle [dialect]
n.
Latin
54
Latin
diyet tedavisinde hastanın ağızdan hiç bir besinle beslenmemesi durumu
nil per os (npo or npo)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir ağızdan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy