Verlauf

bir yere sokmak

Bedeutungen von dem Begriff "bir yere sokmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir yere sokmak	permit in v.

Bedeutungen, die der Begriff "bir yere sokmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 61 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	birini apar topar bir yere sokmak	hustle someone into v.
2	General	bir şeyi bir yere sokmak	shove something into v.
3	General	(bir yere) sokmak	corral v.
4	General	belirli bir yere sokmak	scourge v.
Phrasals
5	Phrasals	(birini bir yere) sokmak	admit someone (in)to (some place) v.
6	Phrasals	hızla birilerini bir yere sokmak	hurry someone in to something v.
7	Phrasals	kovalayarak bir yere sokmak	chase someone (or an animal) in(to) some place v.
8	Phrasals	kovalayarak bir yere sokmak	chase someone or an animal in v.
9	Phrasals	yüksekte bir yere sokmak	stick up v.
10	Phrasals	(birini/bir şeyi) zorla bir yere sokmak	force (someone or something) in v.
11	Phrasals	birini bir yere sokmak	get in v.
12	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) sokmak	get into (someone or something) v.
13	Phrasals	(birini bir yere, kuruma) sokmak	get into (someone or something) v.
14	Phrasals	(birini bir yere/kuruma) torpille sokmak	get into (someone or something) v.
15	Phrasals	(birini/bir şeyi) korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak	frighten (one) into (something) v.
16	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye veya yere) sokmak	prod into (someone or something) v.
17	Phrasals	bir şeyi yere/zemine sokmak	run something into something v.
18	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) kaçak sokmak	smuggle (someone or something) into (some place) v.
19	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) gizlice sokmak	smuggle (someone or something) into (some place) v.
20	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) el altından sokmak	smuggle (someone or something) into (some place) v.
21	Phrasals	bir yere almak/sokmak	stick in v.
22	Phrasals	(bir şeye/yere) sokmak	stick into (something) v.
23	Phrasals	(birini bir yere/bir durumun içine) çaktırmadan sokmak	wangle (one) into (some place or some situation) v.
24	Phrasals	(birini bir yere/bir durumun içine) el altından sokmak	wangle (one) into (some place or some situation) v.
25	Phrasals	(birini bir yere/bir durumun içine) hileyle sokmak	wangle (one) into (some place or some situation) v.
26	Phrasals	allem edip kallem edip (birini bir yere/bir durumun içine) sokmak	wangle (one) into (some place or some situation) v.
27	Phrasals	sıkış tıkış bir yere sokmak	stuff in v.
28	Phrasals	(birini) sıkış tıkış (bir yere/şeye) sokmak	stuff into (something) v.
29	Phrasals	kaydırıp (bir şeye/yere) sokmak	slide into (something) v.
30	Phrasals	kaydırarak (bir şeye/yere) sokmak	slide into (something) v.
31	Phrasals	sürükleyerek (bir şeye/yere) sokmak	slide into (something) v.
32	Phrasals	kolayca (bir şeye/yere) sokmak	slide into (something) v.
33	Phrasals	rahatça ittirip (bir yere/şeye) sokmak	slide into (something) v.
34	Phrasals	gizli (bir şeye/yere) koymak/sokmak	tuck into (something) v.
35	Phrasals	güvenli bir yere sokmak	tuck into v.
36	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) zorla sokmak	wrestle (someone or something) into (something) v.
37	Phrasals	(birini/bir şeyi) zorla (bir şeye/yere) sokmak	yank (someone or something) into (something or some place) v.
38	Phrasals	(birini/bir şeyi) ite kaka (bir şeye/yere) sokmak	yank (someone or something) into (something or some place) v.
39	Phrasals	(birini/bir hayvanı) korkutarak bir şeye/yere sokmak	frighten someone (or an animal) into something v.
40	Phrasals	(birini/bir hayvanı) korkutarak bir şeye/yere sokmak	frighten someone or an animal in v.
41	Phrasals	(birini/bir şeyi) kovalayıp/kovalayarak (bir yere) sokmak	chase (someone or something) into (some place) v.
42	Phrasals	(birini/bir şeyi) kovalayıp/kovalayarak (bir yere) sokmak	chase (someone or something) in (some place) v.
43	Phrasals	kovalayıp/kovalayarak bir yere sokmak	chase in some place v.
44	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir yere sokmak	corral (someone or something) v.
45	Phrasals	bir aracı bir şeye/yere sokmak	drive something into something v.
46	Phrasals	bir aracı bir şeye/yere sokmak	drive something in v.
47	Phrasals	(birini/bir şeyi) zorla (bir şeye/yere) sokmak	force (someone or something) into (something) v.
48	Phrasals	korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak	frighten into v.
49	Phrasals	(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek	hurry (someone or something) in(to some place) v.
50	Phrasals	(birini/bir şeyi) çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak	hurry (someone or something) in(to some place) v.
51	Phrasals	aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek	hurry in v.
52	Phrasals	çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak	hurry in v.
53	Phrasals	(bir şeyi) kaydırıp bir yere sokmak	skid into (something) v.
54	Phrasals	bir yere gizlice sokmak	smuggle into some place v.
55	Phrasals	bir yere kaçak sokmak	smuggle into some place v.
56	Phrasals	bir yere el altından sokmak	smuggle into some place v.
57	Phrasals	zorla (bir şeye/yere) sokmak	yank into v.
58	Phrasals	ite kaka (bir şeye/yere) sokmak	yank into v.
Idioms
59	Idioms	kafasını (bir yere) sokmak	get (one's) tail (somewhere) v.
60	Idioms	bir şeyi yere/zemine sokmak	run something into the ground v.
61	Idioms	bir şeyi yere/zemine sokmak	drive something into the ground v.