birine çalışmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

birine çalışmak



Bedeutungen von dem Begriff "birine çalışmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
birine çalışmak work for someone v.

Bedeutungen, die der Begriff "birine çalışmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
birine bir şeyi ısrarla kabul ettirmeye çalışmak press something on someone v.
birine bir şeyi ısrarla vermeye çalışmak press something upon someone v.
birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak shove down one's throat v.
birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak ram it down one's throat v.
birine bağlı olarak çalışmak work/serve under someone v.
Phrasals
birine hoş/şirin gözükmeye/ kendini sevdirmeye çalışmak ingratiate oneself into someone's favor v.
birinden kaçınarak/sakınarak (birine bulaşmadan) işini yapmaya çalışmak work around someone v.
birine hoş/şirin gözükmeye/ kendini sevdirmeye çalışmak ingratiate oneself into someone's favour v.
(birine, bir şeye) (bir konuda) yetişmeye çalışmak work down (the line) (to someone or something) v.
(birine) zarar vermeye çalışmak strike out at (one) v.
(birinin/kendinin) fikirlerini, ideallerini (başka birine/başka birinin hayatına) yerleştirmeye çalışmak superimpose (someone or oneself) on (someone or something) v.
(birinin/kendinin) fikirlerini, ideallerini (başka birine/başka birinin hayatına) yerleştirmeye çalışmak superimpose (someone or oneself) onto (someone or something) v.
(birine bir şeyin) doğru olduğunu ispatlamaya çalışmak justify (something) to (one) v.
(birine bir şeyi) haklı göstermeye çalışmak justify (something) to (one) v.
(birine karşı bir şeyi) haklı çıkarmaya çalışmak justify (something) to (one) v.
(birine karşı bir şeyi) meşrulaştırmaya çalışmak justify (something) to (one) v.
birine/bir şeye bağlı olmak/çalışmak report to someone or something v.
(birine/bir şeye) vurmaya çalışmak swipe at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) nazaran iyi çalışmak fare against (someone or something) v.
(birine) yaranmaya çalışmak buddy up to (someone) v.
birine yaranmaya çalışmak cotton up to someone v.
(birine) yaranmaya çalışmak cotton up to (one) v.
(birine/bir şeye) yaranmaya çalışmak cozy up (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) el yordamıyla uzanmaya çalışmak grope at (someone or something) v.
birine bir şey yutturmaya çalışmak hand someone something v.
(kendini birine/bir şeye) beğendirmek/beğendirmeye çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine/bir şeye) yaranmak/yaranmaya çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine/bir şeye kendini) sevdirmeye çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine/bir şeye) hoş/şirin gözükmeye çalışmak ingratiate (oneself) into (something) v.
(birine) istediğini yaptırmaya çalışmak lean on (someone) v.
(birine bir şeyi) dayatmaya çalışmak try on [uk] v.
(birine bir şeyi) ısrarla/zorla vermeye çalışmak press (something) (up)on (one) v.
(birine) kendini sevdirmeye çalışmak cozy up [us] v.
(birine) kendini sevdirmeye çalışmak cosy up [uk] v.
Colloquial
birine zarar vermeye çalışmak be out to get someone v.
birine kötülük etmeye çalışmak be out to get someone v.
Idioms
erişilmesi zor birine ulaşmaya çalışmak hold an eel by the tail v.
birine yaranmaya çalışmak curry favor with someone v.
birine bir şeyi zorla kabul ettirmeye/baskı kurarak benimsetmeye çalışmak ram/force something down somebody’s throat v.
birine bir şeyi zorla kabul ettirmeye/baskı kurarak benimsetmeye çalışmak stuff (something) down (one's) throat v.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak (take/have a) try at someone v.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak (take/have a) shot at someone v.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak (take/have a) crack at someone v.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak (take/have a) stab at someone v.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak (take/have a) go at someone v.
(birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak have a gun to (one's) head v.
(birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak hold a pistol to (one's) head v.
(birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak put a pistol to (one's) head v.
birine kasten zarar vermeye çalışmak put the knife into somebody v.
birine kasten zarar vermeye çalışmak stick the knife into somebody v.
(birine/bir şeye) çalışmak be of service (to someone or something) v.
(birine) zorla bir şey satmaya/satış yapmaya çalışmak give (one) the hard sell v.
(birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak/(bir şey) yapmaya çalışmak have a shot at (someone or something) v.
(birine) yaranmaya çalışmak play up to (one) v.
Slang
birine hükmetmeye çalışmak kick-ass on someone v.
birine baskın çıkmaya çalışmak kick-ass on someone v.
(birine) cinsel yönden yakınlaşmaya çalışmak push up on (someone) [us] v.