Verlauf

birini endişelendirmek

Bedeutungen von dem Begriff "birini endişelendirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Idioms
1	Idioms	birini endişelendirmek	gnaw at someone v.
2	Idioms	birini endişelendirmek	gnaw away at someone v.
3	Idioms	birini endişelendirmek	get/put the wind up somebody v.
4	Idioms	birini endişelendirmek	hang over somebody's head v.

Bedeutungen, die der Begriff "birini endişelendirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 20 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(birini bir kişi ya da bir şey) hakkında endişelendirmek	concern (someone) with (someone or something) v.
2	Phrasals	(birini bir kişi ya da bir şey) hakkında endişelendirmek	concern (someone) with (someone or something) v.
3	Phrasals	(birini) endişelendirmek	gnaw (away) at (someone) v.
4	Phrasals	(birini) endişelendirmek	gnaw on (someone) v.
5	Phrasals	(birini) endişelendirmek	gnaw (away) at (someone) v.
6	Phrasals	(birini) endişelendirmek	gnaw on (someone) v.
7	Phrasals	(birini) çok endişelendirmek	prey upon (someone) v.
8	Phrasals	(birini) çok endişelendirmek	prey on (someone) v.
Idioms
9	Idioms	birini endişelendirmek/korkutmak	get the wind up somebody v.
10	Idioms	birini endişelendirmek/korkutmak	put the wind up somebody v.
11	Idioms	(sınav vb) birini endişelendirmek	hang over someone's head v.
12	Idioms	(birini/bir şeyi) endişelendirmek	hang/lie heavy (on somebody/something) v.
13	Idioms	(birini) öldürmek (çok endişelendirmek, korkutmak)	be the death of (one) v.
14	Idioms	birini öldürmek (çok endişelendirmek, korkutmak)	be the death of somebody v.
15	Idioms	(birini) endişelendirmek/korkutmak	get the wind up (one) v.
16	Idioms	(birini) korkutmak/heyecanlandırmak/endişelendirmek	make (one) sweat v.
17	Idioms	(birini) çok endişelendirmek	prey on (one's) mind v.
18	Idioms	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak	tie (one) (up) in knots v.
19	Idioms	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak	tie (someone) in) knots v.
20	Idioms	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak	tie (someone) into knots v.