birini uzaklaştırmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

birini uzaklaştırmak



Bedeutungen von dem Begriff "birini uzaklaştırmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
birini uzaklaştırmak put one off v.

Bedeutungen, die der Begriff "birini uzaklaştırmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 75 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak alienate (one) from n.
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak alienate (one) from n.
birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak guide someone away v.
birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak lead someone off v.
(birini birşeyden) uzaklaştırmak call someone away from something v.
birini bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak send down for (something) v.
(birini/kendini) görevden uzaklaştırmak relieve (someone or oneself) of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) uzaklaştırmak eliminate (someone or something) from (something) v.
birini/bir şeyi bir şeyden uzaklaştırmak eliminate someone or something from something v.
birini/bir şeyi bir yerden uzaklaştırmak force back v.
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak push (someone or something) off v.
birini bir şeyden/bir yerden korkutup uzaklaştırmak frighten off v.
birini zorla bir şeyden uzaklaştırmak pry from v.
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak pull away from (someone or something) v.
(birini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak repulse from (someone or something) v.
birini (bir şeyden) uzaklaştırmak suspend from (something) v.
(birini/bir şeyi) iterek uzaklaştırmak thrust away from (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) ite kaka uzaklaştırmak thrust away from (someone or something) v.
(birini bir yerden) uzaklaştırmak için eliyle işaret etmek wave someone back (from something) v.
(birini) korkutup (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak terrify (one) out of (something or some place) v.
(birini) dehşetle (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak/vazgeçirmek terrify (one) out of (something or some place) v.
(birini) korkutup (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak terrorize (one) out of (something) v.
(birini) dehşetle (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak/vazgeçirmek terrorize (one) out of (something) v.
birini/bir hayvanı zorla bir şeyden/yerden uzaklaştırmak force someone or an animal from something v.
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak alienate someone from someone or something v.
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak alienate someone from someone or something v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak push someone or something off (of) someone or something v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak push someone or something off v.
birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak back someone or something off (from something) v.
birini/bir şeyi bir yerden uzaklaştırmak banish someone or something from some place v.
birini okuldan uzaklaştırmak bust someone out of somewhere v.
birini (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak conduct someone away (from someone or something) v.
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak conduct (someone or something) away v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek uzaklaştırmak drag (someone or something) away v.
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away v.
(birini/bir şeyi) çekiştirerek uzaklaştırmak drag (someone or something) away v.
birini sessiz sedasız konumundan uzaklaştırmak ease someone out of something v.
birini sessiz sedasız konumundan uzaklaştırmak ease someone out v.
birini bir şeyden/yerden uzaklaştırmak expel someone from something v.
birini/bir şeyi uzaklaştırmak fend someone or something off v.
(birini/bir hayvanı bir şeyden) zorla uzaklaştırmak force (someone or an animal) out of (something) v.
birini/bir şeyi birinden bir şeyden uzağa götürmek/uzaklaştırmak get someone or something away from someone or something v.
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak guide someone away from someone or something v.
birini/bir şeyi uzaklaştırmak hold someone or something off v.
(birini/bir şeyi) tekmeyle/tekme atarak uzaklaştırmak kick against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) tekme atarak uzaklaştırmak kick at (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak lead (someone or something) away v.
(birini/bir şeyi) ayartarak uzaklaştırmak lure (someone or something) away v.
(birini birinden/bir şeyden) el işareti yaparak uzaklaştırmak motion (one) away from (someone or something) v.
el işareti yaparak (birini birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak motion (one) away from (someone or something) v.
(birini bir şeyden/bir yerden) uzaklaştırmak roust (one) out of (something) v.
(birini bir şeyden) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak scare (one) away from (something) v.
(birini/bir şeyi) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak scare (someone or something) away v.
(birini birinden/bir şeyden) ayartarak uzaklaştırmak seduce (one) (away) from (someone or something) v.
(birini birinden/bir şeyden) kandırıp uzaklaştırmak seduce (one) (away) from (someone or something) v.
(birini) baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win (someone) away from (someone or something) v.
(birini) ayartıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win (someone) away from (someone or something) v.
Colloquial
(birini kendinden/endişelerden/stresten) uzaklaştırmak take (one) out of (oneself) v.
Idioms
birini gözünün önünden uzaklaştırmak get someone out of one's sight v.
istenmeyen birini uzaklaştırmak hold at bay v.
istenmeyen birini uzaklaştırmak keep at bay v.
kolları dümdüz uzatarak birini kendinden uzaklaştırmak straight-arm v.
kolları dümdüz uzatarak birini kendinden uzaklaştırmak stiff-arm v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek (bir şeyden) uzaklaştırmak drag (someone or something) away from (something) v.
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away from (something) v.
(birini) sürükleyerek (bir yerden) götürmek/çıkarmak/uzaklaştırmak drag (someone or something) away from (something) v.
(birini) çekiştirerek (bir yerden/bir şeyden) uzaklaştırmak drag (someone or something) away from (something) v.
(birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself) v.
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak break/cut/tear (something) loose from somebody/something v.
(birini/bir şeyi) gözünün önünden uzaklaştırmak/almak get (someone or something) out of (one's) sight v.
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak/gidermek keep (someone or something) at bay v.
birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek keep something/someone at bay v.
birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek hold something/someone at bay
Slang
birini okuldan uzaklaştırmak bust someone out of some place v.
birini okuldan uzaklaştırmak bust someone out v.