bite something - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bite something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen, die der Begriff "bite something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
take a bite of something v. bir şeyden bir ısırık almak
take a bite of something v. bir şeyden bir lokma ısırmak
Phrasals
bite into something v. dişlerini geçirmek
bite into something v. dişlemek
bite into something v. bir şeyi ısırmak
bite into something v. bir şeyden ısırık almak
bite down on (something) v. (bir şeyi) ısırmak
bite down on (something) v. (bir şeye) dişini geçirmek
bite down on (something) v. (bir şeyi) sertçe ısırmak
bite down on (something) v. (bir şeyi) hart diye ısırmak
bite down on (something) v. (bir şeyi/duyguyu) baskılamak
bite down on (something) v. (bir şeyi/duyguyu) içinde tutmak
bite down on (something) v. (bir şeyi/duyguyu) göstermemek için dişini sıkmak
bite in (something) v. (bir şeyi/duyguyu) baskılamak
bite in (something) v. (bir şeyi/duyguyu) içinde tutmak
bite in (something) v. (bir şeyi/duyguyu) göstermemek için dişini sıkmak
bite something off v. bir şeyi ısırıp koparmak
bite something off v. bir şeyi ısırmak
bite something off v. ısırık almak
bite on (something or someone) v. zokayı yutmak
bite on (something or someone) v. (birinin/bir şeyin) tuzağına düşmek
bite on (something or someone) v. oltaya gelmek
bite on (something or someone) v. (birinin/bir şeyin) yalanını yemek
bite on (something) v. (bir şeyi) ısırmak
bite on (something) v. (bir şeyi) çiğnemek
Idioms
take a bite out of something v. azaltmak
bite on something v. oltaya gelmek
bite on something v. tuzağa düşmek
bite on something v. yutmak
bite on something v. yemek
take a bite out of (something) v. (bir şeyden) bir ısırık almak
take a bite out of (something) v. (bir şeyi) ısırmak
take a bite out of (something) v. (bir şeyi) önemli ölçüde azaltmak
take a bite out of (something) v. (bir şeyi) önemli ölçüde bitirmek
somebody/something has more bark than bite expr. daha çok havlar ısırmaz
somebody/something has more bark than bite expr. umulduğu kadar kötü değil
Speaking
somebody/something won't bite expr. (korkma) ısırmaz