Verlauf

bu sefer

Bedeutungen von dem Begriff "bu sefer" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	bu sefer	this time adv.
General
2	General	bu sefer	in this instance adv.
3	General	bu sefer	for once adv.
4	General	bu sefer	this once adv.
5	General	bu sefer	at once adv.
Phrases
6	Phrases	bu sefer	this time round/around expr.
Colloquial
7	Colloquial	bu sefer	for once interj.
8	Colloquial	bu sefer	(the) next, first, second time around/round expr.
9	Colloquial	bu sefer	this instance expr.

Bedeutungen, die der Begriff "bu sefer" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bu sefer de	this time adv.
Phrases
2	Phrases	bu/bu sefer/böyle/şimdi (çok) daha iyi (oldu)	that’s (much) better expr.
Colloquial
3	Colloquial	hiç değilse bu sefer	just this once n.
4	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) birinden	this one is on (one) expr.
5	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek	this one is on (one) expr.
6	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak	this one is on (one) expr.
7	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) birinden	This one is on someone expr.
8	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek	This one is on someone expr.
9	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak	This one is on someone expr.
10	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) birinden	this one is on expr.
11	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek	this one is on expr.
12	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak	this one is on expr.
13	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) benden	this one's on me expr.
Speaking
14	Speaking	bu sefer işi düzgün yapalım	this time we’re going to do it right expr.
15	Speaking	bu sefer bana fena koydu	it really hit me this time expr.
16	Speaking	bu sefer benim hatam değildi	this time it wasn't my fault expr.
17	Speaking	bu sefer de gelmezse	if he doesn't show up this time expr.
18	Speaking	bu sefer sana yardımcı olamam	I can't help you this time expr.
19	Speaking	bu sefer içimde iyi bir his var	I got a good feeling this time expr.
20	Speaking	gelecek sefer bu karşılıksız olmayacak	the next time this will not be for free expr.
21	Speaking	sanırım bu sefer ciddi	I think he's serious this time expr.