| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | bubble up (through something) v. | (bir şeyden) sızmak |
| Phrasals | bubble up (through something) v. | (bir şeyin) arasından sızmak/çıkmak |
| Phrasals | bubble up (through something) v. | (bir şeyin arasından/bir şeyden) kaçak yapmak (sıvı) |