Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bullpen n. | boğa ağılı |
General | bullpen n. | nezarethane |
General | bullpen n. | yedek beysbol oyuncularının ısındığı alan |
General | bullpen n. | hücre |
General | bullpen n. | kodes |
General | bullpen n. | hapishane |
General | bullpen n. | askeri karakol |
General | bullpen n. | nezarethane |
General | bullpen n. | ortak alan |
General | bullpen n. | koğuş |
General | bullpen n. | yatakhane |
General | bullpen n. | işçi barakası |
General | bullpen n. | ortak ofis |
General | bullpen n. | çalışan dinlenme alanı |
Baseball | ||
Baseball | bullpen n. | maçın sonlarına doğru oyuna giren oyuncular |
Archaic | ||
Archaic | bullpen n. | geçici hapis yeri olarak kullanılan kütüklerden yapılmış parmaklık |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | be in the bullpen v. | oyuna girmek için ısınmak/ısınma alanında olmak | ||
Idioms | in the bullpen expr. | beyzbolda maçın sonlarına doğru oyuna giren daha isabetli atışlar yapan oyuncunun ısındığı alan | ||
Idioms | in the bullpen expr. | beyzbol takımının maçın sonlarına doğru oyuna giren daha isabetli atışlar yapan oyuncuları | ||
Idioms | in the bullpen expr. | hazırda | ||
Idioms | in the bullpen expr. | müsait | ||
Idioms | in the bullpen expr. | el altında |