Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | buy way in v. | parayla elde etmek |
Phrasals | buy way in v. | rüşvet vererek halletmek |
Phrasals | buy way in v. | rüşvet vermek |
Phrasals | buy way in v. | bedelini ödeyip dahil olmak |
Phrasals | buy way in v. | parayla girmek |
Phrasals | buy way in v. | bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak |
Phrasals | buy way in v. | para karşılığında erişim sağlamak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | buy (one's) way in (something) v. | bedelini ödeyip (bir şeye) dahil olmak |
Phrasals | buy (one's) way in (something) v. | parayla (bir şeye) girmek |
Phrasals | buy (one's) way in (something) v. | (bir şeye) bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak |
Phrasals | buy (one's) way in (something) v. | para karşılığında (bir şeye) erişim sağlamak |
Idioms | ||
Idioms | buy one's way in to something v. | bir şeyi para ile elde etmek |
Idioms | buy one's way in to something v. | bir işi rüşvet vererek halletmek |
Idioms | buy one's way in to something v. | rüşvet vermek |