| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | carpool v. | tek araba gitmek | ||
|
We should encourage more people to carpool. Daha fazla insanın tek araba gitmesini teşvik etmeliyiz. More Sentences |
||||
| General | carpool n. | bir araba içinde seyahat etmek için bir araya gelmiş olan insanlar | ||
| General | carpool n. | ortaklaşa binme | ||
| General | carpool n. | otomobil ortak kullanımı | ||
| General | carpool n. | aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması | ||
| General | carpool v. | anlaşmalı ve dönüşümlü olarak araba paylaşmak | ||
| General | carpool v. | bir araca ortaklaşa binerek bir yere gitmek | ||
| Traffic | ||||
| Traffic | carpool n. | yolculuk paylaşımı | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Traffic | ||
| Traffic | carpool lane n. | birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
| Traffic | carpool lane n. | birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit |