| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | clean up after (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) arkasını toplamak/temizlemek | ||
|
Mary doesn't clean up after herself. Mary kendi arkasını toplamaz. More Sentences |
||||
| Phrasals | clean up after (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) yasa dışı bir eylemini/suçunu örtbas etmek | ||