|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
| General |
|
| 1 |
General |
climate model n.
|
iklim modeli |
|
We used three climate models to calculate the impacts of specific greenhouse gas emission pathways.
Belirli sera gazı emisyon yollarının etkilerini hesaplamak için üç iklim modeli kullandık.
More Sentences
|
| 2 |
General |
climate variability n.
|
iklim değişkenliği |
|
On shorter time scales, climate variability affects the flammability of live and dead vegetation.
Daha kısa zaman ölçeklerinde, iklim değişkenliği canlı ve ölü bitki örtüsünün yanıcılığını etkiler.
More Sentences
|
| 3 |
General |
climate control n.
|
iklim kontrolü |
|
Debets Schalke supplies and installs various climate control computers, including the deluxe Priva Connext.
Debets Schalke, lüks Priva Connext de dahil olmak üzere çeşitli iklim kontrol bilgisayarları tedarik etmekte ve kurmaktadır.
More Sentences
|
| 4 |
General |
mediterranean climate n.
|
akdeniz iklimi |
|
Marmaris is a region with a Mediterranean climate in general.
Marmaris genel olarak Akdeniz iklimine sahip bir bölgedir.
More Sentences
|
| 5 |
General |
tropical climate n.
|
tropikal iklim |
|
Tribulus terrestris is a plant that grows in tropical climates.
Tribulus terrestris tropik iklimlerde yetişen bir bitkidir.
More Sentences
|
|
|
| 6 |
General |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
It reduces the risks of climate change if it is safe and properly managed.
Güvenli olması ve doğru yönetilmesi halinde iklim değişikliğinin risklerini azaltır.
More Sentences
|
| 7 |
General |
hot climate n.
|
sıcak iklim |
|
In areas with hot climates, the northern direction becomes preferable.
Sıcak iklime sahip bölgelerde kuzey yönü tercih edilir hale gelir.
More Sentences
|
| 8 |
General |
investment climate n.
|
yatırım ortamı |
|
However, this requires a much better investment climate to make it attractive for companies to invest in Europe.
Ancak bunun için şirketlerin Avrupa'da yatırım yapmalarını cazip kılacak çok daha iyi bir yatırım ortamı gerekmektedir.
More Sentences
|
| 9 |
General |
harsh climate n.
|
sert iklim |
|
Difficulty of access, harsh climate and declivity should also be taken into account.
Erişim zorluğu, sert iklim ve eğim de dikkate alınmalıdır.
More Sentences
|
| 10 |
General |
severe climate n.
|
sert iklim |
|
I am becoming accustomed to the severe climate here bit by bit.
Buradaki sert iklime yavaş yavaş alışıyorum.
More Sentences
|
| 11 |
General |
changing climate n.
|
değişen iklim |
|
The changing climate may not mean the end of holiday trees.
Değişen iklim tatil ağaçlarının sonu anlamına gelmeyebilir.
More Sentences
|
| 12 |
General |
humid climate n.
|
nemli iklim |
|
They are used to the humid climate of the summer.
Yazın nemli iklimine alışmışlar.
More Sentences
|
| 13 |
General |
climate region n.
|
iklim bölgesi |
|
In cold climates, they tend to move towards warmer climate regions.
Soğuk iklimlerde, daha sıcak iklim bölgelerine doğru hareket etme eğilimindedirler.
More Sentences
|
| 14 |
General |
mild climate n.
|
yumuşak iklim |
|
Coastal regions generally have milder climates.
Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.
More Sentences
|
| 15 |
General |
natural climate n.
|
doğal iklim |
|
Rainforests are a powerful natural climate solution.
Yağmur ormanları güçlü bir doğal iklim çözümüdür.
More Sentences
|
| 16 |
General |
mild climate n.
|
ılıman iklim |
|
Another advantage of the area is its mild climate.
Bölgenin bir diğer avantajı da ılıman iklimidir.
More Sentences
|
| 17 |
General |
warm climate n.
|
sıcak iklim |
|
They, therefore, prefer regions with warmer climates.
Bu nedenle daha sıcak iklime sahip bölgeleri tercih ediyorlar.
More Sentences
|
| 18 |
General |
cold climate n.
|
soğuk iklim |
|
Also, all versions, including those imported from France, are adapted for use in cold climates.
Ayrıca, Fransa'dan ithal edilenler de dahil olmak üzere tüm versiyonlar soğuk iklimlerde kullanılmak üzere uyarlanmıştır.
More Sentences
|
| 19 |
General |
climate scientist n.
|
iklim bilimci |
|
Ömer Lütfi Şen is a climate scientist.
Ömer Lütfi Şen iklim bilimcidir.
More Sentences
|
| 20 |
General |
climate protection n.
|
iklim koruma |
|
We will then see that climate protection makes sense for industry, and makes sense for everyone.
O zaman göreceğiz ki iklimin korunması endüstri için mantıklıdır ve herkes için anlamlıdır.
More Sentences
|
| 21 |
General |
climate of fear n.
|
korku iklimi |
|
Everyone knows that journalists have been thrown into prison to create a climate of fear.
Gazetecilerin korku iklimi yaratmak için cezaevine atıldığını herkes biliyor.
More Sentences
|
| Trade/Economic |
|
| 22 |
Trade/Economic |
business climate n.
|
iş ortamı |
|
The climate in the European Union, the business climate, and also ethics and environment.
Avrupa Birliği'ndeki iklim, iş ortamı ve ayrıca etik ve çevre.
More Sentences
|
| 23 |
Trade/Economic |
economic climate n.
|
ekonomik ortam |
|
The spring summit in 2003 will be held in a political and economic climate beset with both problems and opportunities.
2003'teki bahar zirvesi, hem sorunlar hem de fırsatlarla dolu bir siyasi ve ekonomik ortamda gerçekleştirilecektir.
More Sentences
|
| Politics |
|
| 24 |
Politics |
climate summit n.
|
iklim zirvesi |
|
The United Nations Climate Summit starts today.
Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi bugün başlıyor.
More Sentences
|
| 25 |
Politics |
investment climate n.
|
yatırım ortamı |
|
Improving the investment climate is a continuous objective.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi sürekli bir hedeftir.
More Sentences
|
|
|
| 26 |
Politics |
climate policy n.
|
iklim politikası |
|
One example is climate policy.
Buna bir örnek iklim politikasıdır.
More Sentences
|
| 27 |
Politics |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
For example, preventing climate change will require a time perspective of decades.
Örneğin, iklim değişikliğinin önlenmesi onlarca yıllık bir zaman perspektifi gerektirecektir.
More Sentences
|
| 28 |
Politics |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
Everyone, at this stage, will recognise that climate change is having a major impact on our coastal areas.
Bu aşamada herkes iklim değişikliğinin kıyı bölgelerimiz üzerinde büyük bir etkisi olduğunu kabul edecektir.
More Sentences
|
| Technical |
|
| 29 |
Technical |
indoor climate n.
|
iç mekan iklimi |
|
It is specially designed to protect the building from solar energy and to create an ideal indoor climate.
Binayı güneş enerjisinden korumak ve ideal bir iç mekan iklimi yaratmak için özel olarak tasarlanmıştır.
More Sentences
|
| 30 |
Technical |
climate chamber n.
|
iklim odası |
|
The artificial climate chamber is used to study the ageing process of materials.
Yapay iklim odası, malzemelerin yaşlanma sürecini incelemek için kullanılır.
More Sentences
|
| Medical |
|
| 31 |
Medical |
tropical climate n.
|
tropikal iklim |
|
The damp tropical climate is good for all year long tourism.
Nemli tropikal iklim tüm yıl boyunca turizm bakımından iyidir.
More Sentences
|
| Psychology |
|
| 32 |
Psychology |
social climate n.
|
sosyal iklim |
|
Two soul mates torn apart by the social climate of their time.
Yaşadıkları dönemin sosyal iklimi tarafından birbirinden koparılan iki ruh ikizi.
More Sentences
|
| Meteorology |
|
| 33 |
Meteorology |
climate control n.
|
iklim kontrolü |
|
Air conditioning, climate control and electronic blinds are fitted as standard.
Klima, iklim kontrolü ve elektronik panjur standart olarak donatılmıştır.
More Sentences
|
| 34 |
Meteorology |
tropical climate n.
|
tropikal iklim |
|
That island has a tropical climate.
O adanın tropikal iklimi var.
More Sentences
|
| 35 |
Meteorology |
subtropical climate n.
|
subtropikal iklim |
|
What is the difference between the tropical and subtropical climate?
Tropikal ve subtropikal iklim arasındaki fark nedir?
More Sentences
|
| 36 |
Meteorology |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
Allow me to begin by placing this debate in a wider context, that is to say, what we know about climate change.
Bu tartışmayı daha geniş bir bağlama, yani iklim değişikliği hakkında bildiklerimize oturtarak başlamama izin verin.
More Sentences
|
| General |
|
| 37 |
General |
arctic climate n.
|
arktik iklim |
|
| 38 |
General |
arid climate n.
|
kurak iklim |
|
| 39 |
General |
polar climate n.
|
kutup iklimi |
|
| 40 |
General |
continental climate n.
|
karasal iklim |
|
| 41 |
General |
global climate model n.
|
küresel iklim modeli |
|
| 42 |
General |
alpine climate n.
|
alp iklimi |
|
| 43 |
General |
tundra climate n.
|
tundra iklimi |
|
| 44 |
General |
continental climate n.
|
kara iklimi |
|
| 45 |
General |
marine climate n.
|
deniz iklimi |
|
| 46 |
General |
equatorial climate n.
|
ekvator iklimi |
|
| 47 |
General |
climate modeling n.
|
iklim modellemesi |
|
| 48 |
General |
architecture and climate n.
|
mimarlık ve iklim |
|
| 49 |
General |
desert climate n.
|
çöl iklimi |
|
| 50 |
General |
maritime climate n.
|
deniz iklimi |
|
| 51 |
General |
main climate zones n.
|
ana iklim bölgeleri |
|
| 52 |
General |
extreme climate n.
|
sert iklim |
|
| 53 |
General |
inhospitable climate n.
|
sert iklim |
|
| 54 |
General |
sociapolitical climate n.
|
sosyopolitik ortam |
|
| 55 |
General |
year-climate n.
|
yıl-iklim |
|
| 56 |
General |
subhumid climate n.
|
yarı nemli iklim |
|
| 57 |
General |
rigours of climate and terrain n.
|
iklim ve arazinin çetin oluşu |
|
| 58 |
General |
harsh climate conditions n.
|
sert iklim şartları |
|
| 59 |
General |
harsh climate conditions n.
|
sert iklim koşulları |
|
| 60 |
General |
severe climate conditions n.
|
sert iklim şartları |
|
| 61 |
General |
severe climate conditions n.
|
sert iklim koşulları |
|
| 62 |
General |
climate of hope n.
|
umut iklimi |
|
| 63 |
General |
climate of hope n.
|
umut ortamı |
|
| 64 |
General |
weather and climate events n.
|
hava ve iklim olayları |
|
| 65 |
General |
climate zone n.
|
iklim kuşağı |
|
|
|
| 66 |
General |
moist climate n.
|
nemli iklim |
|
| 67 |
General |
climate condition n.
|
iklim durumu |
|
| 68 |
General |
climate science community n.
|
iklim bilimi topluluğu |
|
| 69 |
General |
climate engineering n.
|
iklim mühendisliği |
|
| 70 |
General |
climate proofing n.
|
İklime direnç gösterme |
|
| 71 |
General |
climate engineer n.
|
iklim mühendisi |
|
| 72 |
General |
climate of fear n.
|
korku ortamı |
|
| 73 |
General |
climate risk n.
|
iklim riski |
|
| 74 |
General |
climate anxiety n.
|
İklim kaygısı |
|
| 75 |
General |
alter the climate v.
|
iklimi değiştirmek |
|
| 76 |
General |
climate [obsolete] v.
|
(iklimde, bölgede) yaşamak |
|
| 77 |
General |
climate [obsolete] v.
|
(iklimi, bölgeyi) ziyaret etmek |
|
| 78 |
General |
climate neutral adj.
|
iklim zararsız |
|
| 79 |
General |
climate-proofing adj.
|
İklime dirençli |
|
| 80 |
General |
climate neutral adj.
|
İklim nötr |
|
| 81 |
General |
climate-friendly adj.
|
iklim dostu |
|
| Phrases |
|
| 82 |
Phrases |
in the current climate expr.
|
mevcut durumda |
|
| 83 |
Phrases |
in the current climate expr.
|
şimdilerde |
|
| Idioms |
|
| 84 |
Idioms |
chilly climate n.
|
kadınlara karşı soğuk ortam |
|
| 85 |
Idioms |
chilly climate n.
|
kadınların geri planda bırakıldığı siyasi ya da akademik alanlar veya müesseseler için kullanılan tabir |
|
| 86 |
Idioms |
chilly climate n.
|
buz gibi bir ortam |
|
| 87 |
Idioms |
chilly climate n.
|
kadınları dışlayıcı ortam |
|
| Trade/Economic |
|
| 88 |
Trade/Economic |
climate risk n.
|
iklim sigortası |
|
| 89 |
Trade/Economic |
business climate n.
|
ticaret ortamı |
|
| 90 |
Trade/Economic |
business climate n.
|
ticari ortam |
|
| 91 |
Trade/Economic |
liberal investment climate n.
|
liberal yatırım ortamı |
|
| 92 |
Trade/Economic |
economic climate n.
|
ekonomik koşullar |
|
| 93 |
Trade/Economic |
investment climate n.
|
yatırım iklimi |
|
| 94 |
Trade/Economic |
service climate n.
|
faaliyet olanak ve imkanları |
|
| 95 |
Trade/Economic |
overall economic climate n.
|
genel ekonomik iklim |
|
| Law |
|
| 96 |
Law |
procedural justice climate n.
|
prosedürel adalet iklimi |
|
| Politics |
|
| 97 |
Politics |
climate change framework convention n.
|
iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
| 98 |
Politics |
united nations framework convention on climate change (unfccc) n.
|
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
| 99 |
Politics |
negotiation climate n.
|
müzakere ortamı |
|
| 100 |
Politics |
negotiation climate n.
|
müzakere atmosferi |
|
| 101 |
Politics |
intergovernmental panel on climate change n.
|
hükümetler arası iklim değişikliği paneli |
|
| 102 |
Politics |
climate change committee n.
|
iklim değişikliği komitesi |
|
| 103 |
Politics |
un framework convention on climate change (unfccc) n.
|
bm iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
| 104 |
Politics |
climate bond n.
|
iklim tahvili |
|
| 105 |
Politics |
european climate change programme n.
|
avrupa iklim değişikliği programı |
|
| 106 |
Politics |
united nations framework convention on climate change n.
|
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
| 107 |
Politics |
united nations intergovernmental panel on climate change n.
|
birleşmiş milletler hükümetlerarası iklim değişikliği paneli |
|
| 108 |
Politics |
green climate fund (gfc) n.
|
yeşil iklim fonu |
|
| 109 |
Politics |
high-level advisory group on climate change financing n.
|
iklim değişikliği finansmanı üst düzey danışma grubu |
|
| 110 |
Politics |
short-lived climate pollutants n.
|
kısa ömürlü çevre kirleticiler |
|
| 111 |
Politics |
g20 climate finance study group n.
|
g20 iklim finansmanı çalışma grubu |
|
| 112 |
Politics |
ipcc (intergovernmental panel on climate change) abrev.
|
hükümetlerarası iklim değişikliği paneli |
|
| Institutes |
|
| 113 |
Institutes |
ıntergovernmental panel on climate change (ıpcc) n.
|
hükümetlerarası iklim değişimi paneli |
|
| 114 |
Institutes |
cooperative program on water and climate (cpwc) n.
|
su ve iklim işbirliği programı |
|
| Industry |
|
| 115 |
Industry |
climate-smart adj.
|
iklim dostu |
|
| 116 |
Industry |
climate-smart adj.
|
iklim açısından akıllı |
|
| Technical |
|
| 117 |
Technical |
interior climate n.
|
iç mekan iklimi |
|
| 118 |
Technical |
climate control panel n.
|
iklim kontrol paneli |
|
| 119 |
Technical |
cold climate test n.
|
soğuk iklim deneyi |
|
| 120 |
Technical |
climate control driver information center n.
|
iklim kontrol sürücü bilgi merkezi |
|
| 121 |
Technical |
climate housing n.
|
iklim yuvası |
|
| 122 |
Technical |
climate box n.
|
iklim kutusu |
|
| 123 |
Technical |
automatic climate control n.
|
otomatik iklimlendirme kontrolü |
|
| 124 |
Technical |
interior climate n.
|
oda iklimi |
|
| 125 |
Technical |
electronic touch climate control n.
|
elektronik dokunmatik klima kontrol |
|
| 126 |
Technical |
indoor climate n.
|
oda iklimi |
|
| 127 |
Technical |
climate unit n.
|
iklim ünitesi |
|
| 128 |
Technical |
ecc -electronic climate control n.
|
elektronik iklimlendirme kontrolü |
|
| 129 |
Technical |
atmospheric climate n.
|
atmosferik iklim |
|
| 130 |
Technical |
atmospheric climate n.
|
atmosfer iklimi |
|
| 131 |
Technical |
constant climate n.
|
sabit iklim |
|
| 132 |
Technical |
constant climate n.
|
kararlı iklim |
|
| 133 |
Technical |
climate chamber n.
|
iklimlendirme kabini |
|
| 134 |
Technical |
climate cabinet n.
|
iklimlendirme kabini |
|
| 135 |
Technical |
climate-based daylight model n.
|
iklim tabanlı günışığı modeli |
|
| 136 |
Technical |
climate-controlled adj.
|
iklim kontrollü |
|
| 137 |
Technical |
climate-controlled adj.
|
sıcaklığı veya nemi ısıtma ve soğutma sistemiyle düzenlenen |
|
| Textile |
|
| 138 |
Textile |
cold climate fabric n.
|
soğuk iklim kumaşı |
|
| Architecture |
|
| 139 |
Architecture |
architecture and climate n.
|
mimari ve iklim |
|
| Automotive |
|
| 140 |
Automotive |
electronic climate control n.
|
elektronik iklimlendirme kontrolü |
|
| 141 |
Automotive |
climate control system n.
|
klima kontrol sistemi |
|
| 142 |
Automotive |
climate control software n.
|
klima kontrol yazılımı |
|
| 143 |
Automotive |
climate sensors n.
|
klima sensörleri |
|
| 144 |
Automotive |
automatic climate control n.
|
otomatik klima |
|
| 145 |
Automotive |
climate control system n.
|
klima kontrol düzeni |
|
| 146 |
Automotive |
climate controlled seat n.
|
klima kontrollü koltuk |
|
| 147 |
Automotive |
attached to the climate control system adj.
|
klima kontrol sistemine takılı |
|
| Marine |
|
| 148 |
Marine |
oceanic climate n.
|
okyanusal iklim |
|
| 149 |
Marine |
wave climate n.
|
dalga iklimi |
|
| 150 |
Marine |
abnormal climate n.
|
anormal iklim |
|
| Mining |
|
| 151 |
Mining |
equatorial climate n.
|
ekvatoral iklim |
|
| Marine Biology |
|
| 152 |
Marine Biology |
temperate climate n.
|
ılıman iklim |
|
| 153 |
Marine Biology |
micro-climate n.
|
mikroklima |
|
| 154 |
Marine Biology |
micro-climate n.
|
mikroiklim |
|
| 155 |
Marine Biology |
oceanic climate n.
|
okyanus iklimi |
|
| Astronomy |
|
| 156 |
Astronomy |
deep space climate observatory (dscovr) n.
|
derin uzay iklim gözlemevi |
|
| Botanic |
|
| 157 |
Botanic |
vegetation and climate n.
|
vejetasyon ve iklim |
|
| Agriculture |
|
| 158 |
Agriculture |
nival climate n.
|
karlı iklim |
|
| 159 |
Agriculture |
arid climate n.
|
arid iklim |
|
| Forestry |
|
| 160 |
Forestry |
united nations framework convention on climate change n.
|
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
| Social Sciences |
|
| 161 |
Social Sciences |
organizational climate n.
|
örgüt iklimi |
|
| 162 |
Social Sciences |
ethical climate n.
|
etik iklim |
|
| Environment |
|
| 163 |
Environment |
climate change n.
|
iklim değişimi |
|
| 164 |
Environment |
climate warming n.
|
iklim ısınması |
|
| 165 |
Environment |
world climate impact studies programme n.
|
dünya ikliminin etkisini inceleme programı |
|
| 166 |
Environment |
climate and meteorology n.
|
iklim ve meteoroloji |
|
| 167 |
Environment |
climate change adaptation n.
|
iklim değişikliği adaptasyonu |
|
| 168 |
Environment |
climate change adaptation n.
|
iklim değişikliği uyarlaması |
|
| 169 |
Environment |
climate deal n.
|
iklim antlaşması |
|
| 170 |
Environment |
climate strike n.
|
iklim grevi |
|
| 171 |
Environment |
climate action n.
|
iklim eylemi |
|
| 172 |
Environment |
climate crisis n.
|
iklim krizi |
|
| 173 |
Environment |
climate canary n.
|
sağlığının bozulması veya sayısının azalması daha büyük çevresel felaketlere işaret eden organizma |
|
| 174 |
Environment |
climate change resilience n.
|
iklim değişikliğine dayanıklılık |
|
| 175 |
Environment |
climate resilience n.
|
iklim dayanıklılığı |
|
| 176 |
Environment |
climate activist n.
|
iklim aktivisti |
|
| Geography |
|
| 177 |
Geography |
climate conditions n.
|
iklim şartları |
|
| 178 |
Geography |
alpine climate n.
|
alp iklimi |
|
| 179 |
Geography |
maritime climate n.
|
deniz iklimi |
|
| 180 |
Geography |
maritime climate n.
|
denizsel iklim |
|
| 181 |
Geography |
mediterranean climate n.
|
akdeniz iklimi |
|
| 182 |
Geography |
black sea climate n.
|
karadeniz iklimi |
|
| 183 |
Geography |
global climate change n.
|
küresel iklim değişikliği |
|
| 184 |
Geography |
glacial climate n.
|
buzul iklim |
|
| 185 |
Geography |
glacial climate n.
|
buzul iklimi |
|
| 186 |
Geography |
climate-induced sea-level changes n.
|
iklim etkili deniz seviyesi değişimleri |
|
| 187 |
Geography |
climate-induced adj.
|
iklim etkili |
|
| Meteorology |
|
| 188 |
Meteorology |
tundra climate n.
|
tundra iklimi |
|
| 189 |
Meteorology |
arctic climate n.
|
arktik iklim |
|
| 190 |
Meteorology |
climate analysis center n.
|
iklim analiz merkezi |
|
| 191 |
Meteorology |
climate prediction center n.
|
iklim tahmin merkezi |
|
| 192 |
Meteorology |
savanna climate n.
|
savan iklimi |
|
| 193 |
Meteorology |
marine climate n.
|
deniz iklimi |
|
| 194 |
Meteorology |
physical climate n.
|
fiziksel iklim |
|
| 195 |
Meteorology |
microthermal climate n.
|
mikrotermal iklim |
|
| 196 |
Meteorology |
mediterranean climate n.
|
akdeniz iklimi |
|
| 197 |
Meteorology |
mesothermal climate n.
|
mezotermal iklim |
|
| 198 |
Meteorology |
temperate climate n.
|
ılıman iklim |
|
| 199 |
Meteorology |
polar climate n.
|
kutup iklimi |
|
| 200 |
Meteorology |
solar climate n.
|
güneş iklimi |
|
| 201 |
Meteorology |
mountain climate n.
|
dağ iklimi |
|
| 202 |
Meteorology |
thermal climate n.
|
termal iklim |
|
| 203 |
Meteorology |
continental climate n.
|
karasal iklim |
|
| 204 |
Meteorology |
arid climate n.
|
kurak iklim |
|
| 205 |
Meteorology |
arctic climate n.
|
arktik iklim |
|
| 206 |
Meteorology |
climate control n.
|
iklim denetimi |
|
| 207 |
Meteorology |
temperate climate n.
|
mutedil iklim |
|
| 208 |
Meteorology |
continental climate n.
|
kara iklimi |
|
| 209 |
Meteorology |
desert climate n.
|
çöl iklimi |
|
| 210 |
Meteorology |
equatorial climate n.
|
ekvator iklimi |
|
| 211 |
Meteorology |
transition climate n.
|
geçiş iklimi |
|
| 212 |
Meteorology |
transition climate n.
|
araiklim |
|
| 213 |
Meteorology |
monsoon climate n.
|
muson iklimi |
|
| 214 |
Meteorology |
monsoon climate n.
|
mevsim iklimi |
|
| 215 |
Meteorology |
polar climate n.
|
eksenucu iklimi |
|
| 216 |
Meteorology |
subpolar climate n.
|
kutupaltı iklimi |
|
| 217 |
Meteorology |
rainy climate n.
|
yağmurlu iklim |
|
| 218 |
Meteorology |
subpolar climate n.
|
eksenucualtı iklimi |
|
| 219 |
Meteorology |
subtropical climate n.
|
dönencealtı iklim |
|
| 220 |
Meteorology |
ice-cap climate n.
|
buz örtüsü iklimi |
|
| 221 |
Meteorology |
semi-arid climate n.
|
yarı kurak iklim |
|
| 222 |
Meteorology |
steppe climate n.
|
step iklimi |
|
| 223 |
Meteorology |
climate change coordination group n.
|
iklim değişikliği koordinasyon grubu |
|
| 224 |
Meteorology |
physics of climate n.
|
iklim fiziği |
|
| 225 |
Meteorology |
climate physics n.
|
iklim fiziği |
|
| Geology |
|
| 226 |
Geology |
climate classification n.
|
iklim sınıflaması |
|
| Military |
|
| 227 |
Military |
command climate n.
|
emir komuta iklimi |
|
| 228 |
Military |
command climate n.
|
askerlikte karşılıklı saygıya dayalı disiplin |
|
| Star Wars |
|
| 229 |
Star Wars |
climate disruption array n.
|
iklim bozma uydusu |
|
| 230 |
Star Wars |
weather and climate command center n.
|
hava ve iklim komuta merkezi |
|