Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Optics | ||
Optics | complementarity n. | ışık gibi nicemlenmiş ışınımların yapısını açıklayan teorilerin arasında bulunan tamamlayıcı ilişki |
Physics | ||
Physics | complementarity n. | mikrofizikte bir fenomenin eksiksiz tanımının yapılması için birbirini tamamlayan iki farklı teoriye ihtiyaç duyulduğu ilkesi |
Biochemistry | ||
Biochemistry | complementarity n. | molekülün bir bölümünün başka bir molekülün parçasına karşılık gelmesi |
Biochemistry | complementarity n. | kimyasal grupların ve elektrik yüklerinin birbirini tümleyecek şekilde dizilimi |
Biochemistry | complementarity n. | dna ve rna'nın tümleyici zincir veya nükleotitlerinin arasındaki tam tamına eşleşmelerine olanak veren uyum |
Education | ||
Education | complementarity n. | tamamlayıcılık |
Linguistics | ||
Linguistics | complementarity n. | bütünleyicilik |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | sequence complementarity n. | dizilimin tam olması |
Technical | sequence complementarity n. | dizilimin tamamlayıcı nitelikte olması |
Physics | ||
Physics | complementarity principle n. | tamamlayıcı yasalar |
Biology | ||
Biology | complementarity-determining region n. | tamamlayıcılık-belirleme bölgesi |