condensing - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

condensing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "condensing" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
condensing n. yoğunlaşma
condensing adj. katılaşan
condensing adj. donucu (krem vb)
condensing adj. donan
condensing adj. yoğunlaştırıcı
condensing adj. yoğunlaşan
condensing adj. dondurucu
Technical
condensing adj. kondenserli

Bedeutungen, die der Begriff "condensing" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
condensing lens n. mercek
non-condensing adj. donmayan (krem vb)
non-condensing adj. yoğuşmasız
Technical
condensing lens n. aydınlatma merceği
low-pressure condensing turbine n. alçak basınç kondensasyon türbini
tandem-compound condensing turbine n. çift gövdeli kondensasyon türbini
air cooled condensing plant n. hava soğutmalı kondenser
air-cooled condensing unit n. hava soğutmalı kondenser grubu
air-cooled condensing unit n. hava soğutmalı kondenser ünitesi
sealed condensing unit n. hermetik kondenser ünitesi
two-casing condensing turbine n. iki gövdeli kondensasyon türbini
radial-flow non-condensing turbine n. karşı basınçlı radyal türbin
non-condensing turbine n. karşı basınç türbini
condensing turbine n. kondenserli türbin
condensing vessel n. kondens kabı
measurement of the heat extraction rate of the cabinets when the condensing unit is remote from the cabinet n. kondensör birimi dolaptan uzakta olduğunda dolapların ısı yayma hızının ölçülmesi
condensing steam turbine n. kondenserli türbin
condensing unit capacity n. soğutma ünitesi kapasitesi
condensing unit n. sıkıştırmalı soğutma ünitesi
condensing system n. soğutma suyu sistemi
condensing water pump n. soğutma suyu pompası
single-shaft condensing turbine n. tek şaftlı kondensasyon türbini
single-casing extraction condensing turbine n. tek gövdeli ara buharlı kondensasyon türbini
single-extraction condensing turbine n. tek ara buharlı kondensasyon türbini
single-casing condensing turbine n. tek gövdeli kondensasyon türbini
three-cylinder reaction type condensing turbine n. üç gövdeli reaksiyon tipi kondensasyon türbini
three-casing condensing turbine n. üç gövdeli kondensasyon türbini
condensing combi boiler n. yoğuşmalı kombi
condensing pressure n. yoğuşma basıncı
condensing temperature n. yoğuşma sıcaklığı
condensing water n. yoğuşum suyu
anti-condensing heater n. yoğuşma önleyici ısıtıcı
condensing turbine n. yoğuşmalı türbin
condensing losses n. yoğuşma kayıpları
condensing unit n. yoğuşturum ünitesi
condensing unit n. yoğuşum ünitesi
condensing water: n. yoğunlaştırma suyu
condensing temperature n. yoğuşum sıcaklığı
condensing steam turbine n. yoğuşmalı buhar türbini
condensing vessel n. yoğuşum suyu kabı
condensing boiler n. yoğuşmalı kazan
condensing routine n. yoğunlaştırma yordamı
condensing pressure valve n. yoğuşma basınç vanası
condensing unit n. yoğuşturma birimi
condensing furnace n. yoğuşturma kulesi
Computer
condensing routine n. yoğunlaştırma yordamı
Mechanic
condensing engine n. buharının gücünü pistonda harcadıktan sonra yoğuştuğu buhar makinesi
Automotive
condensing unit n. kondensör birimi
condensing unit service valves n. kondensör birimi servis valfları
condensing pressure n. yoğuşma basıncı
condensing temperature n. yoğuşma sıcaklığı
Physics
condensing electroscope n. yoğunlaç yardımıyla hassasiyeti artırılmış bir elektroskop
Chemistry
resistance to condensing hydrochloric acid vapour n. yoğunlaşan hidroklorik asit buharına dayanıklılık
resistance to condensing azeotropic hydrochloric acid vapour n. yoğunlaşan azeotropik hidrolorik asit buharına karşı dayanıklılık